Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5631 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir erkek bir kadinla nikah yapar ve temasta bulunursa, artik o kadinin kizini nikahlamasi ona helal olmaz. Eger kadina temas etmemisse kizini nikahlayabilir. Bir erkek bir kadini nikahlarsa, kadina temas etmis olsa da olmasa da kadinin annesiyle artik nikahlanamaz."
Tirmizi, Nikah 25, (1117).

5632 - Hz. Ali radiyallahu anh soyle dediler: "Kadinlarin anneleri, kizla olan nikahakdine vaty (temas) inzimam etmedikce haram olmaz. Anneye duhul (temas) olmadikca da kiz haram olmaz."
Hadisin kaynagi Teysir'de sehven Tirmizi olarak zikredilmistir. Cami'u'I-Usul'de Rezin'in ilavesi oldugu belirtilmistir.

RADA' (SUT EMME)

5633 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Aziz ve Celil olan Allah, nesebten haram ettigini sutten de haram etti."
Tirmizi, Rada' 1, (1146).

5634 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ebu'l-Ku'ays'in kardesi Eflah, ortunmeyi emreden ayet indikten sonra yanima girmek icin izin istedi. Ben:
"Allah'ayemin olsun, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan izin istemedikce ben ona girme izni vermeyecegim! Cunku onun kardesi Ebu'l-Ku'ays beni emziren kimse degildir, beni Ebu'I-Ku'ays'in hanimi emzirdi!" dedim. Derken yanima Aleyhissalatu vesselam girdiler.
"Ey Allah'in Resulu dedim, Ebu'l-Ku'ays'in kardesi EfIah yanima girmek icin izin istedi. Ben sizden sormadikca izin vermekten imtina ettim!" dedim. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Amcana izin vermekten seni alikoyan sebep ne?" buyurdular. Ben:
"Ey Allah'in Resulu! dedim. Beni emziren erkek degil. Beni onun hanimi emzirdi" dedim. Resulullah yine:
"Sen onun girmesine izin ver. Zira o senin amcandir, Allah iyiligini versin" buyurdular.
(Urve devamla derki:) Iste bu sebeple Hz. Ayse radiyallahu anha:
"Neseb sebebiyle haramkildiklarinizi emme sebebiyle de haram kilin!" derdi."
Buhari, Humus 4, Sehadat 7, Nikah 20; Muslim, Rada' 2, (1444); Muvatta, Rada' 2, (2, 601,602); Tirmizi, Rada' 1, (1147); Ebu Davud, Nikah 7, (2055); Nesai, Nikah49, (6, 99).

5635 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Ben: "Ey Allah'in Resulu! Siz niye bizi birakip da Kureys'e ragbet gosteriyorsunuz?" demistim. Bana:
"Yaninizda ragbet gosterecegim bir (kadin) var mi?" dedi. Ben:
"Elbette! Hamza'nin kizi var!" dedim. Bunun uzerine:
"O bana helal olmaz. Cunku o, benim sut kardesimin kizidir" buyurdular."
Muslim, Rada' 11, (1446); Nesai, Nikah 50, (6, 99).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5636 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Yanimda oturan bir erkek oldugu halde, Resulullah aleyhissalatu vesselam odama girdi. Bu hal, ona bir hayli agir geldi (ve rengi degisti), ofkesini yuzunden okudum. Bunun uzerine:
"Ey Allah'in Resulu! Bu benim sut kardesimdir!" dedim..
"Siz kadinlar sut kardeslerinizi iyi dusunun! Cunku sut kardesligi, acliktan dolayi hasil olur!" buyurdular. "
Buhari, Nikah 21, Sehadat 1; Muslim, Rada' 32, (1455); Ebu Davud, Nikah 9, (2058); Nesai, Nikah 51, (6, 102).

5637 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir veya iki emme ile (sut kardesligi) haramligi hasil olmaz."
Muslim, Rada' 17, (1450); Tirmizi, Rada' 3, (1150); Ebu Davud, Nikah 19, (2063); Nesai, Nikah 51, (6, 201).

5638 - Katade anlatiyor: Ibrahim en-Neha'i'ye yazarak emme (rada') hakkinda sordum. Bana: "Sureyh bize Hz. Ali ve Ibnu Mes'ud radiyallahu anhuma'nin, "Emmenin azi da cogu da harami sabit kilar" dediklerini yazdi." Ebus-Sa'sa el-Muharibi ise: "Hz. Aise radiyallahu anha'dan: "Resulullah'in: "Bir iki emme harama sebep olmaz" dedigini rivayet etmistir" dedi."
Nesai, Nikah 51, (6, 102).

5639 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Kur'an olarak inenler meyaninda "Ma'lum on emme ile haram sabit oliur" ayeti de vardi. Sonra (Rab Teala) onlari, malum bes emme ile neshetti. Bu (bes emme) ayetleri, Kur'an'in okunan ayetleri arasinda iken Aleyhissalatu vesselam vefat etti."
Muslim, Rada' 24, (1452); Muvatta, Rada' 17, (2, 608); Ebu Davud, Nikah 11, (2062); Tirmizi, Rada' 3, (1150); Nesai, Nikah 51, (6,100).

5640 - Hz. Ibnu Abbas radiyallahu anhuma demistir ki: "Iki yil icerisindeki emme tek bir emmeden ibaret de olsa bu, (evlenmeyi) haram kilar."
Muvatta, Rada' 4, (2, 602)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5641 - Abdullah Ibnu Dinar anlatiyor: "Bir adam Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya buyugun emmesinden sormustu. Su cevabi verdi:
"Bir adam Omer radiyallahu anh'a gelip: "Benim, kendisine temasta bulundugum bir cariyem vardi. Hanimim bunu onlemeye azmetti ve cariyeyi emzirdi ve bana da: "Sakin ha! Vallahi ben cariyeni emzirdim!" dedi. (Simdi ne yapmaliyim?" diye) sordu. Babam Omer ona soyle cevap verdi:
"Hanimini catlat: Git cariyene temasta bulun. Cunku (harama sebep olan) emme kucuklukte olan emmedir."
Muvatta, Rada' 13, (2, 606).

5642 - Yahya Ibnu Sa'id anlatiyor: "Bir adam gelerek Ebu Musa radiyallahu anh hazretlerine soyle bir soru sordu:
"Ben hanimimin memesinden bir miktar sut emdim ve bu mideme kadar ulasti. (Hanim bana haram mi oldu?)" Ebu Musa:
"Ben haniminin sana haram olmasindan baska bir sey gormuyorum!" dedi. Ibnu Mes'ud da vardi. Araya girip: "Adama verdigin fetvaya bak!" dedi. O da:
"Pekiyi, sen ne diyorsun?" dedi. Ibnu Mes'ud:
"Iki yas icerisinde olan emme icin haram vardir!" buyurdu. Bunun uzerine Ebu Musa radiyallahu anh:
"Su alim, aranizda oldugu muddetce bana bir sey sormayin!" dedi."
Muvatta, Rada' 14, (2, 607); Ebu Davud, Nikah 213, (2059, 2060).

5643 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Evlenmeyi haram kilan emme, cocuk memede iken, barsagi yoracak kadar olan emmedir. Bu da, sutten kesmenin ser'i muddetin)den once olmalidir."
Tirmizi, Rada' 5, (1152).

5644 - Ukbe Ibnu'l-Haris radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Ukbe, Ebu Ihab Ibnu Aziz'in kizi (Ummu Yahya) ile evlenmisti. Kendisine (siyah) bir kadin gelerek:
"Ben Ukbe'yi ve onun evlendigi kizi emzirmistim!" dedi. Ukbe kadina:
"Ben senin onu (gercekten emzirdigini bilmiyorum. Bana (daha once) soylemedin de!" dedi. (Ebu Ihab ailesine gidip sordu. Onlar bilmediklerini soylediler. Ukbe bunun uzerine) binegine atlayarak Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gormek uzere Medine'ye gitti. Aleyhissalatu vesselam:
"(Sut kardesi oldugunuz) soylendikten sonra nasil beraberliginiz devam eder? (Onu derhal birak!)" buyurdular. Ukbe hemen hanimindan ayrildi. Kadin da bir baska koca ile nikah yapti."
Buhari, Sehadad 4, 13, 14, Ilm 26, Buyu' 3, Nikah 23; Tirmizi, Rada' 4, (1151 ); Ebu Davud, Akdiye 18, (3603, 3604); Nesai, Nikah 57, (6,109).

5645 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore: "Kendisine, iki hanimi olan bir adamdan sorulmus, "Bu adamin hanimlarindan biri bir kizi, digeri de bir oglani emzirmistir. Acaba; bu kizla oglan birbirlerine helal olur mu?" denmistir. Ibnu Abbas:
"Hayir, cunku erkegin suyu birdir!" demistir."
Muvatta, Rada 5, (2, 602, 603); Tirmizi, Rada' 2, (1149).

5646 - Haccac Ibnu Haccac, babasi radiyallahu anh'tan anlatiyor:
"Ey Allah'in Resulu dedim, benden emmenin uzerinde kalan hakkini giderecek olan sey (kefaret) nedir?"
"Erkek veya kadin bir kole (azadi)dir!" buyurdular."
Ebu Davud, Nikah 12, (2064); Tirmizi, Rada' 6, (1153); Nesai, Nikah 56, (6, 108).

MUEBBED HARAM GEREKTIRMEYEN DURUMLAR

5647 - Ibnu Ahbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "ResuIullah aleyhissalatu vesselam hala ile teyzenin teyze ile teyzenin veya hala ile halanin ayni adamin nikahinda birlestirilmesini mekruh addetti."
Ebu Davud, Nikah 13, (2067); Tirmizi, Nikah 30, (1125).
Bir rivayette: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) kadinin halasi veya teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi" denmistir.

5648 - Sa'bi anlatiyor: "Hz. Cabir radiyallahu anh'i dinledim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinin halasi veya teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi" demisti."
Buhari, Nikah 27; Nesai, Nikah 48, (6, 98).

5649 - Alti kitapta da Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan su hadis kaydedilmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinin halasi uzerine, kadinin teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi."
Ravi devamla dedi ki: "Biz, kadinin babasinin teyzesini de ayni makamda goruruz."
Buhari, Nikah 27; Muslim, Nikah 37, (1408); Muvatta, Nikah 20, (2, 532); Ebu Davud, Nikah 13, (2065, 2066); Tirmizi, Nikah 30, (1126); Nesai, Nikah 47-48, (6, 96-98).

5650 - Dahhak Ibnu Firuz babasindan naklen diyor ki: "Ey Allah'in Resulu, dedim. Ben musluman oldugum zaman nikahimda iki kizkardes vardi, (ne yapayim?)"
"Onlardan diledigin birini bosa!" emrettiler."
Ebu Davud, Talak 25, (2243); Tirmizi, Nikah 34, (1129)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5651 - Kabisa Ibnu Zaeyb anlatiyor: "Hz. Osman radiyallahu anh 'a bir adam: "Kole olan iki kizkardes, bir kisinin nikahi altinda birlestirilebilir mi ?" diye sordu.
Hz. Osman: "Onlarin bu sekilde nikahlanmasini bir ayet helal, bir ayet de haram kildi. Ben ise, boyle bir seyi yapmayi sevmem!" dedi. Adam Hz. Osman'in yanindan cikti. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabindan bir kimseye rastladi. Bu meseleyi ona da sordu. O da:
"Bana gelince, yetki benim elimde olsa, bunu yapan birini buldugum taktirde ona mutlaka ibretamiz bir ceza veririm!" dedi.
Ibnu, Sihab rahimehullah: "Bu cevabi veren zatin Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh oldugunu zannediyorum" dedi. Imam Malik: "Boyle bir sozu Zubeyr radiyallahu anh'in soyledigi bana ulasti" demistir."
Muvatta, Nikah 34, (6, 538-539).

5652 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Bir adam hanimini uc talakla bosadi. Kadinla bir baska adam evlendi, ancak bu adam da kadini temasdan once bosadi. (Kadin tekrar onceki kocasina donmek istemisti.) Resulullah aleyhisalatu vesselam'a bu hususta soruldu:
"Hayir! Ikincisi kadinin balcigindan tatmadikca onceki tadamaz!" buyurdular."
Buhari, Libas 6, Sehadat 3, Talak 4, 7, 37, Edeb 68; Muslim, Nikah 115, (1433); Muvatta. Nikah 18, (2, 531); Ebu Davud, Talak 49, (2309);Tirmizi, Nikah 26, (1118); Nesai, Talak 9, 10, (6, 146, 147).

5653 - Zubeyr Ibnu Abdirrahman Ibnu'z-Zubeyr el-Kurazi anlatiyor: "Rifa'a Ibnu Simval, Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda, hanimini uc talakla bosadi. Ondan sonra kadin Abdurrahman Ibnu'z-Zubeyr'le evdendi. Abdurrahman, kadina temasa muktedir olmadigi icin, ondan yuz cevirdi ve ayrildilar. Kadini bosamis olan eski kocasi Rifa'a kadinla yeniden nikahlanmak istedi. Arzusunu Resulullah'a acti. Aleyhissalatu vesselam Rifa'a'ya onunla evlenmesini yasakladi ve "Kadin balcigi tadincaya kadar, sana helal olmaz" buyurdu."
Muvatta, Nikah 17, (2, 531).

5654 - Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh'in anlattigina gore, "kendisi bir cariyeyi uc kere bosayip sonra satin alan bir adam hakkinda "Bu cariye, bir baska kocaya varmadikca ona helal olmaz" diyordu."
Muvatta, Nikah 30, (2, 537).

5655 - Ibnu Muhammed Ibni Iyas anlatiyor: "Ibnu Abbas, Ebu Hureyre ve Ibnu'l-As radiyallahu anhum'den kocasi tarafindan duhulden (temastan) once uc talakla bosanan bakire kiz (bu ilk kocasi ile yeniden nikah yapmak istese nasil olur? diye) soruldu. Hepsi de:
"Bir baska zevce ile evlenmedikce eskisine helal olmaz!" dediler."
Muvatta, Talak 37, (2, 570).

5656 - Hz. Ali, Hz. Cabir ve Hz. Ibnu Mes'ud radiyallahu anhum, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in "hulle yapana da hulle yaptirana da lanet ettigini" anlattilar."
Tirmizi, Nikah 27, (1119,1120); Ebu Davud, Nikah 16, (2076, 2077); Nesai, Talak 13, (6,149).

5657 - Misver Ibnu Mahreme radiyallahu anhum anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh nikahi altinda Fatma radiyallahu anholdugu halde Ebu Cehl'in kizina talib oldu. Bunu isiten Hz. Fatima, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Kavmin, kizlari icin senin hic gadablanmayacagini zannediyor. Iste Ali, Ebu Cehl'in kiziyla evlenecek!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam kalkti (minbere cikti) sehadet getirdi ve su hitabede bulundu:
"Emma ba'd! Ben Ebu'l-As Ibnu'r-Rebi'e (kizimi) nikahladim. Bana konustu ve dogruyu soyledi (vaadetti ve vaadini tuttu.Surasi muhakkak ki ben helal olani haram kilmiyorum, harami da helal kilmiyorum). Fatima benden bir parcadir. Onu uzen beni de uzer. Allah'a yemin olsun Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kizi Allah dusmaninin kiziyla ebediyyen biraraya gelmeyecektir!"
Ravi der ki: "Ali istemekten vazgecti."

5658 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in minberde soyle soyledigini isittim:
"Beni Hisam Ibnu'l-Musre ailesi, kizlarini Ati Ibnu Ebi Talib'le eslendirmek icin benden izin istiyor. Ben izin vermedim, vermiyorum ve vermeyecegim! Ancak, Ebu Talib'in oglu kizimi bosayip, kizlarini almak isterse o baska! Sunu iyi bilin, Fatima benden bir parcadir. Onu uzen beni de uzer. Ona eziyet olan bana da eziyet olur."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikah 109, Talak 13; Muslim, Fezailu's-Sahabe 96, (2449); Ebu Davud, Nikah 13, (2071); Tirmizi, Menakib, (3866).

5659 - Ibnu sihab anlatiyor: Abdullah Ibnu Amir, Hz. Osman radiyallahu anh'a bir cariye hediye etti. Bu cariyeyi Basra'da satin almisti ve onun kocasi da vardi. Osman: "Ben ona yaklasmam, onun kocasi var!" dedi. Bunun uzerine Ibnu Amir, kocasini razi etti ve cariyeden ayirdi."
Muvatta, Buyu' 7, (2, 617).

5660 - Imam Malik'e ulastigina gore, "Ibnu Abbas ve Ibnu Omer radiyallahu anhum'e, nikahi altinda hur bir kadin oldugu halde bunun uzerine bir cariye nikahlamak isteyen bir adam hakkinda soruldu. Bunlar, adamin ikisini cemetmesini mekruh addettiler."
Muvatta, Nikah 31, (2, 536)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
NIKAHl FESHEDEN SEYLER, FESHETMEYEN SEYLER

5661 - Ibnu'l-Museyyeb rahimehullah anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh dedi ki: "Kim, kendisinde delilik veya cuzzam veya baras (alaten) bulunan biriyle evlenir ve temasta da bulunursa, mehir tamamiyle kadinin olur. Ancak bu, kadinin velisi uzerinde erkege bir borc olur."
Muvatta, Nikah 9, (2, 526).

5662 - Yine Ibnu'l-Museyyeb anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh buyurdular ki: "Bir kadin kocasini kaybeder, nerede oldugunu da, bilemezse dort yil bekler, sonra dort ay on gun oturur, sonra nikahi (baskasina) helal olur."
Muvatta, Talak 52, (2, 575).

5663 - Yine Ibnu'l-Museyyeb, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabindan, Nadre Ibnu'l-Ektem denen ensardan bir zattan naklen kaydettigine gore, demistir ki:
"Ben bakire bildigim bir kadinla evlendim, gerdege girince hamile oldugunu gordum. (Durumu Resulullah'a arzettigim vakit) Aleyhissalatu vesselam:
"Fercinden istifaden sebebiyle mehir onundur, cocuk da sana koledir" buyurdu ve aramizi ayirdi. Ilaveten: "Cocugu dogurunca had uygulayin!" emretti."
Ebu Davud, Nikah 38, (2131, 2132).

5664 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir hiristiyan kadin, bir zimminin nikahi altinda iken, kocasindan bir muddet once musluman olsa, artik kocasina haram olur."
Buhari, Talak 20.

5665 - Yine Ibnu Abbas radiyallahu anhumanlatiyor: "Bir adam once kendisi musluman olup geldi; sonra da hanimi musluman olup geldi. Kocasi:
"Ey Allah 'in Resulu! Hanimim da benimle birlikte musluman olmustu!" dedi. Aleyhissalatu vesselam, hanimini kendisine iade etti."
Ebu Davud, Talak 23, (2238); Tirmizi, Nikah 43, (1144).

5666 - Yine Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir kadin musluman oldu ve (yeni bir erkekle) evlendi. Bunun uzerine (eski) kocasi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! Ben de musluman olmustum. Hanimim musluman oldugumu da biliyor" dedi. Aleyhissalatu vesselam, kadini ikinci kocasindan ayirip eski kocasina iade etti."
Ebu Davud, Talak 23, (2239); Ibnu Mace, Nikah 60 (2008).

5667 - Yine Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kizi Zeyneb'i, Ebu'l-As Ibnu'r-Rebi'e, alti yil sonra eski nikahi ile geri verdi, (ne nikah, ne mehir) hicbir seyi yenilemedi."
Ebu Davud, Talak 24, (2240); Tirmizi, Nikah 43, (1143).

5668 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (kizi) Zeyneb radiyallahu anha'yi kocasi (Ebu'l-As'a) yeni bir nikah, yeni bir mehirle iade etti."
Tirmizi, Nikah 43, (1142); Ibnu Mace, Nikah 60, (2010).

5669 - Ibnu Sihab anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda, birkisim kadinlar, kendi yurtlarinda musluman oldular. Bunlar hicret de etmediler. Bunlar Islam'a girdikleri zaman kocalari kafir idiler. Bunlardan biri Velid Ibnu'I-Mugire'nin kiziydi. Bu kadin Safvan Ibnu Umeyye'nin nikahi altinda idi. Bu hanim Fetih gunu musluman olmus, kocasi Safvan da Islam'dan kacmisti. Aleyhissalatu vesselam pesinden amcasinin oglu Vehb Ibnu Umeyr'i, kendisine bir eman alameti olarak sahsi ridasiyla birlikte gonderdi. (Resulullah onu Islam'a cagiriyor ve yanina gelmeye davet ediyordu; (gelince bakacak), Islam hosuna giderse kabul edecekti, gitmezse kendisine iki ay musaade edecekti.
Safvan, Aleyhissalatu vesselam'in yanina ridasiyla birlikte gelince, yuksek sesle (halkin arasinda) bagirarak:
"Ey Muhammed! Iste Vehb Ibnu Umeyr! Senin ridani bana getirdi vesenin beni yanina davet ettigini, Islam hosuma giderse kabul edecegimi, gitmezse bana iki ay muhlet taniyacagini soyledi" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam kalkip: "Ey Ebu Vehb (devenden) in!" buyurdu. Fakat o:
"Hayir, vallahi, meseleyi benim icin acikliga kavusturmadikca inmem!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Sana, daha fazla, dort ay muhlet taniyorum" buyurdular.
Sonra Resulullah Havazin tarafina Huneyn seferine cikti. (Sefer hazirligi sirasinda) Safvan'a adam gondererek cagirtip, emaneten silah ve baska harp malzemesi vermesini talep etti. Safvan:
"Zorla mi, gonul rizasiyla mi istiyorsun?" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Gonul rizasiyla!" buyurdu. Safvan (yaninda bulunan) silah vs.yi iane olarak verdi. Sonra Safvan kafir oldugu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte dondu. Huneyn gazvesine, Taif'in fethine katildi. Bu esnada henuz kafirdi. Ama hanimi musluman olmustu. Aleyhissalatu vesselam aralarini ayirmadi. Bu hal Safvan radiyallahu anh'in musluman olusuna kadar devam etti. Musluman olduktan sonra hanimi eski nikahiyla onun yaninda kaldi. Safvan ile haniminin musluman olusu arasinda iki ay kadar bir zaman mevcuttur."
Muvatta, Nikah 44, (2, 543, 544).

5670 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma, bir kolenin nikahi altinda bulunan bir cariye, hurriyetine kavusacak olursa, (bu azadliktan sonra) kendisine kocasi temas etmedikce (bu evlilige devam edip etmemede) muhayyer oldugunu soylerdi."
Muvatta, Talak 26, (2, 562)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5671 - Imam Malik rahimehullah'a ulastigina gore, "Hz. Omer veya Hz. Osman- radiyallahu anhuma, bir erkegi "hurum" diye nefsiyle aldatip evlenen ve bircok cocuk doguran cariye hakkinda "adam, cocuklarin, kole emsalleriyle fidyelerini oder" diye hukmetmistir." Imam Malik; "Bu kiymet, nazarimda en adilidir" demistir. Rezin tahric etmistir.
Muvatta, Akdiye 23, (2, 741).

KADINLAR ARASINDA ADALET

5672 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kimin iki hanimi olur ve aralarinda adaletli davranmazsa Kiyamet gunu(vucudunun) yarisi dusuk olarak gelir."
Diger bir rivayette "Bir tarafi egri (mefluc) olarak" denmistir."
Ebu Davud, Nikah 39, (2133); Tirmizi, Nikah 42, (1141); Nesai, Isretu'n-Nisa 2, (63).

5673 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gece taksiminde adalete riayet eder ve derdi ki:
"Ey Allahim! Bu taksim benim iktidarimda olanda yaptigim bir taksimdir. Senin muktedir olup benim muktedir olmadigim seyden dolayi beni levmetme!" Benim muktedir olmadigim" dedigi seyle kalbi kastederdi."
Ebu Davud, Nikah 39, (2134); Tirmizi, Nikah 42, (1140); Nesai, Isretu'n-Nisa 2, (7, 64)

5674 - Yine Hz. Aise anlatiyor: "Sevde Bintu Zeme'a radiyallahu anha, gununu Aise'ye hibe etti. Boylece Resulullah aleyhissalatu vesselam Aise'ye iki gun ayiriyordu. Bir kendi gunu, bir de Sevde'nin gunu."
Buhari, Nikah 98; Muslim, Rada' 47, (1463).

5675 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hastalandigi zaman kadinlarini cagirdi, yaninda toplandik.
"Ben sizleri teker teker dolasacak durumda degilim. Uygun gorurseniz Aise'nin yaninda kalmama musaade edin, orada kalayim" buyurdular. Kadinlar da kendisine izin verdiler."
Ebu Davud, Nikah 39. (2137).

5676 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda dokuz hanim vardi. Kadinlara ugrama isini siraya koyunca, birinci kadina ikinci bir ugrayisi dokuz gun sonra oluyordu. kadinlar, her aksam, Resulullah'in o gun gelecegi odada toplaniyorlardi. (Bir gun) toplanma yeri Hz. Aise'nin odasiydi. Zeyneb gelmisti. Resulullah ona elini uzatti. Hz. Aise:
"Bu Zeyneb'tir, (bilmiyor musun)?" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam da elini geri cekti. Derken Hz. Aise ile Hz. Zeyneb birbirlerine cikistilar. Karsilikli cekisme birbirlerinin yuzune toprak atmaya kadar gitti. (Bu esnada mescidde) ikaamet getirildi. Bu sirada Hz. Ebu Bekir geciyordu, onlarin seslerini isitti.
"Ey Allah'in Resulu! Cik ve sunlarin agizlarina toprak sac!" dedi. Aleyhissalatu vesselam cikti."
Muslim, Rada' 46, (1462).

5677 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hanimlarina gece ve gunduzleyin ayni saatlerde ziyarette bulunurdu. Onlar onbir tane idiler. Enes'e: "Buna takat getirebiliyor muydu?" denmisti. O: "Biz ona otuz kisinin gucu verildigini konusurduk" diye cevap verdi."
Buhari, Gusl 12; Nesai, Nikah, 1, (6, 53, 54).

5678 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Bakire, dul uzerine nikahlanirsa, bakirenin yaninda yedi gun kalinmasi, sonra taksimat yapilarak siraya konmasi; dul nikahlandigi zaman, yaninda uc gun kalip sonra taksimat yapilip siraya konmasi sunnettendir."
Buhari, Nikah 100, 101; MusIim,Rada' 44, (1461); Muvatta, Rada`15, (2, 530); Ebu Davud, Nikah 35; (2124); Tirmizi, Nikah 41, ( 1139).

5679 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Safiyye radiyallahu anha'yi aldigi zaman yaninda uc gece ikamet etti. Safiyye dul idi."
Ebu Davud. Nikah 35. (2123).

5680 - Ebu Bekr Ibnu Abdirrahman, Ummu Seleme radiyallahu anha'dan anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam benimle evlendigi zaman, yanimda uc gun ikamet etti ve dedi ki:
"Sana ehlinden bir tahkir sozkonusu degil. Dilersen senin yaninda yedi gun ikamet ederim. Ancak seninle yedi gun kalirsam diger hanimlarimin yaninda da yedi gun kalirim."
Muslim, Rada' 41, (1460); Muvatta, Nikah 14, (2, 529); Ebu Davud, Nikah 35; (2122)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
AZL VE GAYLE HAKKINDA

5681 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Beni'I-Mustalik gazvesine ciktik. Arap esirlerinden cokca esir ele gecirdik. Kadinlara karsi arzu duyduk. Cunku uzerimizde bekarlik siddet kesbetmisti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramizda Resullullah aleyhissalatu vesselam varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk.
"Hayir! buyurdular. Bunu yapmamaniz gerekir. Kiyamete kadar gelecegi takdir edilen her canli mutIaka yaratilacaktir (siz tedbirinizle onune gecemezsiniz)."
Buhari, Nikah 96, Buyu' 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Muslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55, (6,107).

5682 - Esma Bintu Yezid Ibnu's-Seken radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cocuklarinizi gizlice oIdurmeyin. Cunku gayl, biniciye atinin uzerinde ulasir ve atindan asagi atar" dedigini isittim."
Ebu Davud, Tibb 16, (3881); Ibnu Mace, Nikah 61, (2012).

NUSUZ (DIKBASLILIK)

5683 - Hz. Aise radiyallahu anha: "Eger bir kadin kocasinin gecimsizliginden veya kendisinden yuz cevirmesinden korkarsa, bazi fedakarliklarla sulh olup aralarini duzeltmelerin de onlar icin bir gunah yoktur. Sulh ise daha hayirlidir.."(Nisa 128) ayeti hakkinda dedi ki: "Bu ayet, soyle bir kadin hakkinda inmistir: "Bir erkegin nikahi altindadir, ancak erkek onunla beraberligi fazla istememektedir, onu bosayip bir baskasiyla evlenmeyi arzulamaktadir. Ona kadin: "Beni bosama, yaninda tut, dilersen bir baskasiyla da evlen. Sen bana infak ve gece ayirma hususunda serbestsin" der. Iste ayette gecen su meal bu manayadir: "Bazi fedakarliklarla sulh olup aralarini duzeltmelerinde onlar icin bir gunah yoktur. Sulh ise hayirlidir."
Buhari, Sulh 4, Mezalim 11, Tefsir, Nisa 23, Nikah 95; Muslim, Tefsir 14 (3021).

NIKAH MEVZUUNA GIREN BASKA MESELELER

5684 - Hz. Omer radiyallahu anh demistir ki: "Bir adam bir kadinla eslenir, nikah sirasinda kadini kendi memleketinden disari cikarmama sartini kabul ederse, bilahare kadin razi olmadikca, onu disari cikaramaz."
Tirmizi, Nikah 31, (1127).

5685 - Hz. Ali radiyallahu anh'dan anlatildigina gore:"Bu meseleden (nikahta kosulan sarta uyma meselesinden) sorulmustur da, o su cevabi vermistir: "Allah Teala hazretlerinin sarti kadinin kostugu sarttan da, onun sartini kabul edenden de once gelir!"
Tirmizi, Nikah 31, (1127).

5686 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam Resulullahaleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! Hanimim degen eli reddetmiyor!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu uzaklastir!" emretti. Adam: "Nefsimin ona takilmasindan korkuyorum" deyince:
"Oyleyse ondan faidelen!" buyurdular."
Ebu Davud, Nikah 4, (2049); Nesai, Nikah 12, (6, 67).

5687 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kadin kadina bir ortunun altinda mubaseret etmemelidir, onu tutup kocasina vasfeder de adam gormus gibi olur."
Ebu Davud, Nikah 44, (2150); Tirmizi, Edeb 38, (2793); Buhari, Nikah 118).

5688 - Ata Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Fatima radiyallahu anha'ya cehiz olarak kadife bir ortu, bir su kabi ve icerisi izhirle doldurulmus bir minder verdi."
Nesai, Nikah 81, (6, 135).

5689 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, ben genc bir insanim, gunahtan korkuyorum, evlenecek maddi imkan da bulamiyorum, hadimlasmayayim mi?" dedim. Aleyhissalatu vesselam bana cevap vermedi. Ben bir muddet sonra ayni seyi tekrar soyledim. Yine cevap vermedi. Sonra:
"Ey Ebu Hureyre! buyurdu. Senin karsilasacagin sey hususunda artik kalem kurumustur. Bu durumda ister hadimlas ister birak."
Buhari, Nikah 8; Nesai, Nikah 4, (6, 59).

5690 - Ma'mer anlatiyor: "Sufyan-i Sevri merhum (bir gun) bana:
"Ailesinin bir yillik -veya yari yillik yiyecegini cemeden kimse hakkinda bir sey isittin mi?" diye sormustu. O anda ne soyleyecegim aklima gelmedi. Ama sonradan Ibnu S'ihab'in bize tahdis ettigi bir hadisi hatirladim. Hadis Ibnu Sihab'a Malik Ibnu Evs'ten, ona Hz. Omer radiyallahu anh'tan gelmisti. Hadiste Aleyhissalatu vesselam'in, Beni'n-Nadir hurmaligini satip ailesi icin bir yillik yiyeceklerini ayirdigi belirtilmekte idi."
Rezin tahric etti. Buhari, Nafakat 3; Muslim, Cihad 49, (1757)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
NEZIRDEN NEHY

5691 - Said Ibnu'I-Haris anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'yi soyle soyler isittim: "Siz nezretmekten yasaklanmadiniz mi? Resulullah aleyhissalatu vesselam demisti ki: "Nezir; olacak bir seyi ne one alir ne de geriye biraktirir. Ancak onunla cimriden mal cikarilmis olur."
Buhari, Kader 6, Eyman 26; Muslim, Nezr 3, (1639); Ebu Davud, Eyman 26, (3287); Nesai, Eyman 24, (7, 15,16).

5692 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezir, ademogluna, Allah'in kendisine takdir etmedigi hicbir seyi yakinlastirmaz. Ancak nezir, kadere muvafik olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile cikarmak istemedigi, cimriden cikarilir."
Buhari, Kader 6, Eyman 26; Muslim, Eyman 7, (1640); Ebu Davud; Eyman 26, (3288); Tirmizi, Nuzur 10, (1538); Nesai, Eyman 25, (7,16).

TAATE YONELIK NEZIR

5693 - Hz. Aise radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soydedigini isittim:
"Kim Allah'a itaat etmeye nezrederse hemen itaat etsin. Kim de Allah'a isyan etmeye nezrederse, sakin isyan etmesin."
Buhari, Eyman 28; Muvatta, Nuzur 8, (2, 476); Ebu Davud, Eyman 22, (3289); Tirmizi, Nuzur 2; (1526); Nesai, Eyman 28, (7,17); Ibnu Mace, Kefarat 16, (2126).

NAMAZLA ILGILI NEZIR

5694 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir kadin hastalanmisti, soyle bir nezirde bulundu: "Allah Teala hazretleri bana sifa verirse, buradan gidip Mescid-i Aksa'da namaz kilacagim." Sonra kadin iyilesmisti. Hemen yol hazirligi yapti. Hz. Meymune radiyallahu anha'ya geldi, selam verip kararini anlatti. Meymune, kadina:
"Hele otur, hazirladigini (burada) ye. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mescidinde namaz kil. Zira ben O'nun soyle soyledigini isittim:
"Su mescidimde kilinan bir namaz, Ka'be Mescidi haric butun mescidlerde kilinan bin namazdan daha hayirlidir."
Muslim, Hacc 510, (1396).

5695 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Fetih gunu bir adam kalkip: "Ey Allah'in Resulu dedi. Ben aziz ve celil olan Allah'a nezirde bulundum ve dedim ki: "Eger Mekke'nin fethini sana muyesser ederse, Beytu'I Makdis'te iki rek'at namaz kilacagim." Resulullah aleyhissalatu vesselam adama:
"Sen surada kil!" cevabinda bulundu. Adam talebini tekrar etti:
"Sen surada kil!" buyurdu. Adam bir kere daha tekrar edince:
"Oyleyse sen bilirsin" buyurdular."
Ebu Davud, Eyman 24, (3305).

ORUCLA ILGILI NEZIR.

5696 - Hakim Ibnu Ebi Hurre el-Eslemi'nin anlattigina gore, "Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin -onceden belirttigi bir gunde oruc tutmaya nezreden bir kimsenin, nezrettigi o gunu, Kurban veya Ramazan bayramlarina rastladigi taktirde, nezrini yerine getirip getirmeyecegi hususunda- soyle dedigini isitmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'da sizin icin guzel ornek vardir. O, ne Kurban ne de Ramazan bayramlarinda oruc tutmamistir. Ustelik o gunlerde oruc tutmayi uygun da gormemistir:" Soru sahibi sorusunu tekrar edince Ibnu Omer: "Resulullah aleyhissalatu vesselam nezre uymayi emretmistir, iki bayram gununde oruc tutmayi da nehyetmistir" demistir. Soru sahibi sorusunu yine tekrar edince eski cevabina ilavede bulunmamistir."
Buhari, Eyman 32, Savm 67; Muslim, Siyam 142, (1139).

5697 - Ibnu Abbas radiyallahu anhumanlatiyor: "Resulullah aleyhissaIatu vesselam hutbe verirken, guneste ayakta duran bir adam gordu. Bunun niye orada durdugunu sordu.
"Bu Ebu Israil'dir, guneste durarak oruc tutmaya, yiyip icmemeye, golgede oturmamaya ve konusmamaya nezretmistir!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Ona soyleyin; golgelensin ve konussun, ancak orucunu tamamlasin" buyurdular."
Buhari, Eyman 31, Muvatta, Eyman 6, (2, 475); Ebu Davud, Eyman 23, (3300).

5698 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Babam) Omer radiyallahu anh (bir gun) dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Ben cahiliye devrinde bir gun itikaf yapmayi nezretmistim. -Bir rivayette Mescid-i Haram'da bir gece denmistir.- (Bunu ifa etmem gerekir mi?)" Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Nezrini yerine getir!" buyurdular."
Buhari, I'tikaf 5, 15, 16, Humus 19, Megazi54, Eyman 29; Muslim, Eyman 27, (1656); Ebu Davud, Eyman 32, (3325); Tirmizi, Eyman 11, (1539); Nesai, Eyman 36, (7, 21, 22).

HACCLA ILGILI NEZIR

5699 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Kizkardesim, Beytullah'a yalin ayak yuruyerek gitmeye nezretmisti. Bu hususta Resulullah'a sormami talep etti. Ben de sordum. Aleyhissalatu vesselam:
"Yurusun ve binsin!" buyurdular."
Buhari, Cezau's-Sayd 27; Muslim, Nezr 11, (1644); Ebu Davud, Eyman 23, (3293, 3294, 3299); Nesai, Eyman 3, (7, 19).

5700 - Tirmizi'nin rivayetinde su ziyade vardir: "...ayagi ciplak ve basi da ortusuz olarak Resulullah: "(Allah, kizkardesinin mesakkati sebebiyle bir sey yapacak degildir.) Ona emredin, basini ortsun, hayvanina binsin, (kefaret olarak) uc gun oruc tutsun" buyurdu."
Tirmizi, Nuzur 16, (1544)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5701 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ukbe'nin kiz kardesi, yuruyerek hacc yapmaya nezretmisti. Ukbe onun bu isi yaya olarak yapamayacagini Resulullah aleyhissalatu vesselam'a soyledi. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah, kizkardesinin yayan yurumesinden mustagnidir. Binsin ve bir deve kurban etsin!" buyurdular."
Bir rivayette: "Allah, kizkardesinin Beytullah'ayayan yurumesi sebebiyle bir sey yapacak degildir" buyrulmustur.
Ebu Davud, Eyman 23, (3295, 3296, 3297).

5702 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, iki oglunun omuzlarina ardilmis olarak yurumekte olan bir ihtiyar gormustu.
"Bunun derdi ne de boyle yuruyor" diye sordu.
"Yurumeye nezretmis!" dediler.
"Surasi muhakkak ki, Allah bu bicarenin kendine eziyet etmesinden mustagnidir" buyurdular ve hayvanina binmesini emrettiler."
Buhari, Eyman 31, Sayd 27; Muslim, Nuzur 9, (1642); Ebu Davud, Eyman 23, (3301); Tirmizi, Nuzur 9, (1537); Nesai, Eyman 42, (7, 30).

MALLA ILGILI NEZIR

5703 - Hz. Aise radiyallahu anha demistir ki: "Kim "Malim Ka'be yolunda feda olsun!" diye nezrederse, ona yemin kefareti gerekir. Kim de bagislayacagi mali tayin edip belirlerse, o mali cikarmasi gerekir, hatta bu mal ucte birden fazla bile olsa."
Bu hadisin "...yemin kefareti gerekir" ibaresine kadar olan kismini, Muvatta'da Imam Malik tahric etmistir. Geri kalan kismini ise Rezin tahric etmistir.
Muvatta, Nuzur 17, (2, 481).

5704 - Imam Malik'ten rivayete gore, "kendisine, "Malim Allah yolunda sadakadir" diyen kimse hakkinda sorulmustu, su cevabi verdi:
"Ucte birini sadaka yapar. Zira, Aleyhissalatu vesselam, Ebu Lubabe radiyallahu anh: "Gunahi islemis bulundugum kavmimin yurdunu terkedip, sana mucavir olacagim. Malimi da Allah ve Resulune tasadduk edecegim" dedigi vakit: "Bu maldan ucte birinin bagisi sana kifayet eder" demisti."
Muvatta, Nuzur 16, (2, 481).

5705 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatiyor: "Bir kadin (gelerek): "Ey Allah'in Resulu! Ben senin yanibasinda def calmaya nezrettim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Nezrini yerine getir!" buyurdular."
Ebu Davud, Eyman 27, (3315).

5706 - Rezin su ziyadeyi kaydetti: "Kadin dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! Ciktigin gazveden sag-salim ganimetle donersen sana (zafer alameti olarak) def caliverecegim diye nezrettim!"
Resulullah aleyhissalatu vesselam bu talep uzerine: "Eger nezretti isen haydi nezrini yerine getir, yoksa boyle bir sey yapma!" buyurdular."
Rezin'in ziyadesi Ibnu Hibban'in Sahih'inde gecmektedir (6, 286-287).

5707 - Sabit Ibnu'd-Dahhak radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Ben su su yerde bir kurban kesmeye nezrettim!" dedi. Zikrettigi yer cahiliye insanlarinin kurban kestikleri bir yerdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Orada, kendisine ibadet edilen cahiliye putlarindan biri var mi?" diye sordu. Adam:
"Hayir!" deyince:
"Pekiyi orada, onlarin bayramlarindan bir bayram kutlaniyor mu?" diye sordu. Onlar yine "hayir!" deyince:
"Oyleyse nezrini yerine getir!" emrettiler."
Ebu Davud, Eyman 27, (3313).

MA'SIYETLE ILGILI NEZIR

5708 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ma'siyette (gunah seylerde) nezir yoktur. Bunun kefareti de yemin kefaretidir."
Ebu Davud, Eyman 23, (3292); Tirmizi, Nuzur 1, (1524); Nesai, Eyman 41, (7, 26).

5709 - Ibnu Amr Ibnu'I-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ancak, kendisiyle Allah Teala hazretlerinin rizasi talep edilen seylerde nezir vardir. Sila-i rahmi koparma uzerine de yemin yoktur."
Ebu Davud, Eyman 15, (3273, 3274).

5710 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdullar ki:
"Ne bir masiyette ne de insanoglunun malik olmadigi bir seyde nezir yoktur."
Nesai, Eyman 14, (7, 28); Muslim, Nezr 8, (1641); Ebu Davud, Eyman 28, (3316).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5711 - Yahya Ibnu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Kasim Ibnu Muhammed'in soyle soyledigini isittim: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya bir kadin gelip:
"Ben oglumu kurban etmeye nezrettim! (Ne dersin?)" dedi. Ibnu Abbas ona:
"Oglunu kesme, yeminine karsi keffarette bulun!" diye cevap verdi. Bu cevap karsisinda orada bulunan yasli bir zat:
"Bu nezirde nasil keffaret olur?" dedi. Ibnu Abbas acikladi:
"Allah Teala hazretleri Kur'an-i Kerim'de: "Hanimlarina zihar yapanlariniz bilsin ki, bu sozleriyle hanimlari onlarin anneleri olmus olmaz. Gercekten onlar cirkin ve asilsiz bir soz soyluyorlar..." (Mucadele 2) buyurmus, sonra da gordugun gibi, bu ziharda bulunanlara keffaret takdir etmistir."
Muvatta, Nuzur 7, (2, 476).

5712 - Muhammed Ibnu Muntesir anlatiyor: "Bir adam, Allah, dusmanindan kurtardigi taktirde kendisini kurban etmeye nezretmisti. Durumu gelip Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya sordu. O da, hizmetcisi Mesruk'a sormasini soyledi. Adam ona sorunca, Mesruk:
"Sen kendini kurban etme. Cunku, eger mu'min biriysen, mu'min bir cani oldurmus olacaksin; yok eger kafirsen, cehenneme gitmede acelecilik etmis olacaksin. En iyisi, bir koc satin al, bunu muslumanlar icin kes. Cunku Ishak aleyhisselam senden daha hayirlidir. O bir koc ile fidyelendi" diye cevap verdi. Adam bu cevabi Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'ya haber verdi. Bunun uzerine:
"Sana, ben de boyle fetva vermeyi dusunmustum!" dedi."
Rezin tahric etmistir.

5713 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurmustur ki:
"Nezir keffareti, baska bir sey zikredilmemisse yemin keffaretidir."
Muslim, Nuzur 13, (1645); Ebu Davud, Eyman 31, (3323); Tirmizi, Nuzur 4, (1528).

5714 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezir iki cesittir: Kimin nezri Allah'a taatla ilgiliyse bu nezir Allah icindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah'a masiyetle ilgili ise iste bu nezir seytan icindir, bunda vefa yoktur. Boyle bir nezirde bulunan kimse, nezri icin, yeminde oldugu gibi keffarette bulunur."
Nesai, Eyman 41, (7, 28, 29).

NIYET VE IHLAS

5715 - Hz. Omer radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ameller niyetlere goredir. Herkese niyet ettigi sey vardir. Oyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resulune ise, onun hicreti Allah ve Resulunedir. Kimin hicreti de elde edecegi bir dunyaliga veya nikahlanacagi bir kadina ise, onun hicreti de o hicret ettigi seyedir."
Buhari, Bed'u'l-Vahy 1, Itk 6, Menakibu'l-Ensar 45, Nikah 5, Eyman 23, Hiyel 1; Muslim, Imaret 155, (1907); Ebu Davud, Talak 11, (2201); Tirmizi, Fedailu'I-Cihad 16, (1647); Nesai, Taharet 60, (1, 59, 60).

5716 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah bir kavme azap indirdi mi, o azab, kavmin icinde bulunan herkese isabet eder. Sonra, (Kiyamet gununde) herkes niyetlerine (ve amellerine) gore diriltilirler."
Buhari, Fiten 19; Muslim, Sifatu'l-Cenne 84, (2879).

5717 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim kirk sabah Allah'a ihlasli olursa, kalbinden lisanina hikmet cesmeleri akmaya baslar."
Rezin tahric etmistir. Hadis Hilyetu'I-Evliya'da Ebu Eyyub el-Ensariden merfu olarak kaydedilmistir, (5,189); keza hadisi Cami'u's-Sagir'de de bulmaktayiz (Feyzu'l-Kadir 6, 43).

NASIHAT VE MESVERET

5718 - Temimu'd-Dari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Din nasihatten (hayirhahliktan) ibarettir!" demisti. Biz sorduk: "Ey Allah'in Resulu! Kimin icin hayirhah olmaktir?"
"Allah icin, Allah'in kitabi icin, Resulu icin ve muslumanlarin imamlari ve hepsi icin!" buyurdular."
Muslim, Iman 95, (55); Ebu Davud, Edeb 67, (4944); Nesai, Bey'at 31, (7, 156).

5719 - Kime ilme mustenid olmayan bir fetva verilmisse, bunun gunahi ona fetva verene aittir. Kim, bir kardesine, gercegin baska oldugunu bile bile, farkli bir irsadda bulunursa ona ihanet etmis olur."
Ebu Davud, Ilm 8, (3657).

5720 - Ummu Seleme ve Ebu Hureyre radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Mustesar mu'temendir."
Tirmizi, Edeb 57, (2823, 2824), Zuhd 39, (2370); Ebu Davud, Edeb 123, (5128); Ibnu Mace, Edeb 37, (3745)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
UYUMA VE UYANMA ADABI

5721 - Abbad Ibnu Temim'in amcasindan naklettigine gore, "Amcasi, Resulullah aleyhissalatu vesselami mescidde, ayaklarindan birini digerinin uzerine koymus vaziyette sirtustu yatarken gormustur."
Buhari, Salat 85, Isti'zan 44; Muslim, Libas 75, (2100); Muvatta, Kasru's-salat 87, (1, 173); Ebu Davud, Edeb 36, (4866); Tirmizi, Edeb 19, (2766); Nesai, Mesacid 28, (2, 50).
Imam Malik su ziyadeyi kaydetmistir: "Ibnu'I Museyyeb'ten bana ulastigina gore Hz. Omer ve Osman radiyallahu anhuma da boyle yaparlardi."

5722 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Biriniz sirtustu uzanip, sonra da ayak ayak ustune atmasin."
Muslim, Libas 74, (2099); Ebu Davud, Edeb 36, (4865); Tirmizi, Edeb 20, (2767, 2768).

5723 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam karni uzerine yatmis bir adam gormustu; hemen mudahaleedip: "Bu Allah Teala Hazretlerinin sevmedigi bir yatistir!" buyurdular."
Tirmizi, Edeb 21, (2769).

5724 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kisinin korkulugu olmayan damda uyumasini nehyetti."
Tirmizi, Edeb 82, (2858).

5725 - Ummu Seleme ailesinden biri rivayet etmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yatagi, insanin kabrine kondugu sekildeydi, mescid de bas tarafindaydi."
Ebu Davud, Edeb 106, (5044).

5726 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam geceleyin kalkti, kazayi hacette bulundu. Yani bevletti. Arkadan ellerini ve yuzunu yikadi. Sonra, tekrar uyudu."
Ebu Davud, Edeb 105, (5043).

5727 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i Ka'be'nin avlusunda gordum, elleriyle soyle ihtiba edip oturmustu" dedi ve ihtiba oturusunu (gostererek) tarif etti. Bu kurfusa idi."
Buhari, Isti'zan 34.

5728 - Hz. Aise radiyallahu anha'nin anlattigina gore, "Kisinin (namazda) elini bos bogrune koymasini mekruh addederdi ve: "Bunu yahudiler yapar"derdi."
Rezin tahric etmistir. Ancak Buhari bunu bir bab basliginda muallak olarak kaydetmistir. Buhari, Enbiya 50.

NIFAK

5729 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Dort haslet vardir; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis munafiktir. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu birakincaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hiyanet eder, konusunca yalan soyler, soz verince sozunde durmaz, husumet edince haddi asar."
Buhari, Iman 24, Mezalim 17, Cizye 17; Muslim, Iman 106, (58); Ebu Davud, sunnet 16, (4688); Tirmizi, Iman 14, (2634); Nesai, Iman 20, (8, 116).

5730 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Nifak Resulullah aleyhissalatu vesselam devrinde vardi. Simdi ise, imandan sonra kufur vardir."
Buhari, Fiten 21
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5731 - Esved rahimehullah anlatiyor: "Hz. Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'in ders halkasinda idik. Huzeyfe radiyallahu anh geldi ve yanimizda durup bize selam verdi ve:
"Nifak, siz en hayirli bir kavme indirildi" dedi. Esved de (hayretle):
"Subhanallah, Aziz ve Celil olan Allah: "Munafiklar cehennemin en asagi derekesindedir" (Nisa 145) buyuruyor" dedi. Bunun uzerine Abdullah tebessum etti. Huzeyfe de mescidin bir kenarina oturdu. Derken Abdullah kalkti ve arkadaslari da dagildilar. Huzeyfe beni cagirmak icin bana bir cakil atti, yanina geldim. Bana: "Abdullah'in gulmesi tuhafima gitti, halbuki o benim soyledigimi bilen birisi. Yemin olsun nifak, siz (Tabiiler)den daha hayirli bir kavme indirildi. Onlar (nifaktan) sonra tevbe ettiler. Allah da tevbelerini kabul etti" dedi."
Buhari, Tefsir, Nisa 25.

5732 - Ibnu Ebi Muleyke rahimehullah anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ashabindan olup da Bedir gazvesine katilanlardan otuz kadarina yetistim. Hepsi de kendi hesabina nifaktan korkuyorlar ve dinlerinde fitneye dusmekten kendilerini emniyette hissetmiyorlardi."
Buhari, Iman 36 (Bab basliginda kaydetti.)

YILDIZLAR

5733 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim, Allah'in zikrettiginin gayrisiicin yildizlar ilminden bir bab iktibas ederse sihirden bir su'be iktibas etmis olur. Muneccim kahindir; kahinde sihirbazdir, sihirbaz da kafirdir."
Rezin tahric etmistir.

5734 - Bir diger rivayette soyle gelmistir:Kim yildizlarla ilgili bir ilim iktibas etmisse sihirden bir sube iktibas etmis demektir. (Yildiz ilmi) arttikca (sihir ilmi de) artar."
Ebu Davud, Tibb 22, (3905).

5735 - Zeyd Ibnu Halid radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hudeybiye'de, bize, geceleyin yagan yagmurun pesinden sabah namazi kildirmisti. Namazi bitince cemaatin onune gecti ve:
"Rabbiniz ne dedi biliyor musunuz?" buyurdu. Cemaat: "Allah ve Resulu bilir!" dediler.
"Allah Teala Hazretleri: "Kullarimdan bir kismi bana mu'min, bir kismi da kafir olarak sabahladi. "Allah'in fazli ve rahmmetiyle bize yagmur yagdirdi" diyen bana mu'min, yildizlari da inkar edici olarak sabahladi.Kim de: "Falanca falanca yildiz sayesinde bize yagmur yagdirildi" dediyse o da bana kafir, yildiza mu'min olarak sabaha erdi" dedi!" buyurdular."
Buhari, Ezan 156, Istiska 28, Megazi 35, Tevhid 35; Muslim, Iman 125, (71); Muvatta, Istiska 4, (1, 192); Ebu Davud, Tibb 22, (3906); Nesai, Istiska 16, (3, 165).

5736 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Eger Allah Teala hazretleri, kullarindan yagmuru bes yil tutup sonra gonderecek olsa, insanlardan bir grubu kafir olur ve: "Micdeh yildizi sebebiyle yagmura kavustuk!" derdi."
Nesai, Istiska 16, (3,165).

5737 - Katade rahimehullah demistir ki: "Allah bu yildizlari uc sey icin yaratmistir: Onlari semanin zineti kildi, (semaya yukselip haber toplayan) seytanlara atilacak taslar kildi, kendileriyle istikamet tayin edilen alametler kildi. Kim yildizlar hakkinda baska yorumlar yapmaya kalkarsa hata eder ve nasibini zayi eder, kendisini ilgilendirmeyen ve bilgisi olmayan hatta bilmekte peygamler ve meleklerin bile acze dustukleri bir hususta kendini kulfete sokar."

5738 - Rebi'de aynisini rivayet etmis ve su ziyadeyi kaydetmistir: "AIlah'a yemin olsun. Allah hic kimsenin ne yasamasini, ne olmesini, ne de rizkini herhangi bir yildiza baglamistir. Bunu soyleyenler Allah hakkinda yalan duzuyorlar ve kendilerine bahaneler uydur(up avun)uyorlar."
Rezin tahric etmistir. Buhari, onceki kismi, basindan "... bilgisi olmayan" ibaresine kadar muallak olarak kaydetmistir. (Bed'ul-Halk 3).

HICRETLER

5739 - Bera Ibnu'l-Azib radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh, evinde babama ugradi. Ondan bir semer satin aldi. (Babam) Azib'e:
"Benimle oglunu gonder, onu evime kadar goturuversin!" dedi. Babam bana:
"Hay onu goturuver!" dedi. Ben de goturuverdim. Babam onunla beraber cikti, bedelini alacakti. Babam, Ebu Bekr'e:
"Ey Ebu Bekr! Resulullah aleyhissalatu vesselam'la (hicret ettigin) gece ne yaptiniz?" diye sordu.
"Evet o gece yuruduk. Ertesi gunu de ogle vaktine kadar yuruduk. Yolumuz tenha idi, hic kimseye rastlamadik. Onumuze uzun bir kaya cikti. Kayanin henuz gunesin degmedigi bir golgesi vardi. Yanina konakladik. Ben kayanin yanina geldim. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in duldasinda uyumasi icin eIimle bir yeri duzledim. Sonra oraya bir post yayip:
"Ey Allah'in Resulu! (Siz biraz istirahat buyurup surada) uyuyun, ben etrafinizi gozetlerim!" dedim. Derken yatip uyudu, ben de cikip etrafini gozetlemeye basladim. Kayaya dogru surusuyle gelmekte olan bir cobanla karsilastim. O da bizim gibi golgeye siginmak istiyordu.
"Sen kimlerdensin ey delikanli?" diye sordum. Medine veya Mekke'den bir adama aitti. Ben tekrar:
"Koyununda sut var mi?" dedim.
"Evet!" dedi.
"Sagar misin?" dedim.
Tabii dedi ve sagmak uzere bir koyun yakaladi.
"Memede kil, toz-toprak cer-cop olabilir, bunlari bir cirp!" dedim. Dedigimi yapti, beraberindeki bir kaba bir miktar sut sagdi. Benim de yanimda Resulullah aleyhissalatu vesselam icin tasidigim bir kap vardi. Icmede, abdestte onu kullanirdi. (Sutu kendi kabima aktararak) Aleyhissalatu vesselam'in yanina geldim. Uyuyordu. Uyandirmak istemedim. Uyanincaya kadar yaninda durdum. Sute biraz su kattim, dibi serinledi.
"Ey Allah'in Resulu, buyurun icin!" dedim. O icti ben de memnun oldum. Sonra: "Yola koyulma vakti gelmedi mi?" dedi.
"Evet!" dedim. Gunesin zevalinden sonra hareket ettik. Pesimize Suraka Ibnu Malik Ibni Cu'sem dustu. Biz sert bir arazide yuruyorduk.
"Ey Allah'in Resulu, bize yaklasti!" dedim.
"Uzulme! Allah bizimledir!" buyurdu. Aleyhissalatu vesselam, Surakaya beddua etti. Derhal atinin on ayagi karnina kadar yere saplandi. Suraka:
"Anladim ki, siz bana ilendiniz. Ne olur benim icin dua edin. Allah icin ben de takipcileri sizden geri cevirecegim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam dua ediverdi, adam kurtuldu ve geri dondu. Yol boyu her kime rastladi ise:
"Ben size bedel burada gereken (aramayi) yaptim (kimse yok)!" dedi. Boylece her kime rastladi ise geri cevirdi. Hulasa, bize verdigi sozu tuttu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 45. Lukata 11, Menakib 25, Esribe 12; Muslim, Zuhd 75, (2009).

5740 - Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh anlatiyor: "Biz magarada iken musriklerin ayaklarini goruyordum. Onlar bu sirada baslarimizin ustunde idiler.
"Ey Allah'in Resulu dedim, onlar ayaklarinin asagisina bir bakacak olsa bizi mutlaka gorurler!" dedim. Bunun uzerine:
"Ey Ebu Bekr!" buyurdular, "Ucunculeri Allah olan iki kisi hakkinda ne zannediyorsun?"
Buhari, Fezailu'l-Ashab 2, Menakib 45, Tefsir, Beraet 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 1, (2381); Tirmizi, Tefsir, Tevbe, (3095)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5741 - Abdullah lbnu Sa'di radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina bir heyet olarak geldik. Ben:
"Ey Allah'in Resulu! Muhakkak ki ben, arkamda, artik hicretin sona erdigini zanneden bir kavim biraktim" dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Kuffarla kital edildigi muddetce, hicret sona ermeyecektir" buyurdu."
Nesai, Bey'at 15, (7, 146).

5742 - Ya'la Ibnu Umeyye anlatiyor: "Fetih gunu babam Umeyye'yi getirip: "Ey Allah'in Resulu! Babamla hicret sarti uzere bey'at yap!" dedim. Ama O:
"Onunla cihad etme sarti uzerine bey'at yaparim, artik hicret sona ermistir" cevabini verdi."
Nesai, Bey'at 15, (7,145).

5743 - Sehl Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "(Sahabiler lslami takvimin baslangicini tesbit ederken) ne Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bi'set zamanina, ne de vefat zamanina itibar etmediler. Fakat Medine'ye gelisine itibar ettiler."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 48).

RESULULLAH'IN HEDIYELERI

5744 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hediyelesin, zira hediye, kalpteki kuskulari giderir. Komsu kadin, komsusu kadindan gelen (hediyeyi) hakir gormesin, bir koyun pacasiolsa bile."
Tirmizi, Vela ve'l-Hibe 6, (2131).

5745 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hediyeyi kabul eder, ona karsilikta bulunurdu."
Buhari, Hibe 11; Ebu Davud, Buyu' 87, (3536); Tirmizi, Birr 34, (1954).

5746 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bana bir koyunun incige kadar ayagi hediye edilse kabul ederim, boyle bir yemegi yemeye cagirilsam icabet ederim.
Tirmizi, Ahkam 10, (1338).

5747 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Kisra Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bazi seyler hediye etti, Aleyhissalatu vesselam ondan bu hediyeleri kabul etti. Diger krallar da ona hediyede bulundular, o da onlardan bunu kabul etti."
Tirmizi, Siyer 23, (1576).

5748 - Iyaz Ibnu Himar radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir hediyede bulunmustum. Bana: "Musluman mi oldun?" diye sordu.
"Hayir! dedim.
"Ben musriklerin hediyesini almaktan menolundum!" buyurdular (ve hediyemi almadilar)."
Ebu Davud, Harac 35, (3057); Tirmizi, Siyer 24, (1577).

5749 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a genc bir deve hediye etti. Resulullah aleyhissalatu vesselam ona mukabil alti genc deve verdi. Bedevi, memnun kalmadi. Bu hal, Aleyhissalatu vesselam'a ulasti. Allah'a hamd u senadan sonra:
"Falan kimse bana bir deve hediye etti. Ben ona mukabil alti deve verdim. Buna ragmen memnun olmamis. (Allah'a) yemin olsun, (Su gunden sonra muhacirler), Kureysliler, Ensariler, Sakitliler veya Devsliler disinda kimseden hediye almamaya azmettim" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3940, 3941); Ebu Davud, Buyu' 82, (3537); Nesai, Umra 5, (6,280).

5750 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim bir kimse icin sefaatci olur, o da bu sefaatine karsi bir hediyede bulunursa hediyeyi kabul ettigi taktirde, riba kapilarindan buyuk bir kapiya girmis olur."
Ebu Davud, Buyu' 84, (3541)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5751 - Ubade Ibnu's-Samit radiyallahu aanh anlatiyor: "Ben ehl-i Suffa'dan birkisim insanlara yazi ve Kur'an'i ogretmistim. Onlardan bir adam bana bir yay hediye etti. Ben de: "(Bu yay) benim icin (buyuk) bir mal degil, onunla Allah yolunda atis yaparim, gidip Resulullah Aleyhissalatu vesselam'a soracagim" dedim. Gidip sordum:
"Ey Allah 'in Resulu! dedim. Kendilerine yazi ve Kur'an ogrettigim kimselerden biri bana bir yay hediye etti. Bu benim icin bir mal da degil. Ben onunla Allah yolunda atis yaparim!" dedim. Aleyhissalatu vesselam bana:
"Eger atesten bir taki takinmayi seversen kabul et!" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Buyu' 37, (3417).

HIBE

5752 - Ibnu Abbas ve Ibnu Omer radiyallahu anhum anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir kimse bir atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rucu etmesi ona helal olmaz, sadece baba cocuguna yaptigi bagistan donebilir."

5753 - Bir rivayette: "Atiyye veya hibesinden donen, kusmuguna donen kopek, gibidir" denmistir."
Ebu Davud, Buyu' 83, (3539); Tirmizi, Buyu' 52, (1299); Nesai, Hibe 2, (6, 265); Ibnu Mace, Hibe 2, (2377).

5754 - Yine Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'dan merfu olarak su hadis kaydedilmistir: "Kusmuguna rucu eden kopek gibi hibesinden donen kimsenin kotu ornegi bize yakismaz."
Buhari, Hibe 14, 30, Hiyel 14; Muslim, Hibat 5, (1622); Ebu Davud, Buyu' 83, (3538); Tirmizi, Buyu' 62, (1298); Nesai, Hibe 2, (6, 265).

5755 - Nu'man Ibnu Besir radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore, "babasi onu (Nu'man'i) Resulullah aleyhissalatu vesselam'agetirmis ve: "Ey Allah'in Resulu! Ben bu ogluma bir kole bagisladim! (Sen bu bagisima sahid ol!" demistir. Aleyhissalatu vesselam:
"Her cocuguna boyle bir bagista bulundun mu?" diye sormus, babasi "hayir!" deyince: "Oyleyse bagisindan don!" emretmistir."
Buhari, Hibe 2, 11, Sehadat 9; Muslim, Hibat 9, (1623); Muvatta, Akdiye 39, (2, 751); Ebu Davud, Buyu' 85, (3542, 3543, 3544, 3545); Tirmizi, Ahkam 30, (1367); Nesai, Nahl 1, (6, 558-261).

5756 - Ibnu Amr Ibni'l-As anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Mekke'yi fethettigi zaman su hitabede bulundu:
"Bilesiniz! Kocasinin izni olmadan bir kadinin (kocasinin malindan) bagista bulunmasi caiz degildir."

5757 - Bir baska rivayette de soyle gelmistir: "Kocasinin nikahinda oldugu muddetce, bir kadina malindan hibede bulunmasi caiz degildir."
Ebu Davud, Buyu' 86, (3546, 3547).

VASIYETE TESVIK

5758 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hakkinda vasiyet edebilecegi bir mali bulunan musluman kimsenin, vasiyeti yaninda yazili olmaksizin iki gece gecirmeye hakki yoktur."
Buhari, Vesaya 1; Muslim, Vasiyyet 4, ( 1627); Muvatta, Vasiyyet 1, (2, 761 ); Ebu Davud, Vesaya 1, (2863); Tirmizi, Cenaiz 5, (974); Nesai, Vesaya 1, (6, 238, 239).

5759 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma: "Olen mal birakmissa ebeveyn ve akrabalarina vasiyette bulunsun.." (Bakara 180) ayeti hakkinda demistir ki : "Miras ayeti neshedinceye kadar vasiyet bu sekilde vacib idi."
Ebu Davud, Vesaya 5, (2869).

VASIYETIN ZAMANI

5760 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Hangi sadaka efdaldir?" diye sorulmustu:
"Saglikli ve fakirlikten korkup, zenginlige umit bagladigin, mala karsi cimri oldugun halde tasadduk etmen! Bu sekilde tasadduku, can bogazina gelip de falana su kadar, fesmekana bu kadar diyecegin zamana kadar devam ettir. O sirada (yaptigin tasaddukun sana bir faydasi yoktur, cunku malin, artik) zaten birilerinin olmustur."
Buhari, Vesaya 7, Zekat 11; Muslim, Zekat 92, (1032); Ebu Davud, Vesaya 3, (2865); Nesai, Vesaya 1, (6, 237)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
SADAKANIN MIKTARI

5761 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Veda hacci senesinde, bende siddet peyda eden bir agri sebebiyle yatmakta oldugum hastaligim icin bana gecmis olsun ziyaretine geldi.
"Ey Allah'in Resulu dedim. Gordugunuz gibi agrim cok siddetlendi. Ben mal mulk sahibi bir kimseyim. Bana varis olacak tek kizimdan baska kimsem yok. Malimin ucte ikisini tasadduk etmek istiyorum!" dedim. Hemen "Hayir, olmaz!" buyurdular.
"Yarisi?" dedim. Yine "olmaz!" buyurdular.
"Ucte biri? dedim.
"Ucte birini mi? Ucte bir de cok. Senin varislerini zenginler olarak birakman, halka ihtiyaclarini acan fakirler olarak birakmandan daha hayirlidir. Sen aziz ve celil olan Allah'in rizasini arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, haniminin agzina koydugun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mukafaatlanacaksin" buyurdular. Ben:
"Ey Allah'in Resulu dedim. Ben arkadaslarimdan sonra burada kalacak miyim?" dedim.
"Eger geri kalir, kendisiyle Allah'in rizasini dusundugun bir amel yapacak olursan bu ameller sebebiyle mutlaka derecen artacak, merteben yukselecektir. sunu da soyleyeyim. Sen daha yasayacaksin. Oyle ki Allah seninle birkisim kavimlere hayir ulastiracak, diger birkisimlarina da ser" buyurdular. Resulullah aleyhissalatu vesselam sonra,soyle dua ettiler:
"Allahim! Ashabinin hicretini tamama erdir. Onlari gerisin geri (basarisizlikla) cevirme!" Ve sozlerini (Hicret evi olan) Mekke'de olmus olan Sa'd Ibnu Havle hakkinda sarfettikleri "Lakin zavalli, Sa'd Ibnu Havle'dir!" mersiyesiyle tamamladilar."
Buhari, Cenaiz 37, Vesaya 2, 3, Fezailu'l-Ashab 49, Megazi 77, Nafakat 1, Marza 13,16, 43, Feraiz 6; Muslim, Vesaya 5, (1628); Muvatta 4, (2, 763); Tirmizi 6, (975); Ebu Davud, Vesaya 2, (2864); Nesai, Vesaya 3, (6, 241, 243).

VARISE VASIYET

5762 - Amr Ibnu Harice radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselm devesinin uzerinde hitabede bulundu. Ben devenin boynunun altinda idim. Deve durmadan gevis getiriyor, hayvanin salyasi omuzlarimin arasina akiyordu. Iste bu esnada Aleyhissalatu vesselam'in su sozunu isittim;
"Allah Teala Hazretleri her hak sahibine hakkini verdi. Bu sebeple varislerden biri Iehine vasiyet yoktur."
Tirmizi Vesaya 5, (2122); NesaiVesaya 5, (6, 247).

5763 - Talha Ibnu Musarrif anlatiyor: "Ibnu Ebi Evfa radiyallahu anh: "Resulullah vasiyette bulundu mu?" diye sordum.
"Hayir dedi. Ben tekrar:
"Oyleyse, kendi vasiyette bulunmaksizin halka nasil vasiyeti farz kilar veya emreder" dedim.
"Kitabullah'i vasiyet etti " diye cevap verdi."
Buhari, Vesaya 1, Megazi 83, Fezailu'l-Kur'an 18; Muslim, Vasiyet 16, (1634); Tirmizi, Vesaya 4, (2120); Nesai, 2 (6, 240).

5764 - Esved Ibnu Yezid anlatiyor: "Hz. Aise radiyallahu anha'nin yaninda, Hz. Ali'nin Resulullah aleyhissalatu vesselam'in vasisi oldugunu soylemislerdi:
"Resulullah ona ne zaman vasiyette bulundu? Olecegi sirada o benim gogsume yaslanmis vaziyette idi, bir legen getirtti. Kucagimda bukulmustu, oldugunu bile hissetmedim. Oyleyse ona ne zaman vasiyet etti" diye itiraz etti."
Buhari, Vesaya 1, Megazi 83; Muslim, Vasiyyet 19, (1636); Nesai, Vesaya 2, (6, 240).

5765 - Amr Ibnu su'ayb an ebihi an ceddihi anlatiyor: "As Ibnu Vail es-Sehmi (kendi adina) yuz kolenin azad edilmesini vasiyet etti. Oglu Hisam, ona bedel, elli tanesini azad etti. Oglu Amr da ona bedel geri kalan elliyi azad etmek istedi ve:
"Hele Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir sorayim!" dedi, ona gelip:
"Ey Allah'in Resulu! Babam, kendi adina, yuz kole azad edilmesini vasiyet etmisti. Hisam onun adina elli kole azad etti! Benim uzerime de elli tanesi kaldi. Onun adina ben azad edebilir miyim?" dedim. Aleyhissalatu vesselam, bana: "Eger o musluman idiyse, ona bedel azad etseniz veya ona bedel sadaka verseniz veya ona bedel hacc yapiverseniz bu ona ulasirdi" buyurdular."
Ebu Davud, Vesaya 16, (2883).

YETIMIN VASISI

5766 - Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Ebu Zerr! Ben seni zayif bir kimse goruyorum. Ben kendim icin sevdigimi senin icin de aynen severim. Oyleyse iki kisi uzerine emir olmayasin, yetim malina da velilik yapmayasin."
Ebu Davud, Vesaya 4, (2868); Nesai, Vesaya 10, (6, 255).

5767 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi anlatiyor: "Bir adam Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ben fakirim, hicbir seyim yok, ustelik bir de yetimim var!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Yetimin malindan ye! Ancak bunu yaparken ne israfa kac, ne aceleci ol, ne de kendine mal et" buyurdular."
Ebu Davud, Vesaya 8, (2872); Nesai, Vesaya 11, (6, 256).

5768 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan iki sey ogrendim: "Ihtilamdan sonra yetimlik kalmaz, geceye kadar gun boyu sessiz durmak yoktur."
Ebu Davud, Vesaya 9, (2873).

VAAD

"Abdullah Ibnu Ebi'l-Humsa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a daha bi'set (peygamberlik) gelmezden once bir sey satin almistim. O alis-veristen ona hala bir miktar (borc) bakiyesi kalmisti. Ben o kalani, kendisine yerinde vermeyi vaadettim. Ama bunu unuttum. Uc gun gectikten sonra hatirladim, geldigimde o hala (sozlestigimiz) yerindeydi.
"Ey genc, bana mesakkat verdin, ben uc gundur burada seni bekliyorum!" buyurdular."
Ebu Davud, Edeb 90, (4996).

5769 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bahreyn'in sadaka mali geldimi sana soyle soyle (avuc avuc) verecegim" dedi ve uc kere eliyle gosterdi. Bahreyn'in mali gelmezden once Aleyhissalatu vesselam vefat etti. Mal Hz. Ebu Bekr'e gelince, bir munadi ile halka soyle ilanda bulundu:
"Kime Resulullah'in bir vaadi veya bir borcu var idiyse bana gelsin!"
Cabir der ki: "Ben hemen Hz. Ebu Bekr radiyallahu anha'ya gittim ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Bahreyn'in sadaka mali geldimi ben sana soyle soyle verecegim" deyip uc kere iki eliyle isaret yaptigini soyledim. Bunun uzerine Hz. Ebu Bekr bana derhal verdi.
Cabir der ki: "Bundaii sonra da Ebu Bekr'e rastladim ve yine istedim. Ama bu sefer vermedi. Sonra tekrar ona geldim, yine vermedi, sonra ucuncu sefer geldim yine vermedi. Ben de:
"Sana bir geldim vermedin, sonra bir daha geldim yine vermedin, bir kere daha geldim yine vermedin. Ya bana verirsin, ya da seni bana karsi cimri bilecegim" dedim. Bunun uzerine:
"Bana karsi cimri bilecegim mi dedin? Cimrilikten daha kotu hangi hastalik var?" dedi ve bunu uc kere tekrar etti ve devam etti:
"Ben seni reddettigim her defasinda (icimden) sana vermek istedim" dedi. (Bana bir avuc avuclayip verdi).

5770 - Muhammed Ibnu Ali anlatiyor: "Cabir Ibnu Abdillah'i dinledim. Diyordu ki:
"Hz. Ebu Bekr'e geldim. Ebu Bekr bana (birkac avuc avuclayip verdikten sonra) "sunlari bir say!" dedi. Ben de saydim. Hepsi besuz taneydi. Hz. Ebu Bekr: "Bunun iki mislini al!" dedi."
Buhari, Hibe 18, Kefalet 3, Sehadat 28, Humus 17; Muslim, Fezail 60, (2314)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
VEKALET

5771 - Hakim Ibnu Hizam radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kendisine bir dinar vererek kurbanlik bir koc almaya gonderdi. Carsidan bir dinara bir kurbanlik satin aldi. Ancak onu (beriye gelince) iki dinara satti. Geri donup bir dinara bir koc satin aldi. Boylece Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir dinar ve bir kocla geldi. Resulullah dinari tasadduk etti. Hakim'e de bu ticaretinde mubarek kilmasi icin Allah'a dua etti."
Ebu Davud, Buyu' 28, (3386); Tirmizi, Buyu' 34, (1257).

VAKIF

5772 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh Hayber'de (ganimetten) bir arazi sahibi oldu. (Bunu tasadduk etmesini emreden bir ruyayi ust uste uc gun gormesi uzerine) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek."
"Ey Allah'in Resulu! Ben Hayber'de bir tarlaya sahip oldum. Simdiye kadar yanimda boylesine degerli bir arazim hic olmadi. Bu tarla icin bana ne emir buyurursunuz?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam:
"Dilersen onun aslini (Allah icin) hapset ve (gelirini) tasaddut et!" buyurdular. Bunun uzerine Hz. Omer radiyallahu anh araziyi tasadduk etti ve aslinin satilamayacagini ve satin alinamayacagini, varis olunamayacagini, hibe edilemeyecegini soyledi.
Ravi der ki: "Omer bu araziyi fakirlere, akrabalara, kolelere, Allah yolunda harcamalara ve yolculara bagisladi. -Bir rivayette misafirlere de denmistir.- Onun islerini uzerine alanin ondan maruf uzere yemesinde veya bir dostuna yedirmesinde bir beis yoktur, yeter ki, mali kendine sermaye yapmasin."
Buhari, Surut 19, Vesaya 28, Iman 33; Muslim, Vasiyyet 15, (1632); Ebu Davud, Vesaya 13, (2878); Tirmizi, Ahkam 36,(1375); Nesai, Ahbas 1, (6, 230); Ibnu Mace, Sadakat 4, (2396).

5773 - Yahya Ibnu Sa'id anlatiyor: "Abdulhamid Ibnu Abdillah (Ibni Abdillah) Ibni Omer Ibni'I-Hattab radiyallahu anhum, Hz. Omer'in sadaka (kildigi arazinin vakfiyesini) bana istinsah ediverdi. Soyle yaziliydi: "Rahman ve Rahim olan Allah'in adiyla. Bu, Allah'in kulu Omer'in Sems (nam arazi) hakkinda yazdigi (vakfiyename)dir." Burada (Ravi Yahya Ibnu Sa'id) Hz. Omer'le ilgili haberinde Nafi'in Ibnu Omer'den naklettiginin benzerini anlatti ve: "Bir mali kendinin kilmaksizin" dedi. Yine o Vakfiyanemede su da vardi: "(Mutevellinin ihtiyacindan sonra) onun mahsulunden her ne artarsa, bu, (sayilan diger odeme mahallerindeh baska) dilenciler ve yoksullar icindir."
Devamla der ki: "Kissayi aynen nakletti ve dedi ki: "Semg'in velisi dilerse, oranin mahsulunden odeyerek kole satin alip, arazininislenmesinde kullanir. Bunu Mu'aykib yazdi. Abdullah Ibnu'l Erkam sahid oldu."
Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah'in kulu mu'minlerin emiri Omer'in vasiyetidir. Eger ona (Omer'e) bir sey olursa (yani Omer olurse); Sems, Sirma Ibnu'I Ekva', ve orada(ki isleri yurutmek uzere) bulunan kole, Hayber'de bulunan yuz hisse ve orada bulunan kole, Vadi(l-Kura) da Muhammed aleyhissalatu vesselam'in bana taam olarak verdigi yuz (vask)in idaresi; yasadigi muddetce Hafsa'ya aittir (Hafsa'dan) sonra onun idaresi, Hafsa'nin ailesinden re'y sahibi birine aittir, o sartla ki bu emval satilmaz; satin alinmaz. (Mutevelli, ihtiyactan artan mahsulu) dilenci, muhtac ve akrabalardan munasib gorduklerine infak eder." (Bu vakfin idaresini uzerine alan mutevellinin) bundan yemesinde, yedirmesinde veya o paradan kole satin almasinda bir mahzur yoktur."
Ebu Davud, Vesaya 13, (2879).

YEMIN KELIMESI VE KENDISIYLE YEMIN EDILENLER

5774 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yemin teklif ettigi bir kimseye soyle soyledi:
"Haydi! Kendinden baska ilah olmayan Allah'a kasem ederek o kimsenin yani iddia sahibinin sende hicbir seyi olmadigina yemin et!"
Ebu Davud, Akdiye 24, (3620).

5775 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaptigi yeminlerin cogu soyleydi: "Kalpleri ceviren zata yemin olsun, hayir!"
Buhari, Eyman 3, Kader 14, Tevhid 11; Muvatta, Nuzur 14; Ebu Davud, Eyman 16, (3263); Tirmizi, Nuzur 12, (1540);Nesai, Eyman 2, (7, 2, 3).

5776 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yeminde mubalaga edince: "Hayir! Ebu'l-Kasim'in nefsini elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki..." derdi."
Ebu Davud, Eyman 12,(3264); Ibnu Mace, Kefarat 1, (2090).

5777 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Yemin ettigi zaman Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yemini: "Hayir! Allah'a istigfar ederim ki..."seklindeydi."
Ebu Davud, Eyman 12, (3265).

5778 - Katile Bintu Sayfi -ki Cuheyne'den bir kadindir- radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir yahudi ugradi ve:
"Siz muslumanlar Allah'a benzerler kosuyor ve sirke dusuyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Allah istedi ben de istedim." Yine diyorsunuz ki: "Ka'be'ye yemin olsun!"
Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam ashaba, yemin etmek istedikleri zaman "Ka'be'nin Rabbina kasem olsun!" demelerini ve "Allah istedi sonra da ben istedim" demelerini emretti."
Nesai, Eyman 9, (7, 6).

KENDISIYLE YEMIN EDILMESI YASAK OLANLAR

5779 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissaIatu vesselam, Hz. Omer radiyallahu anh'in, babasini zikrederek yemin ettigini isitmisti:
"Allah Teala hazretleri, sizleri babanizi zikrederek yemin etmekten nehyetti. Oyleyse kim yemin edecekse Allah'a yemin etsin veya sussun" buyurdu."
Buhari, Eyman 4; Muslim, Eyman 1, (1646); Ebu Davud, Eyman 5, (3250); Tirmizi, Eyman 8, (1534); Nesai, Eyman 5, (7, 4, 5).

5780 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim yemin eder ve "... Islam'dan beri olayim!" derse, eger sozunde yalanci ise, dedigi gibi olur, yalanci degil de gercegi soylemisse Islam'a salim olarak donemeyecektir."
Ebu Davud, Eyman 9, (3258); Nesai,Eyman 8. (7,6)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5781 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim emanetle yemin ederse bizden degildir!"
Ebu Davud, Eyman 6, (3253).

5782 - Ibrahim Nehai merhum anlatiyor: "Biz cocukken, (buyuklerimiz) bizi sehadet ve ahd ile yemin etmekten menederlerdi."
Buhari, Eyman 10.

5783 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim yemin eder ve "... Islam'dan beri olayim!" derse, eger sozunde yalanci ise, dedigi gibi olur, yalanci degil de gercegi soylemisse Islam'a salim olarak donemeyecektir."
Ebu Davud, Eyman 9, (3258); Nesai,Eyman 8. (7,6).

YALAN YEMIN

5784 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim, (mahkeme geregi, yapmasi icabeden) bir yeminde yalan yere yemin ederse bu yemini sebebiyle cehennemdeki yerini hazirlamis olur."
Ebu Davud, Eyman 1, (3242).

5785 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim musluman bir kimsenin mali hakkinda yalan yere yemin ederse, (Kiyamet gunu) Allah'la karsilastiginda O'nu kendisine karsi gadablanmis bulur!" buyurdular. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam bu sozlerini tasdik eden ayetleri Allah Teala'nin kitabindan okudular: "(Ahir zaman peygamberine iman hususunda) Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dunya mali karsiliginda degistirenlere gelince, onlarin ahirette hicbir nasibi yoktur. Kiyamet gununde Allah onlara ne bir hitapta bulunur, ne rahmetiyle nazar eder ve ne de onlari temize cikarir. Onlarin hakki pek aci bir azabtir" (Al-i Imran 77).
Buhari, Eyman 17; Muslim, Iman 234, (138); Ebu Davud, Eyman 2, (3243); Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran, (2999).

5786 - Iyas Ibnu Sa'lebe el-Harisi radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim musluman bir kimsenin hakkini, yemini ile ele gecirirse artik onun icin cehennem vacib olmustur. Allah Teala ona cenneti de mutlaka haram kilmistir."
"Ey Allah'in Resulu! Az bir sey olsa da mi?" diye sormuslardi.
"Misvak agacindan bir cubuk bile olsa!" cevabini verdi."
Muslim, Iman 218, (137); Muvatta, Akdiye 11, (2, 727); Nesai, Kada 29, (8, 246).

YEMININ YERI

5787 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Su minberimin yaninda kim gunaha sebep olan bir yemin ederse, hatta bu, yesil bir misvak cubugu icin dahi olsa, mutlaka cehennemdeki yerini hazirlamis olur."
Muvatta, Akdiye 10, (2, 727);. Ebu Davud, Eyman 3, (3246); Ibnu Mace, Ahkam 9, (2325).

YEMINDE ISTISNA

5788 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim yemin eder ve "insaallah!" derse istisna yapmis olur. Dilerse rucu eder, dilerse hanis olmasi mevzubahis olmadan terkeder."
Muvatta, Eyman 10, (2, 477); Ebu Davud, Eyman 11, (3261, 3262); Tirmizi, Eyman 7, (1531); Nesai, Eyman 18, 39, (7, 12, 25); Ibnu Mace, Kefarat 6, (2105-2106).

5789 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Suleyman aleyhisselam (bir gun):
"Bugun, kesinlikle doksan kadinima ugrayacagim. Hepsi de Allah yolunca cihad edecek bir yigit doguracak!" dedi. Arkadasi (veya melek) ona:
Insaallah de bari!" uyarisinda bulundu. Ama Hz. Suleyman insaallah demedi.
Soyledigi gibi, o gun, butun hanimlarina ugradi. Kadinlardan sadece biri hamile kaldi. O da yarim insan dogurdu."
Resulullah aleyhissalatu vesselam sozune devamla:
"Nefsimi elinde tutan Zat'a yemin olsun! Eger Suleyman aleyhisseIam insaallah!" demis olsaydi hepsi de Allah yolunda atli olarak cihad eden cocuklara sahip olacakti" buyurdu."
Buhari; Enbiya 40, Eyman 3; Muslim, Eyman 23; (1654); Nesai, Eyman 39, 40, (7, 25).

YEMINI BOZMAK

5790 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim bir sey hususunda yemin eder, sonra da hilafini daha hayirli gorurse, derhal kefaret vererek yemininden vazgecsin ve yemin ettigi husustan daha hayirli olani yapsin."
Muslim, Eyman 12, (1650); Muvatta, Eyman 11, (2, 478); Tirmizi; Eyman 6; (1530).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5791 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben, Allah'a yemin ederek soyluyorum: Insaallah, herhangi bir seye yemin edince, yeminimin aksini yapmayi daha hayirli gorecek olsam, yeminimi kefaretler, hayirli gordugum seyi yaparim."
Buhari; Eyman 14; Muslim, Eyman 10, (1649); Ebu Davud, Eyman 17, (3276); Nesai, Eyman 15, (7, 910), Sayd 33, (7, 206).

5792 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh, aziz ve celil olan Rabbimiz yemin kefaretini indirinceye kadar yaptigi yeminlerinde hic hanis olmadi. Ayet inince dedi ki: "Artik; bir yemin edip, sonra aksini yapmanin daha hayirli oldugunu gorecek olsam, (yeminim yerini bulsun diye direnmem) derhal daha hayirli gordugum hususu yapar, yeminim icin de kefaret oderim."
Buhari, Eyman 1.

NIYYET

5793 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yemin, yemin isteyenin niyetine goredir."
Bir diger rivayette: "Senin yeminin arkadasinin seni kendisiyle tasdik ettigi seye goredir" denmistir.
Muslim, Eyman 21, (1653); Ebu Davud, Eyman 8, (3255); Tirmizi, Ahkam 19, (1354).

LAGV

5794 - Hz. Aise anlatiyor: "Su ayet kisinin kullandigi "Vallahi hayir!", "Billahi evet!" gibi sozler sebebiyle nazil olmustur. (Mealen): "Allah yeminlerinizde kasitsiz olarak yanilmanizdan dolayi sizi mes'ul tutmaz, fakat ettiginiz yeminleri bozmanizdan dolayi sizi mesul tutar. Bozulan bir yeminin kefareti ise.."' (Maide 89).
Buhari, Eyman 14; Muvatta, Eyman 9, (2, 477); Ebu Davud, Eyman 28, (3254).

TEVRIYE

5795 - Suveyd Ibnu Hanzala radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gitmek uzere yola cikmistik. Beraberimizde Vail Ibnu Hucr radiyallahu anh da vardi. Yolda onu, bir dusmani yakaladi. Herkesi yemin etmeye zorladilar. Ben, "o, kardesimdir" diye yemin ettim. Bunun uzerine onu serbest biraktilar. Resulullah'a gelince olup biteni anlattim. "(Onumuzu kesen) grup herkesi yemine zorladi, ben de onun kardesim olduguna yemin ettim" dedim.
"Dogru soylemissin, musluman muslumanin kardesidir!" buyurdular."
Ebu Davud, Eyman 8, (3256); Ibnu Mace, Kefarat 14, (2119).

IHLAS

5796 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Iki kisi Resulullah aleyhissalatu vesselam'in huzurunda murafaa olundular. Resulullah aleyhissalatu vesselam muddeiden (davacidan) beyyine (delil, sahid) talep etti. Adamin beyyinesi yoktu. Bunun uzerine davalidan yemin talep etti. O, kendisinden baska ilah bulunmayan Allah'a kasem etti. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Hayir, sen (iddia edileni) yaptin. Velakin Lailahe illallah sozundeki ihlas sebebiyle magfiret olundun" buyurdu."
Ebu Davud, Eyman 16, (3275).

LICAC

5797 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Biz one gececek sonunculariz!" buyurdular. Keza:
"Birinizin ailesine karsi yaptigi yemininde inadlasmasi, Allah nazarinda Rab Teala'nin farz kildigi kefareti odemesinden daha agir bir gunahtir!" buyurdu."
Buhari, Eyman 1; Muslim, Eyman 26, (1655).

KEFARET

5798 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden kim yemin eder ve yemininde: "Lat ve Uzza'ya kasem olsun!" derse hemen "Lailahe illallah!" desin. Kim de arkadasina: "Gel seninle kumar oynayalim" derse hemen (birseyler) tasadduk etsin!"
Buhari, Eyman 5, Tefsir, Necm, Edeb 74, Isti'zan 52; Muslim, Eyman 5, (1647); Ebu Davud, Eyman 4, (3247); Tirmizi, Nuzur 17, (1545); Nesai, Eyman 11, (7, 7).

5799 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Bir grup kimse, bazi seyleri tezekkur ediyorduk. Ben o sirada cahiliyeden yakin zamanda cikmistim. "Lat ve Uzza'ya kasem olsun!" diyerek yemin ediverdim. Arkadaslarim bana: "Soyledigin sey ne fena! Cirkin bir soz ettin!" dediler. Ben hemen Aleyhissalatu vesselam'a gelip durumu anlattim.
"Allah'tan baska ilah yoktur, o tektir, seriksizdir. Arz ve semanin mulku O'na aittir. Butun hamdler de O'nadir, O her seye kadirdir!" de! Sol tarafina uc kere ufle. Taslanmis seytandan Allah'a sigin, sonra bir daha (bu cesit yemine) donme!" buyurdular."
Nesai, Eyman 12, (7, 7-8).

NEFISLE ILGILI EDEBE GIREN HADISLER

5800 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in terkisinde idim. Bana su nasihatta bulundu:
"Yavrum! Allah'a karsi (emir ve yasaklarina uyarak edebini) koru, Allah da seni (dunya ve ahirette) korusun! Allah'i(n uzerindeki hukukunu) koru ki O'nu karsinda (dunya ve ahiretin fenaliklarina karsi hami) bulasin -veya onunde demisti: Bollukta Allah'i tani ki, darlikta da O, seni tanisin. (Dunya ve ahiretle ilgili) bir sey isteyince Allah'tan iste. Yardim talep edeceksen Allah'tan yardim dile. Zira kullar, Allah'in yazmadigi bir hususta sana faydali olmak icin biraraya gelseler, bu faydayi yapmaya muktedir olamazlar. Allah'in yazmadigi bir zarari sana vermek icin biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar. Kalemlerin murekkebi kurudu ve sayfalar duruldu. Sen, yakini bir imanla, tam bir riza ile Allah icin calismaya muktedir olabilirsen calis; sayet buna muktedir olamazsan, hosuna gitmeyen seyde, sabirda cok hayir var. Sunu da bil ki Nusret(i ilahi) sabirla birlikte gelir, kurtulus da sikintiyla gelir, zorlukta da kolaylik vardir, bir zorluk iki kolayliga asla galebe calamayacaktir."
Rezin bu elfazla tahric etmistir. Tirmizi'de muhtasar olarak kaydedilmistir. Sifatu'l-Kiyamet 60, (3518)
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
5801 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir gun, Resulullah aleyhissalatu vesselam ashabina: "Su kelimeleri kim benden) alip onlarla amel edecek ve onlarla amel edecek olana ogretecek?" buyurdular. Ben hemen atilip:
"Ben! Ey Allah'in Resulu!" dedim. Aleyhissalatu vesselam elimden tuttu ve bes sey saydi:
- Haramlardan sakin, AIlah'in en abid kulu ol!
- Allah'in sana ayirdigina razi ol, insanlarin en zengini ol!
- Komsuna ihsanda bulun, mu'min ol.
- Kendin icin istedigini baskalari icin de iste, musluman ol!
- Fazla gulme. Cunku fazla gulmek kalbi oldurur."
Tirmizi, Zuhd 2, (2306); Ibnu Mace, Zuhd 24, (4217).

5802 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Rabbim bana dokuz sey emretti:
- Gizli halde de aleni halde de Allah'tan korkma(mi),
- Ofke ve riza halinde de adaletli soz (soylememi),
- Fakirlikte de zenginlikte de iktisad (yapmami),
- Benden kopana da sila-i rahm yapmami,
- Beni mahrum edene de vermemi,
- Bana zulmedeni affetmemi,
- Susma halimin tefekkur olmasini,
- Konusma halimin zikir olmasini,
- Bakisimin da ibret olmasini,
- Ma'rufu (dogru ve guzel olani) emretmemi."
Rezin tahric etmistir.

5803 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kilincinin kabzasinda su ibareyi bulduk.
"Sana zulmedeni affet. Sana kusene git, sana kotuluk yapana iyilik yap! Aleyhine de olsa hakki soyle!"
Rezin tahric etmistir.

5804 - Zeydu'I-Hayr radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, Allah'in rizasini arzu eden kimselere ve Allah'in rizasini arzu etmeyen kimselere Allah'in koydugu alamet nedir, bana haber verin!" Cevaben:
"Ey Zeyd sen nasil sabahladin?" diye sordu.
"Hayri ve hayir ehlini seviyorum: Eger hayir yapmaya muktedirsem yapmaya kosuyorum. Eger yapamaz, kacirirsam bu sebeple uzuluyorum ve onu yapmaya, sevkim daha da artiyor!" dedim. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste bu soylediklerin Allah'in rizasini arayanlara Allah'in koydugu alamettir. Eger Allah senin baska bir sey olmani isteseydi, seni ona hazirlardi" buyurdular."
Hadisi Rezin tahric etmistir.

5805 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Itidal (orta yol uzere olmak), teenni(li davranmak), hal ve gidisi iyi olmak peygamberligin yirmidort cuzunden bir cuzdur."
Muvatta, Si'r 17 (2, 954, 955); Ebu Davud, Edeb 2, (4776).

5806 - Ebu Eyyub radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Dort sey vardir, bunlar gecmis peygamberlerin sunnetlerindendir: Haya, koku surunme, evlenme, misvak kullanma."
Tirmizi, Nikah 1,(1080).

5807 - Abdulmuheymin Ibnu Abbas Ibni Sa'd es-Saidi, babasitarikiyle dedesinden naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Teenni Allah Teala'dandir, acele de seytandan."
Tirmizi, Birr 66, (2013).

5808 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Eseccu Abdi'l-Kays 'a dedi ki:
"Muhakkak ki sende, Allah ve Resulunun sevdigi iki haslet var; hilm ve teenni."
Tirmizi, Birr 66, (2012); Muslim, Iman 25, (17).

5809 - Ebu Davud merhum, Abdu'l-Kays heyetinde dahil olan Zari'den naklettigi ve uzunca bir kissanin da bulundugu rivayetinde su ziyadeye yer verir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisine bunlari soyleyince o (Esecc):
"Ey Allah'in Resulu! Bu iki hasletle ben (sahsi gayretimle) mi ahlaklandim yoksa Allah mi cibilliyetime (yaratilisima, tabiatima) koydu?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da:
"Allah Teala Hazretleri seni o iki haslet uzere yaratti!" buyurdular. Bu cevap uzerine Esecc:
"Allah ve Resulunun sevdigi iki haslet uzere beni yaratan Allah'a hamd olsun!" dedi."
Ebu Davud, Edeb 161, (5225).

5810 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Teenni, ahiretle ilgili olanlar disinda, her amelde guzeldir."
Ebu Davud, Edeb 11, (4810)
 
Üst