Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
ABDESTI TAM ALMAK

3611 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ummetim, Kiyamet gunu cagirildiklari vakit abdestin izi olarak (nurdan) bir parlakliklari oldugu halde gelirler. Oyleyse kimin imkani varsa parlakligini artirsin."

3612 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Ebu Hureyre radiyallahu anh abdest aldi, yuzunu yikadi, ellerini yikadi, ellerini yikarken nerdeyse omuza kadar yikiyordu. Sonra ayaklarini yikadi ve nerdeyse bacaklarina kadar yukseldi. Sonra dedi ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu veselam'in, "Ummetim Kiyamet gunu (abdest uzuvlarindaki) parlaklikla gelir..." Gerisi yukaridaki gibi devam ediyor.

3613 - Muslim'in diger bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in "...Mu'minin zineti, abdestin yukseldigi yere kadar yukselir..."
Buhari, Vudu 3; Muslim, Taharet 34, 35, 40, (246, 250); Nesai, Taharet 110, (1, 94, 95).

SUYUN MIKTARI

3614 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (miktarca) bir sa'dan bes mudd 'e kadar olan su ile yikanir, bir mudd su ile de abdest alirdi.''
Bir baska rivayette: "... bes mekkuk ile yikanir, bir mekkuk iIe de abdest alirdi" denmistir.
Bir diger rivayette: " . . bes. . '' denmistir.
Tirmizi'nin rivayetinde "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdest icin iki ritl su kafidir.''
Ebu Davud'un rivayetinde: "...Resulullah aleyhissalatu vesselam iki ritl ihtiva eden kapla abdest alir, bir sa' ile guslederdi '' denmistir.
Buhari, Vudu 47; Muslim, Hayz 51, (325); Ebu Davud, Taharet 44, (95); Tirmizi, Salat 425, (609); Nesai, Taharet 59, (1, 57, 58).

3615 - Sefine radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i bir sa' miktarindaki su cenabetten yikar, bir mudd su da abdestine yeterdi."
Muslim, Hayz 52, (326); Tirmizi, Taharet 42, (56).

3616 - Ummu Ammare radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest aldi. Bu maksadla kendisine icerisinde ucte iki mudd miktarinda su bulunan bir kab getirilmisti.''
Ebu Davud, Taharet 44, (94); Nesai, Taharet 59, (1, 58).
Nesai sunu ilave etmistir: "Su'be der ki: "Ben, Aleyhissalatu vesselam'in kollarini yikadigini ve onlari ovdugunu, kulaklarinin ic kismini meshettigini ogrendim. Ancak kulaklarin disini da meshettigini bilmiyorum."
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3617 - Abdullah Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Bize Resulullah aleyhissalatu vesselam gelmisti. Kendisine bakir kapta su getirdik, onunla abdest aldi."
Ebu Davud, Taharet 47, (100).

3618 - Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh anlatiyor: "ResuIullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdest (sirasin)da vesvese veren bir seytan vardir. Adi da el-Velehan'dir. Oyleyse suyun vesvesesinden kacinin."
Tirmizi, Taharet 43, (57).

MENDIL

3619 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in abdest aldiktan sonra kurulandigi bir bezi vardi.''
Tirmizi, Taharet 40, (53).

3620 - Hz. Mu'az radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordum, abdest alinca elbisesinin bir kenariyla yuzunu siliyordu.''
Tirmizi, Taharet 40, (54)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
DUA VE BESMELE

3621 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular: "Abdesti olmayanin namazi yoktur. Uzerine Allah'in ismini zikretmeyen kimsenin abdesti de abdest degildir."
Ebu Davud, Taharet 48, (101).

3622 - Rabah Ibnu Abdirrahman Ibni Ebi Sufyan Ibnu Huveytip an ceddiha an ebiha 'dan rivayete gore demistir ki:
"Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim. Diyordu ki: "Uzerine Allah'in ismini zikretmeyen kisinin abdesti yoktur."
Tirmizi, Taharet 20, (25).

3623 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin basinda Allah'i zikrederse bedeninin tamami temizlenir. Eger Allah'in ismini zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvlari temizlenir."
Rezin tahric etmistir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).

3624 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldim, abdest aliyordu. Su duayi okudugunu isittim: "Allahumma'gfirli zenbi ve vassi'li fi dari ve barik li fi rizki (Allah'im gunahimi magfiret et, evimi bana genislet, rizkimi bana mubarek kil."
Rezin tahric etmistir. Ibnu's-Sunni Amelu'I-yevm ve'I-Leyl, 5, 10.

YEL

3625 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ses ve koku olmadikca abdest alinmaz.''
Bir rivayette soyle gelmistir: "Biriniz mescidde iken, kabalari arasinda bir yel hissetse ses isitmedikce veya koku duymadikca disari cikmasin.''

3626 - "Sizden biri, karninda bir seyler hissetse ve fiilen cikip cikmadigi hususunda tereddud icinde kalsa, bir ses isitmedikce veya bir koku duymadikca mescidden cikmasin."

3627 - Ebu Davud'da soyle gelmistir: "Biriniz namazda iken, duburunde bir hareket hissetse ve abdestinin bozulup bozulmadigi hususunda tereddude dusse, bir ses isitmedikce veya bir koku duymadikca mescidi terketmesin."
Muslim, Hayz 99, (362); Tirmizi, Taharet,56, (74, 75); Ebu Davud, Taharet 68, (177).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3628 - Abdullan Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu veselam'a, namazda iken hayaline abdesti bozuldu gibi gelen bir adamdan bahsedilmisti. Soyle ferman buyurdular:
"Sesi isitip kokuyu duymadikca namazi sakin terketmesin.''

3629 - Ebu Davud bir rivayette su ziyadede bulunmustur: "Biriniz mescide girince, kabalari arasinda bir sey hissedecek olsa, cikanin sesini isitmedikce sakin mescidden disari cikmasin.''
Buhari, Vudu 4, 34, Buyu 5; Muslim, Hayz 98, (361); Ebu Davud, Taharet 68, (176); Nesai, Taharet 116, (1, 99).

3630 - Ali Ibnu Talk (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz namazda yellenirse derhal namazdan ciksin, abdest alsin ve namazi iade etsin."
Ebu Dvud, SaIat 193, (1005).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3631 - Bu hadisin Tirmizi'deki lafzi soyle: "Bir bedevi gelerek: "Ey Allah'in Resulu! bizden bir kimse colde bulunsa, azicik bir yel kacirsa, suyu da az ise ne yapmalidir)?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Sizden biri yellenecek olursa abdest alsin. Kadinlara da arkalarindan temas etmeyiniz. Bilesiniz ki Allah hakk(in sorulmasi ve aciklanmasiyla ilgili hususlarda sizden) utanma talebinde bulunmaz."
Tirmizi, Rada 12, (1164-1166).

MEZI

3632 - Muhammed Ibnu Hanefiye anlatiyor: "Hz Ali radiyallahu anh dedi ki: "Ben mezisi akan bir kimseydim. Bunun hukmu hususunda -kizi hanimim olmasi sebebiyle- Resulullah aleyhissalatu vesselam'a soramamistim. Mikdad Ibnu'l-Esved radiyallahu anh'a soyledim, o sordu. Su cevabi almistik:
"(Mezisi gelen kimse) zekerini yikar ve abdest alir."

3633 - Muvatta ve Ebu Davud'un rivayetIerinde Mikdad soyle demistir: "Hz. Ali radiyallahu anh, bana, kendisi icin Resulullah'tan: "Kadinina yakinlasinca mezisi akan kimseye ne gerektigi hususunda sormami soyledi. Ali ilaveten dedi ki: "Zira yanimda Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kizi var, bu sebeple bizzat sormaktan utaniyorum."
Mikdad der ki: Ben bu mesele hakkinda Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sordum. Su cevabi verdi:
"Biriniz buna rastlarsa fercini su ile yikasin. Namaz abdesti ile abdest alsin."
Ebu Davud bir baska rivayette su ziyadeyi kaydeder: "...zekerini ve iki husyesini yikasin."
Buhari, Gusl 13, Ilm 51, Vudu 34; Muslim, Hayz 17, (303); Muvatta, Taharet 53, (140); Tirmizi, Taharet 83, (114); Nesai, Taharet 112, (1, 96, 97) Gusl 28, (1, 213); Ebu Davud, Taharet 93, (206, 207, 208, 209).

3634 - Yine Ebu Davud'un bir diger rivayeti soyledir: "Hz. Ali radiyallahu anh dedi ki: "Ben mezisi akan bir kimseydim, yikanmaya basladim. (Sonunda) sirtim catlayacak hale geldim. Durumu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a zikrettim -veya ona zikredildi-. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
Oyle yapma, (her seferinde yikanma)! Meziyi gordun mu, zekerini yika, sonra da namaz abdestiyle abdest al. Ancak meni atacak olursan o zaman yikan!" buyurdular."
Ebu Davud, Taharet 93, (203)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3635 - Sehl Ibnu Huneyf radiyallahu anh anlatiyor: "Ben mezi akintisindan epey bir sikintida idim. Bu yuzden sik sik gusul yapiyordum. Sonunda Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bu husustan sordum. Bana:
"Meziden dolayi sana abdest kafidir!" buyurdular.
"Ey Allah'in Resulu! elbiseye degen meziden ne yapmaliyim?'' dedim.
"Bir avuc su alip, bunu, mezinin degdigini zannettigin yerlere serpmen sana yeterlidir!" cevabini verdi.''
Ebu Davud, Taharet 83, (210); Tirmizi, Taharet 84, (115); Ibnu Mace, Taharet 70, (506).

3636 - Abdullah Ibnu Sa'd el-Ensari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan guslu gerektiren seyler nelerdir, sudan sonra olan sudan sordum. Su cevabi verdi:
"Bu mezidir. Her erkek mezi ifraz eder. Mezi akinca fercini ve husyelerini yikarsin, ve namaz abdestiyle de abdest alirsin."
Ebu Davud, Taharet 83, (211).

3637 - Hz. Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Ben de (meziyi), kendimden ipek ipligi gibi iner gorurdum. Oyleyse bunu sizden biri gorunce (telaslanmayip) zekerini yikasin ve namaz abdestiyle abdest alsin." Burada meziyi kastetmistir.- "
Muvatta, Taharet 54, (1, 41).

KUSMUK

3638 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir keresinde) kustu ve abdest aldi.'' Ma'dan der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in azadlisi Sevban radiyallahu anh'a Sam camiinde rastladim. Bu meseleyi ona hatirlattim ve ondan (mahiyetini) sordum. Su cevabi verdi:
Dogru soylemis, o zaman abdest suyunu da Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in kendilerine ben dokmustum."
Ebu Davud, Savm 32, (2381); Tirmizi, Taharet 63, (87).

KAN

3639 - Misver Ibnu Mahreme'nin anlattigina gore: "Omer Ibnu'I-Hattab radiyallahu anh'in hancerlendigi gece huzuruna girdi ve Omer'i sabah namazi icin uyandirdi. Omer radiyallahu anh:
"Namazi terkedenin Islam'dan nasibi yoktur!'' buyurdu. Sonra Omer, yarasindan kan aktigi halde namaz kildi.''
Muvatta, Taharet 51,(1, 3 9-40).

3640 - Hz Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Zatu'r-Rika' gazvesine ciktik. (Askerlerden) bir kisi, musriklerden birinin hanimina temasta bulundu. Kocasi da:
"Muhammed'in Ashabindan kan dokmeden geri donmeyecegim'' diye yemin etti. Evinden cikip Resulullah aleyhissalatu vesselam'i takibe koyuldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam bir verde mola verdi ve:
"Kim bizi (nobet tutup) koruyacak?'' diye sordu. Muhacir ve Ensar'dan birer adam vazifeyi uzerlerine aldilar. ResuIullah aleyhissalatu vesselam, bunlara:
"Su gecidin girisini tutun (orada bekleyin)!'' diye ferman buyurdu.
Bu iki zat, gecidin agzina gelince Muhacirden olani, yatti. Ensari de namaz kilmaya basladi.
Derken takipci adam da oraya geldi. (Namazdaki nobetcinin) siluetini gorunce anladi ki, bu, askerlerin koruyucusudur, derhal bir ok atti ve ok, eliyle koymuscasina hedefini buldu. Ensari oku cikarip (namazina devam etti). Musrik (isabet ettiremedim dusuncesiyle atmaya devam etti.) Oyleki ucuncu okunu da atti. Ensari de (yaraya aldirmadan) ayni sekilde namazina devam etti. Bir muddet sonra arkadasi uyandi. (Musrik bunlarin iki kisi oldugunu gorunce) yerinin farkina vardiklarini anladi ve kacti.
Muhacirden olan zat, Ensari arkadasindaki kani gorunce:
"Subhanallah! Sana ilk oku atinca beni niye uyandirmadin?" diye sordu. Arkadasi:
"Oyle bir sure okuyordum ki, kesmek istemedim '' diye cevapladi.''
Ebu Davud, Taharet 79, (198)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
KADINA DEGME

3641 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kadinlarindan birini optu, sonra donup namaza gitti, abdest tazelemedi.
Urve rahimehullah der ki: "Kendisine: "Bu, sizden baska bir hanimi olmamali!" dedim, Hz. Aise gulmekle cevap verdi.''
Ebu Davud, Taharet 69, ( 178, 179,180); Tirmizi, Taharet 63, (86); Nesai, Taharet 121, (1,104); Ibnu Mace, Tahset 69, (502).

3642 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in soyle dedigi rivayet edilmistir:"Erkegin hanimini opmesi ve ona eliyle dokunmasi hep mulamese (degme) sayilir. Oyleyse kim hanimini operse veya eliyle dokunursa abdest almasi gerekir." Bu rivayetin bir benzeri Ibnu Mes'ud'dan gelmistir.
Muvatta, Taharet 64, (1, 43).

3643 - Ubeyy Ibnu Ka'b (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu, dedim, bir kimse hanimiyla cima yapsa fakat inzal olmasa yikanmasi gerekir mi?"
"Kadina degen kismini yikar, sonra abdest alir ve namaz kilar!" buyurdular."
Buhari, Gusl 29, Muslim, Hayz 85, (346).

FERCE DEGMEK

3644 - Talk Ibnu Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in yanina geldik. (Biz huzurlarinda iken) bir adam geldi. Sanki o bir bedevi idi.
"Ey Allah'in Resulu! dedi, kisi abdest aldiktan sonra zekerine degerse ne gerekir (abdesti bozulur mu, bozulmaz mi?) '' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su cevabi verdi:
"O, kendisinden bir parca degil midir?"
Ebu Davud, Taharet 71, (182, 183); Tirmizi, Taharet 62, (85); Nesai, Taharet 120, (1,101). Bu metin Tirmizi'nindir.

3645 - Busre Bintu Saffan (radiyallahu anha) anlatiyor: "ResululIah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Zekerine degen abdest almadikca namaz kilmasin.''
Tirmizi, Taharet 61, (82, 83, 84); Muvatta, Taharet 58, (1; 42); Ebu Davud, Taharet 70, (181); Nesai, Taharet 118, (1, 100).

3646 - Mus'ab Ibnu Sa'd Ibni Ebi Vakkas (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Ben, Sa'd Ibni Ebi Vakkas (radiyallahu anh)'a Kur'an tutuyordum. Bir ara kasindim. Sa'd:
"Her halde zekerine degdin?'' dedi. Ben "evet!" deyince:
"Kalk, abdest al!'' emretti. Ben de gidipabdest alip geri dondum."
Muvatta, Taharet 59, (1,42).

3647 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ben, bir sefer sirasinda Ibnu Omer (radiyallahu anh)'le beraberdim. Gunes dogduktan sonra onun abdest alip namaz kildigini gordum. Kendisine: "Bu, simdiye kadar kildiginizi hic gormedigim bir namaz!'' dedim. Su aciklamayi yapti:
"Sabah namaz kilmak uzere abdest aldim sonra fercime dokundum. Sonra da abdest almayi unuttum (ve namaz kildim. Simdi bu durumu hatirlayinca) yeniden abdest alipnamazimi iade ettim.''
Muvatta, Taharet 60, (1, 42, 43).

UYKU, BAYILMA; KENDINDEN GECME

3648 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah'in ashabi uyurlar, sonra abdest almadan namaz kilarlardi:
(Enes'ten bunu rivayet eden) Katade'ye:
"Bu sozu Enes'ten bizzat isittin mi?" diye sorulmustu:
"Vallahi evet!" diye te'yid etti."
Muslim, Hayz 125, (376); Ebu Davud, Taharet 80, (200); Tirmizi, Taharet 58, (78).

3649 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den anlatildigina gore, oturarak uyur, sonra kalkar, abdest almadan namaz kilardi."
Muvatta

3650 - Hz. Ali (radiyallahu ahh) anlatiyor: "Gozler, halkanin bagidir, oyleyse uyuyan abdest alsin."
Ebu Davud, Taharet 80, (203)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3651 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'i secde halinde uyurken gormus ve hatta Resulullah (aleyhissalatu vesselam) horlayip solumus, sonra kalkip (abdest almadan) namaz kilmistir.
Ibnu Abbas der ki: "Ey Allah'in Resulu dedim, siz uyudunuz, (abdestiniz bozulmus olmali degil mi)?" Bana su aciklamayi yapti: "Abdest, yatarak uyuyana gerekir. Zira yatarak uyuyunca mafsallari rahavet basar.''
Tirmizi, Taharet 57, (77); Ebu Davud, Taharet 80, (202); Nesai, Ezan 41, (2, 30).

3652 - Ubeydullah Ibnu Abdillah Ibni Utbe anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yanina girip, kendisine:
"Bana Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in hastaligindan bahsetmez misiniz?'' dedim.
"Elbette '' dedi ve anlatti: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'in hastaligi agirlasmisti. Bir ara:
"Halk namazi kildi mi?'' diye sordu.
"Hayir ey Allah'in Resulu, sizi bekliyorlar '' dedik.
"Benim icin legene su koyun!" emrettiler. Dedigini yaptik. Yikandilar. Sonra kalkmaya calisti. Ancak uzerine bayginlik geldi. Az sonra acildi. Tekrar: "Halk namazi kildi mi?" diye sordu.
"Hayir, ey Allah'in Resulu, sizi bekliyorlar!'' dedik. Halk oturmus, yatsiyi kilmak uzere Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i bekliyordu."
Buhari, Ezan 51, 39, 46, 47, 67, 68, 70, Vudu 45, Hibe 14, Farzu'1-Hums 4, Enbiya 19,Megazi 83, Tibb 21, Iti'sam 5; Muslim, Salat 90, (418); Nesai, Imamet 40, (2,101, 102).
Bu rivayetBuhari ve Muslim tarafindan tahric edilen uzunca bir rivayetten bir parcadir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3653 - Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma), kusuf namaziyla ilgili rivayetinde der ki:"..Ben de (Resulullah'a uyarak) namaza durdum. (Namazi oylesine uzatti ki) uzerime bayginlik geldi. Basimin uzerine su dokmeye basladim."
Urve rahimehullah der ki: "Abdest almadi. ''
Buhari, Vudu 37 Ilm 24, Kusuf , 10, 11, Sehv 9, Itk 3, I'tisam 2; Muslim, Kusuf 11, (905).

ABDEST GEREKTIREN

3654 - Ebu Hureyre radiyallahu anh)'den nakledildigine gore, Ebu Hureyre mescidde abdest alirken yanina Abdullah Ibnu Kariz gelir. Ona, Ebu Hureyre su aciklamayi yapar: "Bir kes (kurumus cokelek) parcasi yedim, bu sebeple abdest aliyorum. Cunku ben Resulallah aleyhissalatu vesselam'in "Ateste pisen seyler yiyince abdes alin" dedigini isittim."
Muslim, Hayz 90, (352); Nesai, Taharet 122, (1,105,106); Tirmizi, Taharet 58, (79); Ebu Davud, Taharet 76, (194). Bu, Muslim'in lafzidir. Muslim'de Hz. Aise'den de buna benzer bir rivayet mevcuttur.

ABDESTIN TERKI

3655 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) koyun budu yedi ve namaz kildi, abdest almadi.''
Buhari, Vudu 50, Et'ime 18; Muslim, Hayz 91, (354); Muvatta, Taharet 91, (1, 25); Ebu Davud, Taharet 75, (187); Nesai, Taharet 123, (1, 108).
Buhari'nin bir baska rivayetinde: "Tencereden eliyle etli kemik aldi'' denmistir. Muslim'in bir rivayetinde: "Budu kemirdi, sonra namaz kildi, abdest tazelemedi'' denmistir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3656 - Amr Ibnu Umeyye ed-Damri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i gordum, elindeki koyun budundan parca kesiyordu, ezan okundu. Hemen et dildigi bicagi birakip namaza kostu, abdest almadi."
Buhari, Vudu 50, Ezan 43, Cihad 92, Et'ime 20, 26; Muslim, Taharet 92, (355); Tirmizi, Et'ime 33, (1837).

3657 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cikti, beraberinde ben de vardim. Ensardan bir kadina ugradi. Kadin ona bir koyun kesti. Bir tabak taze hurma getirdi, ondan yeyip sonra ogle icin abdest aldi ve namaz kildi. Sonra (namazdan) ayrildi. Kadin ona koyundah arta kalan bir seyler getirdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onu da yiyip ikindiyi kildi, bu sirada abdest almadi."
Muvatta, Taharet 25, (1, 27); Tirmizi, Taharet 59, (80); Ebu Davud, Taharet 75, (191,192); Nesai, Taharet 23, (1,108). Bu Tirmizi'nin lafzidir.
Ebu Davud ve Nesai'nin rivayetinde: "Resulullah'in son iki icraatindan biri atesin degistirdiginden abdest almayi terketmekti'' denmistir.

3658 - Ubeyd Ibnu Sumame el-Muradi anlatiyor: "Abdullah Ibnu'I-Haris Ibni Cez' (radiyallahu anh), Misir'a yanimiza geldi. Kendisi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan idi. Misir Camii'nde su hadisi anlatirken isittim: "Ben, oyle hatirliyorum ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir adamin evinde oturan yedi kisiden yedincisi veya altidan altincisiydim. Derken Bilal (radiyallahu anh) gecti ve ezan okudu. Biz de ciktik. Giderken bir adama ugradik tenceresi ates ustundeydi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona: "Tenceren yeterince pisti mi?'' diye sordu. Adam:
"Evet, annem babam sana feda olsun!" dedi. Resulullah bunun uzerine bir parca aldi. Cignemesi devam ederken namaz icin iftitah tekbiri aldi. Ben bu sirada ona bakiyordum."
Ebu Davud, Taharet 75, (193).

3659 - Suveyd Ibnu'n-Nu'man (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hayber Seferine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte ciktik. Hayber yakinlarinda olan Sahba'ya vardigimiz zaman Resulullah aleyhissalatu vesselam ikindi namazini kildi. Namaz bitince yiyecek getirilmesini ferman buyurdu. Sadece kavut getirilmisti. Bunun su ile islatilmasini emir buyurdu.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)da, biz de ondan yedik. Sonra aksam namazina kalkti. Agzini mazmaza etti. Biz de agizlarimizi mazmaza ettik. Fakat abdest almadi."
Buhari, Vudu 51, 54, Cihad 123, Megazi 35, 38, Et'ime 7, 9, 51; Muvatta, Taharet20, (1, 26); Nesai, Taharet 124, (1, 108, 109).

3660 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sut icti. Ne mazmaza yapti, ne abdest aldi; namazini kildi."
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
DEVE ETLERI

3661 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek:
"Koyun eti sebebiyle abdest alayim mi?'' diye sordu.
"Dilersen abdest al, dilemezsen alma!" diye cevap verdi. Adam bunun uzerine:
"Deve eti sebebiyle abdest alayim mi?'' diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu sefer:
"Evet, deve eti sebebiyle abdest al!" cevabini verdi. Adam tekrar:
"Koyun agillarinda namaz kilayim mi?'' diye bir baska sual sordu:
"Evet!'' cevabini aldi. Tekrar sordu:
"Pekala, deve agillarinda namaz kilayim mi?''
"Hayir!'' buyurdu Aleyhissalatu vesselam."
Muslim, Hayz 97, (360).

3662 - Ebu Davud ve Tirmizi'de Bera (radiyallahu anh)'nin rivayetlerine gore Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle demistir:
"Deve agillarinda namaz kilmayin, cunku onlar seytandandir."
Koyun agillarindan soruldu: "Oralarda kilin, cunku onlar berekettir'' buyurdular.''
Ebu Davud, Taharet 72, (184); Tirmizi, Taharet 60, (81).

MUTEFERRIK HADISLER

3663 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz, yollarda ayaga bulasan pislik sebebiyle abdest tazelemezdik."
Ebu Davud, Taharet 81, (204); Ibnu Mace, Ikamet 67, (1041).

3664 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam izarini sarmis olarak namaz kilarken, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona:
"Git, abdest al!" ferman buyurdu. Adam gitti abdest aldi, sonra selip (tekrar namaza durdu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tekrar):
"Git abdest al!" emretti. Adam gitti, abdest aldi, geri geldi. Bir adam:
"Ey Allah'in Resulu, ona niye abdest almasini emir buyurdunuz?'' diye sordu.
"O, dedi, izarini sarkitmis olarak namaz kiliyordu. Allah, izarini sarkitan erkegin namazini kabul buyurmaz!''
Ebu Davud, Libas 28, (4086).

MEST UZERINE MESHETMEK

3665 - Mugire Ibnu Su'be (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la beraberdim. Bana:
"Ey Mugire, su kabini al!'' emretti. Ben de onu aldim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (la tenhaya gittik. O) benim gozumden kayboldu, kaza-yi hacet yapti, (geri dondu). Uzerinde Sami bir cubbe vardi. (Abdest almak icin hazirlik yapti. Cubbesinin yenlerini cemreyip) kollarini cikarmaya calisti. Ancak (yenler) dardi. Ellerini (yenlerin uc kismindan geri cikarip cubbeyi sirtina koyup kollarini) alttan cikardi. Ben su doktum, namaz icin abdest aldi. Mestleri uzerine meshetti, sonra namaz kildi."

3666 - Bir diger rivayette: "Mestlerini cikarmada yardimci olmak icin egildim. Bana:
"Birak onlari, zira ben, abdestli olarak mestlerimi giyindim" buyurdu ve uzerlerine meshetti.''
Bu Sahiheyn'in lafzidir.

3667 - Muslim merhumun bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri, basinin on kismi (alni) ve sarigi uzerine meshetti '' denilmistir.

3668 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri uzerine meshetmisti; ben:
"Ey Allah'in Resulu! yoksa unuttunuz mu?'' dedim.
"Bilakis, dedi, belki sana unutturuldu. Aziz ve celil olan Rabbim, bana boyle emretti.''
Buhari, Vudu 48, 3 5, 49, Salat 7, 25, Cihad 90, Megazi 80, Libas 10, 11; MusIim, Taharet 77, 79, 81, 82, (274); Muvatta, Taharet 42, (1, 36); Ebu Davut, Taharet 59; (149, 150; 151); Tirmizi, Taharet 72, (97, 98, 99, 100); Nesai, Taharet 96, 97, 100, 87, (1, 82, 83, 84, 76).

3669 - Hz. Bilal (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mestleri ve ortusu uzerine meshetti."

3670 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ihtiyaci icin (araziye) cikardi. Ben de O'na su tasirdim. (Kaza-yi hacet yapinca) abdest alirdi. Bu sirada sarigi ve "bot'' lari uzerine meshederdi."
Muslim, Taharet 84, (275); Ebu Davud, Taharet 59, (153); Tirmizi, Taharet 75, (101); Nesai, Taharet 86, 96 (1, 75, 81)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3671 - Ebu Ubeyde Ibnu Muhammed Ibni Ammar Ibni Yasir anlatiyor: "Cabir Ibnu Abdillah (radiyallahu anh)'a mest uzerine meshetme hususunda sordum."Ey kardesimin oglu, bu sunnettir '' buyurdu. Bunun uzerine sarik uzerine meshetme hakkinda sordum:
"Saca meshet!'' diye cevap verdi.''
Tirmizi, Taharet 75, (102).

3672 - Cerir Ibnu Abdillah el-Beceli (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, Cerir, abdest alip mestleri uzerine meshedince, kendisine:
"Mest uzerine mesh mi yapiyorsun'' diye sormuslardir. O da:
"Evet demistir, ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i gordum. Bevletti sonra abdest aldi. (Sira ayaklarina gelince, yikamayip) mestlerinin uzerine meshetti '' dedi.
Buhari, Salat 25; Muslim, Taharet 73, (272); Tirmizi, Taharet 70, (93); Nesai, Taharet 96, (1, 81).
A'mes der ki: "Ibrahim Neha'i dedi ki: "Bu hadis, Abdullah Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'un ashabini taaccube (hayrete) sevkediyordu, cunku Cerir (radiyallahu anh)'in musluman olusu Maide suresinin nuzulunden sonra idi."

3673 - Ebu Davud'un rivayetinde Cerrr soyle demistir: "Meshetmekten beni ne alikoyacak? Zira ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i meshederken gordum!''
Bu sozu uzerine Cerir'e: "Bu, Maide suresinin nuzulunden onceydi'' dendi de su cevabi verdi: "Hayir! Ben kesinlikle Maide suresinin nuzulunden sonra musluman oldum."
Ebu Davud, Taharet 59, (154).

3674 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'nin fethedildigi gun, bes vakit namazin hepsini tek bir abdestle kildi ve mestlerine meshetti. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Bugun, hic yapmadigin bir seyi yaptin!'' dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ammden (bilerek) yaptim ey Omer" cevabini verdi.''
Muslim, Taharet 86, (277); Ebu Davud, Taharet 66, (172); Tirmizi, Taharet 45, (61); Nesai, Taharet 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin rivayetinde mesh'in zikri gecmez.)

3675 - Hz. Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) abdest aldi ve coraplarinin ve ayakkabilarinin uzerine meshetti.
Ebu Davud, Taharet 61, (159); Tirmizi, Taharet 74, (99).
Ebu Davud der ki: "Ibnu Mehdi, bu hadisi rivayet etmezdi. Cunku Mugire (radiyallahu anh)'den bilinene gore Aleyhissalatu vesselam mestlerine meshediyordu."
Yine Ebu Davud der ki: "Bu hadis Ebu Musa el-Es'ari (radiyallahu anh) tarafindan da rivayet edilmistir: "Aleyhissalatu vesselam coraplari uzerine meshetti." Ancak bu rivayet muttasil ve kuvvetli degildir, (zayiftir).
Ebu Davud der ki: "Corap uzerine Ali Ibnu Ebi Talib, Ibnu Mes'ud, Bera Ibnu Azib, Enes Ibnu Malik, Ebu Umame, Sehl Ibnu Sa'd ve Amr Ibnu Hureys (radiyallahu anhum ecmain) ecmain de meshetmistir. Bu tatbikat Omer Ibnu'I-Hattab ve Ibnu Abbas (radiyallahu anhum)'dan da rivayet edilmistir.

3676 - Evs Ibnu Evs es-Sakafi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i bir kavmin kuyusuna gelmis, abdest alirken gordum. Abdestini aldi, ayakkabilarina ve ayaklarina meshetti."
Ebu Davud, Taharet 62, (160).

3677 - Mugire (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestin ust ve asagi kisimlarini meshederdi."

3678 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mestlerinin sirtlarina meshederdi."
Tirmizi'nin bir baska rivayetinde de boyle denmistir.
Tirmizi 72, 73, (97, 98); Ebu Davud, Taharet 63, (161, 165); Nesai, Taharet 63, (1, 62).

3679 - Hz. AIi (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Eger din insanin fikrine gore olsaydi, mestin altini meshetmek, ustunu meshetmekten evla olurdu. Ancak ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in mestin ustunu meshettigini gordum."
Ebu Davud, Taharet 62, (162).

3680 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Hz. Ali (radiyallahu anh)'yi abdest alirken gordum, ayaginin sirtini meshetti ve dedi ki: "Eger ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i boyle yapar gormeseydim (ayagin altini meshetmeye daha Iayik dusunurdum) dedi."
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3681 - Bir diger rivayette de soyle gelmistir: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ayagin ustunu meshettigini gorunceye kadar, daima, altini meshetmenin evla oldugunu dusunurdum."'
Ebu Davud, Taharet (63, 162,163, 164).

3682 - Sureyh Ibnu Hani anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha)'ya mest uzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana:"Sana Ebu Talib'in oglu (Hz. Ali) (radiyallahu anh)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte seyahatlerde bulunmustur!" dedi. Bunnun uzerine gidip ona sordum. Su cevabi verdi:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (mesh muddetini) yolcu icin uc gun uc gece tuttu, mukim icin de bir gun bir gece tuttu.''
Muslim, Taharet 85,(276); Nesai, Taharet 99, (1, 84); Ibnu Mace, Taharet 86, (552).

3683 - Saffan Ibnu Assal (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yolcu oldugumuz zaman, bize mestlerimizi uc gun uc gece, cenabet hali disinda kucuk ve buyuk abdest bozma, ve uyku sebebiyle cikarmamamizi emrederdi."
Tirmizi, Taharet 71, (96), Da'avat 102, (3529, 3530); Nesai, Taharet 98, (1, 83, 84); Ibnu Mace, Taharet 86, (554).

3684 - Ubey Ibnu Imare (radiyallahu anh) -ki bu Sahabi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte her iki kibleye namaz kilan ilklerdendir- anlatiyor: "Bir gun Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek sordum:
"Ey Allah'in Resulu! Mestlerimin uzerine meshedeyim mi? ''
"Evet!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Bir gun mu?'' dedim.
"Bir gun!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Iki gun (olsa)?'' dedim.
"Iki gun!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Uc gun (olsa)?'' dedim.
"Evet! diledigin kadar!'' buyurdular.''
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3685 - Bir rivayette de "..Hatta yediye kadar ulasti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam), sonunda:
"Evet! Sana uygun geldigi kadar!" buyurdular."
Ebu Davud, Taharet 10, (158).

3686 - Huzeyme Ibnu Sabit (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Mest uzerine meshetmenin muddeti yolcu icin uc gundur. Mukim icin bir gun bir gecedir!" (Bir baska rivayette su ziyade gelmistir):
"Biz bu muddetin uzatilmasini taleb etseydik, bize mutlaka uzatirdi.''
Ebu Davud, Taharet 60, (157); Tirmizi, Taharet 71, (95); Ibnu Mace, Taharet 86, (553).

TEYEMMUM

3687 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir seferde beraber idik. Beyda nam mevkiye veya Zatu'l-Ceys denen yere gelmistik ki benim bir kolyem kop(up kaybol)du. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onu aramak icin kaldi, O'nunla birlikte herkes orada kaldi. Bir su basinda da degillerdi. Ustelik beraberlerinde su da yoktu.
Halk Hz. Ebu Bekr (radiyallahu anh)'e ugrayip: "Aise'nin yaptigini gordum mu! Hem Resulullah'i, hem de herkesi burada oyaladi. Bir su basinda degiller, beraberlerinde su da yok!" demisler. Resulullah basini dizlerimin uzerine koymus uyurken Ebu Bekr (radiyallahu anh) cikageldi.
"Sen Resulullah aleyhissalatu vesselam'i da halki da, burada hapsettin. Bir su basinda degiller, beraberlerinde su da yok!" diyerek, babam beni azarladi ve Allah'in diledigince baska seyler de soyledi. (Ofkesini daha da yenemeyip) eliyle bogrume bogrume durterek (canimi yakti). Resulullah'in basi dizimin uzerinde oldugu icin kimildamamaya calistim.
Resulullah aleyhissalatu vesselam sabaha kadar, susuz olarak uyudu. Sabah olunca Allah Teala Hazretleri, teyemmum ayeti'ni inzal buyurdu: "...Su bulamazsaniz temiz topraga teyemmum edin, yuzlerinizi ve ellerinizi onunla meshedin. Allah size sorluk yapmak murad etmez, bilakis sizi temizlemek, ve uzerinizdeki nimetini tamamlamak ister, ola ki sukredersiniz" (Maide 6).
Useyd Ibnu Hudayr -ki (Akabe biatina katilan) nakiblerden biridir- dedi ki: "Ey Ebu Bekr ailesi! Bu, sizin ilk bereketiniz degildir."
(Hz. Aise) sozune devam ederek) dedi ki: "Bindigim deveyi durtup kaldirdim. (Kaybolan) kolye altinda cikti."

3688 - Ebu Davud'un rivayetinde Hz. Aise (radiyallahu anha) der ki:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Useyd Ibnu Hudavr (radiyallahu anh)'la Hz. Enes'i, Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin kaybettigi kolyeyi aramaya gonderdi. Bu esnada namaz vakti girdi. Abdestsiz namaz kildilar. Gelip durumu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a haber verdiler. Bunun uzerine teyemmum ayeti indirildi.''
Bir rivayette su ziyade gelmistir: "Useyd, Hz. Aise'ye: "Allah sana rahmetini bol kilsin, senin basina hoslanmadigin her ne gelmis ise onda Allah senin icin de muslumanlar icin de bir ferec (sikintidan kurtulma) kilmistir '' dedi.''
Buhari, Teyemmum 2, FedailuI-Ashab 5, 30, Tefsir, Nisa 10, Maide 3, Nikah 65, 125, Libas 52, Hudud 39; Muslim, Hayz 108, (367); Muvatta, Taharet 89, (1, 53, 54); Ebu Davud, Taharet 123, (317); Nesai, Taharet 194, (1, 163, 164).

3689 - Ammar Ibnu Yasir radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beraberinde Hz. Aise'nin de bulundugu bir seferde Ulat'ul-Ceys nam mevkide geceleyin istirahat molasi vermisti. Bu esnada Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin Yemen boncugundan mamul kolyesi koptu. Bunun aranmasi, askerleri yolundan alikoydu ve sabah aydinligi girdi. insanlarin yaninda su yoktu. Hz. Ebu Bekr (radiyallahu anh) Aise'ye kizdi ve hatta:
"Herkesi yolundan alikoydun, yanlarinda su da yok!" diye cikisti. Derken Allah Teala Hazretleri, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, temiz toprakla temizlenme ruhsatini indirdi,
Bunun uzerine muslumanlar, Resulullah aleyhissalatu vesselam'la kalkip ellerinikaldirdilar. Topraktan hicbir sey almadilar, yuzlerini ve omuzlarina kadar ellerini meshettiler. Ellerinin iclerinden de koltuk altlarina kadar meshettiler."
Ebu Davud su ziyadede bulunmustur: "Bir hadiste Ibnu Sihab der ki: "Alimler bu hadise itibar etmediler." Ebu Davud der ki: "Hadisi, Ibnu Ishak da boyle rivayet etti ve rivayette Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'dan onun "iki vurus zikrettigini" kaydetti."
Nesai'nin bir rivayetinde, "Topraktan hicbir sey cirpmadilar" denmistir.

3690 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde soyle denmistir: "Ashab, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte sabah namazi icin, toprakla meshlendiler. Bu maksadla avuclarini topraga vurup toprakla yuzlerine bir defa meshettiler. Sonra tekrar donup avuclarini topraga bir kere daha vurup, ellerinin tamami ile ellerinin iclerinden koltuk altlarina, omuzlarina kadar meshettiler.''
Ebu Davud'un bir diger rivayetinde, Ibnu'l-Leys: "Dirseklerinin yukarisina kadar...'' demistir.
Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 320); Nesai, Taharet 196, 197, 198, (1, 166-168).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3691 - Sakik merhum anlatiyor: "Ben, Abdullah Ibnu Mes'ud ile Ebu Musa (radiyallahu anhuma) arasinda idim. Ebu Musa, Ibnu Mes'ud'a:
"Ey Ebu Abdirrahman! Bir adam cunub olsa ve bir ay boyu su bulmasa ne yapar, namazi nasil kilar, ne dersin?" diye sordu.
"Suyu bir ay bulamasa da teyemmum etmez!'' dedi. Ebu Musa:
"Pekala Maide suresindeki su ayete ne dersin: " . . Su bulamazsaniz temiz bir toprakla teyemmum edin, yuzlerinizi, ellerinizi onunla meshedin'' (Maide, 6).
Abdullah su cevabi verdi: "Buayette Ashaba ruhsat verilmis olsaydi, cok gecmeden su soguyunca da toprakla teyemmum etmeye yeltenirlerdi."
Ebu Musa da ona:
"Siz teyemmumu bu sebeple mi hos bulmuyorsunuz?'' dedi. Ibnu Mes'ud
"Evet!" deyince, Ebu Musa, Abdullah'a:
Sen Ammar'in Hz. Omer (radiyallahu anhuma) 'e ne dedigini duymadin mi?''
Dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) beni bir vazifeyle yola cikarmisti: Sefer esnasinda cunub oldum. Su da bulamadim. Bunun uzerine hayvanlarin bulanmasi gibi ben de topraga bulandim. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelip durumu kendisine arzettim. Bana:
"Sana soyle yapman kafi idi!" dedi (ve gosterdi), iki avucuyla yere bir vurdu, sonra avuclarini cirpti, sonra soluyla (sag) avucunun sirtini veya sol avucunun sirtini (sag) avucuyIa meshetti. Sonra da onunla yuzunu de meshetti.''
Buhari, Teyemmum 7, 4, 5, 8; Muslim, Hayz 110 (368); Ebu Davud, Taharet 123 (321); Nesai, Taharet 202, (1, 170).

3692 - Muslim'in rivayetinde (Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle demis olmaIi): "Ellerinle soyle yapman sana yeterdi.'' Sonra (bizzat gostererek) ellerini bir kere yere vurdu. Sonra soluyla sagini, yani avucunun icini ve disini meshetti.''
Abdullah da: "Gormedin mi, Omer (radiyallahu anh), Ammar (radiyallahu anh)'in sozune kanaat getiremedi'' dedi.''
Muslim, Taharet 110, (3 68).

3693 - Bir diger rivayette soyle geldi: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Senin soyle yapman sana yeterdi" buyurdular ve (gostermek icin) ellerini yere vurup cirpti, yuzunu ve avuclarini meshetti.'' Bu Sahiheyn'in ibaresidir.
Buhari, Teyemmum 6; Muslim, Hayz 111, (368).

3694 - Abdurrahman Ibnu Ebza anlatiyor: "Bir adam Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek:
"Ben cunub oldum, su da bulamadim (ne yapayim)?'' diye sordu. Hz. Omer:
"Namaz kilma!'' diye cevap verdi. (Orada bulunan Ammar radiyallahu anh soze girip):
"Ey mu'minlerin emiri! Hatirlamiyor musun? Ben ve sen bir seriyyede beraberdik. Cenabet olduk ve su bulamadik. O zaman sen namaz kilmamis, ben ise topraga bulanarak kilmistik. (Sonra bu durumu kendisine acinca), Aleyhissalatu vesselam bana:
"Ellerini yere vurup sonra ufleyip sonra onlarla yuzunu ve ellerini meshetmen sana kafi idi '' buyurdular" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Ey Ammar Allah'tan kork!" dedi. Ammar:
"Dilersen bu hadisi kimseye soylemiyeyim!" deyince, Hz. Omer:
"(Vallahi asla! Bu meselede) seni altina girdigin sorumlulukla basbasa birakiyorum" diye cevap verdi."

3695 - Ebu Davud'da rivayet soyledir: ".. Sana soyle yapman yeterli idi" (dedi ve gostermek icin) ellerini yere vurdu, sonra anlara ufurup elleriyle yuzunu ve kollarinin yarisina kadar ellerini meshetti.''
Yine Ebu Davud'un bir baska rivayetinde: ". . .sonra ellerini yere vurdu, sonra birbirine vurarak (yapisan toprak parcalarini) cirpti, sonra yuzunu ve kol kemiginin ortasina kadar kollarini meshetti, dirsege ulasmadi (butun bu mesh ameliyesini yere) bir vurusta (yapti)."
Bir diger rivayette: ".. dirsege kadar'' denmistir.

3696 - Bu hadisten Tirmizi, su kismi tahric etmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine (Ammar'a), yuze ve ellere teyemmum yapmasini emretti."
(Tirmizi) der ki: "Ammar'in soyle soyledigi rivayet edildi: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte omuzlara ve koltuk altlarina kadar teyemmum ettik."
Buhari, Teyemmum 4, 5, 7, 8; Muslim, Hayz 112 (368); Ebu Davud, Taharet 123, (318, 319, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328); Nesai, Taharet 196, 199, 200, (1, 165-170).

3697 - Imran Ibnu Husayn (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bir kenara cekilmis halkla birlikte namaz kilmayan bir adam gordu.
"Ey fulan! Halkla birlikte niye namaz kilmiyorsun?'' diye sordu. Adam:
"Ey Allah'in Resulu, cenabet oldum, su da yok'' deyince:
"Topragi kullan, o sana yeterlidir" buyurdular."
Buhari, Teyemmum 6, 8, Menakib 25; Muslim, Mesacid 317, (682); Nesai, Taharet 203, (1,171).

3698 - Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "On yil boyu su bulamasa da, temiz toprak muslumanin abdest suyudur. Suyu bulunca, bedenini onunla meshlesin, zira bu daha hayirlidir.''
Ebu Davud, Taharet 125, (332, 333); Tirmizi, Taharet 92, (124); Nesai, Taharet 204, (1, 171).

3699 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a teyemmumden sorulmustu: Dedi ki:
"Allah Teala Hazretleri, Kitab-i Mubin'in de, abdesti zikrederken soyle buyurmustur:
"Yuzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yikayin." Teyemmum hakkinda da soyle buyurdu:
"Yuzlerinizi ve ellerinizi meshedin.'' (Yine ayet-i kerime'de Cenab-i Hak) soyle buyurdular:
"Kadin veya erkek hirsizin elini kesin." Hirsizin elini kesmede sunnet (bilekten itibaren) avuc kismi kesmektir (bilek- dirsek arasi kesilmez), oyleyse, teyemmum yapilacak kisim yuz ve (bilege kadar) ellerdir.''
Tirmizi, Taharet 110, (145).

3700 - Tarik anlatiyor: "Bir adam cunub oldu ve namaz kilmadi. Sonra Resulullah'a gelerek, durumu O 'na arzetti. Aleyhissalatu vesselam:
"Isabetli davranmissin! '' buyurdular. Bir diger zat da cunub olmustu, teyemmum edip namazini kildi. Sonra o da Resulullah'a gidip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam ona da ayni seyi soyledi, yani "isabetli davranmissin!"dedi."
Nesai, Taharet 205, (1, 172)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3701 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zamaninda bir adam yaralanmis, sonra da ihtilam olmustu. Kendisine yikanmasi emredildi. Adam yikandi ve oldu. Onun haberi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulasmisti. (Ofke ile) sunlari soyledi:
"Onu oldurmusler, Allah da onlarin canini alsin! Madem bilmiyorlardi, niye sormadilar? Bilgisizligin sifasi sualdir. Ona, teyemmum yeterliydi. Yarasina bir bez sarilmali ve uzerinden meshedilmeli, sonra da bedeninin geri kalan kismi yikanmaliydi.''
Ebu Dvud, Taharet 127, (337); Ibnu Mace, Taharet 93, (572).

3702 - Amr Ibnu'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Zatu's-Selasil Gazvesi 'nde, soguk bir gecede, ihtilam oldum. Yikandigim takdirde helak olacagimdan korktum. Boylece teyemmum yapip, arkadaslarima sabah namazini kildirdim.
Bu hadiseyi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a anlattilar. Bana:
"Ey Amr! Sen cunub oldugun halde arkadaslarina namaz mi kildirdin?" diye sordu. Ben de yikanmama mani olan durumu haber verdim ve dedim ki:
"Ben Allah'in soyle soyledigini isittim:
"Kendinizi oldurmeyin, Allah sizlere karsi rahimdir'' (Nisa 29).
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gulduler ve hicbir sey soylemediler."
Ebu Davud, Taharet 126, (334, 335).

3703 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Iki kisi bir sefere ciktilar. Derken namaz vakti girdi. Beraberlerinde su olmadigi icin temiz toprakla teyemmum ettiler ve namazlarini kildilar. Sonra vakti icinde su buldular. Bunlardan biri, abdesti de namazi da iade etti, digeri iade etmedi.
Sonra Resulullah Aleyhissalatu vesselam'a gelince durumu anlattilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam, iade etmeyene:
"Sunnete isabet ettin, namazin sana yeterlidir!" dedi. Abdesti ve namazi iade eden zata da:
"Sana iki kat ucret var!" ferman buyurdu."
Ebu Davud, Taharet 128, (338, 339); Nesai, Gusl 27, (1, 213).

3704 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in anlattigina gore, "Curuf nam mevkideki tarlasindan donuyordu. Mirbedu'n-Ne'am (denen deve agilindan) gecerken namaz vakti girdi. Hemen teyemmum edip namazini kildi. Sonra Medine'ye dondugunde gunes henuz yuksekteydi (ve namazin vakti cikmamisti). Ama namazini iade etmedi."

3705 - Bir baska rivayette, (bu hadiseyi) Nafi rahimehullah soyle anlatir: "Ben ve Ibnu Omer (radiyallahu anhum), Curufnam mevkiden beraber donuyorduk. Mirbed'e gelince Abdullah devesinden inip, temiz toprakla teyemmum yapti, yuzune, dirseklerine kadar ellerine meshetti, sonra namaz kildi.''
Buhari, Teyemmum 3, onceki rivayet bab basliginda muallak (senetsiz) olarak zikredilmistir); Muvatta, Taharet 90, ( 1, 5 6).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
CENABETTEN GUSUL

3706 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Erkek, kadinin dort uzvu arasina coker ve kadina mubaseret ederse gusul vacib olur.''
Bir rivayette de su ziyade var: ". . . Inzal olmasa bile. ''
Ebu Davud'un rivayetinde dort uzvu kelimesinden sonra ". . .hitana (sunnet mahalli) hitani kavusturursa, gusul vacib olur" denmistir.

3707 - Imam Malik'in Hz. Aise'den kaydettigi bir rivayette: "Hitan, hitani gecince gusul vacib olur, ben ve Resulullah boyle yaptik ve yikandik '' denmistir.
Buhari, Gusl 28; Muslim, Hayz 87, (348); Muvatta, Taharet 71, (1, 45, 46); Ebu Davud, Taharet 84, (216); Nesai, Taharet 129, (1, 110, 111); Ibnu Mace, Taharet 111, (610).

3708 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ensar'dan birine adam gondererek, yanina cagirtti. . Ensari, basindan sular damlaya damlaya geldi. Aleyhissalatu vesselam:
"Herhalde sana acele ettirdik?'' buyurdu. Ensari:
"Evet ey Allah'in resulu!'' deyince:
"Acele ettirilir veya inzal olmazsan gusletmen gerekmez. Sadece abdest gerekir'' buyurdular.''

3709 - Muslim'in bir diger rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Suyu (yikanmayi), su (meninin gelmesi) gerektirir" buyurdu '' denmistir.

3710 - Nesai'nin Ebu Eyyub (radiyallahu anh)'den kaydettigi bir rivayette de Resulullah: "Su, sudan dolayidir" buyurmustur.
Buhari, Vudu 34, Muslim Hayz 81-83, (343-345); Ebu Davud, Taharet 84, (217); Nesai, Taharet 132, (1, 115)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3711 - Ubey Ibnu Ka'b (radiyallahu anh) anlatiyor: "Su, sudan gerekir" hukmu Islam'in bidayetinde bir ruhsatti. Sonra bundan nehyedildi.'' Ubeyy ilaveten der ki: "Su, sudan gerekir" hukmu ihtilam hakkinda muteberdir.''
Ebu Davud, Taharet 84, (214, 215); Tirmizi, Taharet 81, (110, 111).

3712 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah'a, "bir kimse elbisesinde islaklik bulsa, ancak ihtilam oldugunu hatirlamasa (yikanmasi gerekir mi?)'' diye sorulmustu.
"Evet, yikanmalidir!" diye cevap verdi. Sonra, ihtilam oldugunu gorup de, yaslik goremeyen kimseden soruldu:
"Ona gusul gerekmez" dedi. Ummu Suleym (radiyallahu anha) sordu:
"Bunu kadin gorecek olursa, kadina gusul gerekir mi?'' Buna da:
"Evet! Kadinlar, erkeklerin emsalleridir!'' diye cevap verdi.''
Ebu Davud, Taharet 95, (236); Tirmizi, Taharet 82, (113).

3713 - Yine Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Ummu Suleym (radiyallahu anha) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a "Ruyasinda, erkegin gordugunu goren kadin hakkinda sorarak, gusul gerekip gerekmiyecegini ogrenmek istedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Evet! suyu gorurse!" cevabini verdi. Aise (radiyallahu anha) (Ummu Suleym''e yonelip:)
"Allah hayrini versin (neler soyluyorsun)? '' diye ayipladi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Aise'ye yonelerek):
"Ey Aise, birak onu, (diledigini sorsun!) Oyle olmasa (cocuklarda anne tarafina) benzerlik olur mu? Kadinin suyu erkegin suyuna ustun gelirse, cocuk dayilarina benzer; erkegin suyu kadininkine ustun gelirse, cocuk amcalarina benzer '' buyurdular.''
MusIim, Hayz 33, (314); Muvatta, Taharet 84, (1, 51); Ebu Davud, Taharet 96, (237); Nesai, Taharet, 131, (1,112, 113).

3714 - Muslim'in bir diger rivayetinde su ziyade var: ". . .Erkegin suyu koyu ve beyazdir. Kadinin suyu sari ve akiskandir. Bunlardan hangisi ustun olur veya one gecerse, benzerlik hasil olur."
Muslim, Hayz 30, (311); Buhari, Menakibu'l-Ensar 49.

3715 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "ResuIuIIah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her bir kilin dibinde cunubluk vardir. Saclari yikayin, deriyi paklayin.''
Ebu Davud, Taharet 98, (248); Tirmizi, Taharet 78, (106).

3716 - Hz. Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim, yikamadan tek bir sac kilinin dibini kuru birakirsa, ateste nice nice azablara ducar olacaktir."
Hz. Ali (radiyallahu anh) der ki: "Bu(nu isitmem) sebebiyle basima dusman oldum. Bu sebeple basima dusman oldum, Bu sebeple basima dusman oldum.'' Nitekim Hz. Ali saclarini keserdi.''
Ebu Davud, Taharet 98, (249).

3717 - Hz. Sevban (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a cenabetten temizlenmek hususunda sorulmustu. Buyurdular ki: "Erkek ise, sacini acsin ve su killarin dibine varincaya kadar yikasin. Kadin ise, sacini(n orgusunu) acmamasinin ona bir zarari yok. Basina elleriyle uc kere su avuclayip doksun.''
Ebu Davud, Taharet 100, (255).

3718 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten gusledince once ellerini yikamaktan baslardi, sonra namaz abdesti gibi abdest alirdi. Sonra parmaklarini suya batirir, onIarla sac diplerini hilallerdi. Deriyi islattigi kanaati hasil olunca tepesinden uc kere su dokerdi. Sonra da bedeninin geri kalan kisimlarini yikardi. En sonra da ayakIarini yikardi.''

3719 - Bir diger rivayette: ".Suya sokmazdan once ellerini yikayarak baslardi'' denmistir.

3720 - Bir baska rivayette: "Sag elini yikayarak baslar, onun uzerine su doker, sonra sag eliyle vucudundaki eza'nin uzerine su doker, sol eliyle de onu yikardi. '' denmistir. Bu Sahiheyn'in lafzidir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
3721 - Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Aise (radiyallahu anha) der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), basi uzerine uc kere su dokerdi: Biz ise, ormelerimiz sebebiyle bes kere dokerdik."

3722 - Sahiheyn'in bir rivayetinde soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), cenabetten yikandigi zaman (sut sagilan sab gibi) bir kab(ta su) isterdi. Onu eliyle tutar, basinin sag tarafini yikayarak baslar, sonra da sol kismini yikardi. Sonra iki avucuyla su alir, onlarla basina dokerdi."

3723 - Buhari'nin diger bir rivayetinde (Hz. Aise) soyle demistir: "(Resulullah'in zevcelerinden) birimiz cenabet oldugu vakit, eliyle uc kere basinin uzerine su doker, sonra eliyle uc kere sag tarafina su doker, diger eliyle de sol tarafin dokerdi."
Buhari, Gusl 1,15,19; Muslim, Hayz 35, (316); Muvatta, Taharet 67, (1, 44), 80, (1,45); Ebu Davud, Taharet 98, (240, 241, 242, 243, 244),100, (253); Nesai, Taharet 152, 153, 155, 156, 157, (1, 132-135); Tirmizi, Taharet 76, ( 104).

3724 - Hz. Meymune (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) cenabetten yikanirken ben O'na perde oldum, (soyle yikanmisti):
Once ellerini yikadi. Sonra sag eliyle (kaptan) solu uzerine su dokerek fercini ve (meniden) bulasanlari yikadi. Sonra elini duvara -veya yere- surdu. Sonra namaz abdesti gibi abdest aldi, ancak ayaklarini yikamayi terketti. Sonra uzerine su doktu. Sonra ayaklarini cekip yikadi. Aleyhissalatu vesselam'in cenabetten guslu iste boyledir."
Buhari, Gusl 1, 5, 7,8, 10, 11, 16, 18,21; Muslim, Hayz 4, (317); Ebu Davud, Taharet 98, (245); Tirmizi, Taharet 76, (103); Nesai, Taharet 161, (1, 137), Gusl 15, (1, 204), 22, (1, 208).

3725 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "(Babam) Omer (radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a cenabetten nasil yikanacagini sordu. Aleyhissalatu vesselam dedi ki:
"(Kisi) sag eli uzerine su dokerek baslar, iki veya uc kere doker (ve ovalayip yikar). Sonra sag elini kaba sokar (avucladigi suyu) ferci uzerine bosaltir, bu sirada sol eli ferci uzerindedir. Dokulen su ile oralarindaki (meni bulasigi)ni temizleninceye kadar yikar. Sonra isterse elini topraga koyar, sonra sol eli uzerine, temizleninceye kadar su doker. Sonra uc kere ellerini yikar. Istinsakta bulunur (burnuna su cekip yikar). Mazmaza yapar (agzina su alip yikar). Yuzunu ve kollarini ucer kere yikar. Basina sira gelince meshetmez, suyu doker (ve bedeninin geri kalan kismini yikar).''
Nesai Gusl 18, (1, 205, 206).

3726 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "(Bir gun) ey AIlah'in Resulu! dedim. Ben cok orgusu olan bir kadinim. Hayiz ve cenabetten yikanirken orguleri cozeyim mi?''
"Hayir! buyurdular, basinin uzerine, ellerinle uc kere su avuclayip dokmen, sonra da bedenine su dokup yikanman sana yeterlidir.''
Muslim, Hayz 58, (330); Ebu Davud, Taharet 100, (251, 252); Tirmizi, Taharet 77, (105); Nesai, Taharet 150, (1, 131).

3727 - Ubeyd Ibnu Umayr el-Leysi anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha) ye, Abdullah Ibnu Omer'in, kadinlara yikandiklari zaman orgulerini acmalarini emrettigi haberi ulasmisti, soyle dedi:
"Ibnu Omer 'e hayret dogrusu! Kadinlara baslarini cozmelerini emrediyormus, bir de tras olmalarini emretmiyor mu? Ben ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayni kaptan (beraberce) yikanirdik. Ben, basima uc kere su dokmekten baska birsey yapmazdim (da Resulullah mudahale edip "orgulerini de coz '' demezdi)."
Muslim, Hayz 59, (331).

3728 - Katade rahimehullah anlatiyor: "Hz. Enes (radiyallahu anh)'in bize anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in tek bir gusulle, butun hanimlarini dolastigi olmustur."
Buhari, Gusl 12, 24, Nikah 4, 102; Ebu Davud, Taharet 75, (218); Tirmizi, Taharet 106, (140); Nesai, Taharet 170 (1,143).

3729 - Ebu Rafi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), birgun butun hanimlarina ugradi. Her birisinin yaninda ayri ayri yikandi. Kendisine:
"Ey Allah'in Resulu dedim, en sonunda bir kere yikansaniz olmaz mi?"
"(Olmasina olur, ancak) boyle yapmak daha temiz, daha hos ve daha paktir!" buyurdular."
Ebu Davud, Taharet 86, (219).

3730 - Ebu Sa'idi'l-Hudri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Biriniz ehline temas eder, sonra tekrar etmek dilerse ikisi arasinda abdest alsin.''
Muslim, Hayz 27, (308); Ebu Davud, Taharet 86, (220); Tirmizi, Taharet 107, (141); Nesai, Taharet 107, (1,142)
 
Üst