Mantar panoya ne yazardınız???

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Risale-i Nur'dan vecizeli duvar kağıdı - [indir]
23 Eylül 2011 / 09:43
Günün vecizesi - Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur.

Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde mütedâhil dâireler gibi, her insanın kalb ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve küre-i arz ve nev-i beşer dairesinden tut, tâ zîhayat ve dünya dairesine kadar, birbiri içinde daireler var. Herbir dairede, herbir insanın bir nevi vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dairede en büyük ve ehemmiyetli ve daimi vazife var. Ve en büyük dâirede en küçük ve muvakkat arasıra vazife bulunabilir. [Meyve Risalesi, Dördüncü Mesele]
(Haber detayında (altta) yer alan resmin üzerine farenizin sağ tuşuyla tıklayıp, Resmi farklı kaydet seçeneğini işaretleyerek duvar kağıdınızı indirebilirsiniz...)
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
aslan çakal sırtlan kocayınca kuzuların maskarası olurmuş ama eski şahin sahalarıda yakarmış heyt be...........efsane.........adam by pikeas.........
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Sakın deme: "Benim namazım nerede, şu hakikat-ı namaz nerede?" Zira bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi, kendi ağacını tavsif eder. Fark yalnız icmal ve tafsil ile olduğu gibi; senin ve benim gibi bir âmînin -velev hissetmezse- namazı, büyük bir velinin namazı gibi şu nurdan bir hissesi var, şu hakikattan bir sırrı vardır -velev şuurun taalluk etmezse-. Fakat derecata göre inkişaf ve tenevvürü ayrı ayrıdır. Nasıl bir hurma çekirdeğinden, ta mükemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar meratib bulunur. Öyle de: Namazın derecatında da daha fazla meratib bulunabilir. Fakat bütün o meratibde, o hakikat-ı nuraniyenin esası bulunur.
(Bediüzzaman Said Nursi - 21. Söz'den)
Lügatler
Âmî :
avamca, cahil,ileri gelenden olmayan Derecat
:dereceler Esas :
asıl,temel, kök, şart Hakikat:
gerçek Hakikat-ı nuraniye :
parlak hakikatler, nurlu gerçekler Hakikat-i namaz :
namaz hakikatı, hakiki namaz Hisse :
pay, nasip, kısmete düşen kısım İcmal :
kısaltmak, bir araya toplamak, kısa anlatmak, özetlemek İnkişaf :
açılmak, meydana çıkmak, yetişmek, gelişmek, manen ilerlemek Meratib :
mertebeler, kademeler Mükemmel :
olgun, noksansız, tamam, eksiksiz, çok iyi Nur :
ışık,aydınlık, parlaklık Sırr :
gizli hakikat, aklın ermediği şey Şuur :
anlayış, idrak, bilinç Taalluk
:bağlılık, münasebet, alakalı olmak Tafsil :
etraflıca izah etmek, açıklamak Tavsif :
vasıflandırmak, ne ve nasıl bir şey olduğunu anlatmak Tenevvür
:parlamak, ışıldamak, nurlanmak, bir şey hakkında bilgi sahibi olmak Velev
:eğer, gerçi, hatta Veli :
Allah dostu, evliya
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Risale-i Nur'dan vecizeli duvar kağıdı - [indir]
24 Eylül 2011 / 08:27
Günün vecizesi - İhtiyarlık bana ihtar etti ki: Gündüz nasıl şu siyah bir kabre tebeddül etti,

Risale Haber - Haber Merkezi
İhtiyarlık bana ihtar etti ki: Gündüz nasıl şu siyah bir kabre tebeddül etti, dünya siyah kefenini giydi; öyle de, senin ömrünün gündüzü de geceye ve dünya gündüzü de berzah gecesine ve hayatın yazı dahi ölümün kış gecesine inkılâp edeceğini kalbimin kulağına söyledi. [Yirmialtıncı Lem'a, Yedinci Rica]
(Haber detayında (altta) yer alan resmin üzerine farenizin sağ tuşu le tıklayıp Resmi farklı kaydet seçeneğini işaretleyerek duvar kağıdınızı indirebilirsiniz...)
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Eşek, senden daha akıllı olması lazımdı!
24 Eylül 2011 / 00:01
Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim
İ’lem eyyühe’l-aziz!
Şeytanın ilka etmekte olduğu vesveselerden biri:
“Yahu, şu koyun veya inek, eğer Kadîr ve Alîm-i Ezelînin nakşı, mülkü olmuş olsaydı, bu kadar miskin, biçare olmazlardı. Eğer bâtınlarında, içlerinde Alîm, Kadîr, Mürîd bir Sâniin kalemi çalışmış olsaydı, bu kadar câhil, yetim, miskin olmazlardı” diyen ve cinnî şeytanlara üstad olan ey şeytân-ı insî!
Cenâb-ı Hak, herşeye lâyıkını veriyor. Ve maslahata göre veriyor.
Eğer atâsı, in’âmı bu kaideden hariç olsaydı, senin eşeğinin kulağı senden ve senin üstadlarından daha akıllı, daha âlim olması lâzımdı.
Ve senin parmağın içinde senin şuur ve iktidarından daha çok bir şuur, bir iktidar yaratırdı.
Demek herşeyin bir haddi var. O şey, o had ile mukayyeddir.
Kader, herşeye bir miktar ve o miktara göre bir kalıp vermiştir.
Feyyaz-ı Mutlaktan aldığı feyze olan kabiliyeti o kalıba göredir. Mâlûmdur ki, dahilden harice süzülen cüz-ü ihtiyarî mizanıyla, ihtiyaç derecesiyle, kabiliyetin müsaadesiyle, hâkimiyet-i Esmânın nizam ve tekabülüyle feyz alınabilir.
Maahaza, şemsin azametini bir kabarcıkta aramak, akıllı olanın işi değildir. (Mesnevi-i Nuriye, Zerre)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
âlim : bilgin
Alîm : küçük büyük, görünen görünmeyen, gelmiş ve gelecek herşeyi hakkıyla bilen ve ilmi herşeyi kuşatan Allah
Alîm-i Ezelî : her şeyi hakkıyla bilen, ilmi her şeyi kuşatan Allah
atâ : lütuf, bağış
azamet : büyüklük, yücelik
bâtın : bir şeyin görünmeyen iç yüzü
biçare : çaresiz
Cenab-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
cinnî : cin taifesinden, cinlerden olan
cüz-ü ihtiyarî : çok az irade serbestliği, seçim gücü
dahilden harice : içten dışa
Feyyaz-ı Mutlak : yarattığı varlıklara pek çok feyiz, sınırsız bolluk ve bereket veren Allah
feyz : ihsan, bağış
gayet : çok
had : sınır
hakîm : hikmetle iş yapan, hikmet sahibi
hâkimiyet-i Esmâ : Allah’ın isimlerinin egemenliği, hâkim olması
hariç : dışında
hikmet : bir gaye ve faydaya yönelik olarak, tam yerli yerinde yaratılma
hikmet-i nakkaşe : nakış yapan bir hikmet, nakış ustası olan bir hikmet
i’lem eyyühe’l-aziz : ey aziz kardeşim bil ki!
iktidar : güç, kudret
ilka etmek : atma, bırakma, verme
ilm-i muhtar : seçim serbestliği bulunan ve bağımsız hareket eden bir ilim sahibi
in’âm : nimet verme
incimad etmek : donmak, katılaşmak; maddi yapıya bürünmek
irade etmek : dilemek, istemek
istidad : mimarlık, aşçılık, kulluk gibi sayısız yetenekler
kabiliyet : yetenek
kader : Allah’ın ezelî ilmi ile kâinatta olmuş ve olacak her şeyi bilip takdir etmesi, plânlaması
Kadîr : her şeye gücü yeten, her şeyi yapabilen, sonsuz güç ve kudret sahibi Allah
kaide : düstur, prensip
kudret-i basîre : görünen kudret, iktidar
maahaza : bununla beraber
mahsul : hasıl olmuş, meydana gelmiş, netice, ürün
mâlum : bilinen
maslahat : fayda, gaye
masnû : san’at eseri varlık
miskin : zavallı, muhtaç, çaresiz
mizan : ölçü, denge
mukayyed : sınırlı
mücessem : cisimleşmiş, maddî yapıya bürünmüş
mülk : sahip olunan ve hükmedilen şey
Mürîd : her şeyi istediği gibi, istediği zamanda ve keyfiyette yapan ve bir anda sonsuz şeyleri dilemekten âciz olmayan Allah
müsaade : izin
nakış : işleme, süsleme
nizam : düzen
Sâni : her şeyi san’atlı ve mükemmel bir şekilde yaratan Allah
şems : güneş
şeytân-ı insî : insanlardan olan şeytan, şeytan gibi olan insan
şuur : bilinç, anlayış, idrak
tecessüd etmek : ceset şeklinde maddî varlık kazanmış, cisimleşmiş
tekabül : birbirine karşılık olma, bir ayna gibi karşısında olma
üstad : hoca
vesvese : kuruntu, şüphe
vuzuh-u delâlet : ap açık gösterme, işaret etme, delil olma
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Allah'ın en ziyade buğzettiği erkek...
24 Eylül 2011 / 05:19
Günün Hadis-i Şerifi...

Bismillahirrahmanirrahim
Hz. Aişe (ra) anlatıyor:
Resulullah (sav) buyurdular ki:
“Allah'ın en ziyade buğzettiği erkek, şiddetli düşmanlık yapan hasımdır.”
(Buhari, Ahkam 34)
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur
24 Eylül 2011 / 04:48
Günün Ayet-i Kerime meali...

Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Lokmân Sûresi 12. ayetinde mealen şöyle buyuruyor:
Andolsun, Biz Lokmân’a “Allah’a şükret” diye hikmet verdik.
Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur.
Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye layıktır.
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
*Yeni yürümeye başlayan çocuk, bir duvara, bir kenara tutunarak yürür.*
*Sen de, yeni yürüyen o çocuk gibi,*
*alimlerin sağlam duvarlarına tutunarak yürü.*
*Sadi Şirazi*
***************
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
*"Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki O'nun merhametine nail olasınız."*
Bu âyet, dünyanın neresinde olursa olsun müminleri kardeş olarak ilan etmektedir. Ashabdan Cerir b. Abdullah, Hz. Peygamberin, kendisinden şu üç şeyi yapmak üzere biat istediğini bildirir: "Namaz, zekât ve bütün müslümanların hayrını isteme (nasihat)." "Müslümana kötü söz söylemek fâsıklık, onunla savaşmak küfürdür" (Hadis-i Şerif). "Müslüman müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu desteğinden mahrum bırakmaz. Bir kimse için müslüman kardeşini hakir görmek kadar büyük bir kötülük yoktur." (Hadis-i Şerif)

Hucurat Suresi 10. Ayetin Meali
***************
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Hz. Enes Radiyallahu Anh anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdu ki:

"Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de Yâ-sîn'dir. Kim bu sureyi okursa, Cenâb-ı Hakk, bu okuması sebebiyle kendisine, Kur'an-ı Kerim'i -Yâ-Sîn hariç- on kere okumuş sevabı verir."

(Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'an 7)*
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
http://www.dinibilgiler.gen.tr/resim/kelam/besmele.jpg


Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan *Allah’ım*
Beni şeytani şehvetlerden kurtar; beşeriyetin kazuratından temizle;

Nebin olan *Muhammed’i (s.a.v.)* sıddıkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından ve cehalet vehimlerinden ter temiz kıl -öyle ki, enaniyet fena bulsun ve *Allah*‘ın minnet bahrinde… *Allah*‘ın nimetlerine gark olmuş, *Allah*‘tan alıkoyan her meşgaleye karşı *Allah*‘ın kılıcıyla mansur, *Allah*‘ın inayetiyle mahzuz ve *Allah*‘ın himayesiyle mahfuz olarak herşey *Allah* için, *Allah* ile, *Allah*‘a ve *Allah*‘tan olsun.

Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve gündüzün Müdebbiri,* ey Melik, ey Aziz, ey Kahhar, ey Rahim, ey Vedüd, ey Gaffar*, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri ve gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve ey günahları bağışlayan, *Günahlarımı bağışla*; esbabın tazyikatına maruz ve bütün kapılar yüzüne kapanmış ve doğru yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış ve bir kazanç elde edemeden ömrünü ve nefsini gaflet ve masiyet meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.

Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür’atle gören, *ey Kerim, ey Vehhab,* Hastalığı büyük ve şifası zor, çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.

*İlahi!* Derdimi, üzüntümü ve şikayetimi Sana arz ediyorum.
*İlahi!* Senin dergahında hüccetim, hacetimdir; azığım ise fakrım ve çaresizliğimdir.
*İlahi*! Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin af nehirlerinden bir zerre bana kafi gelir,* ey Vedüd, ey Vedüd, ey Vedüd,* ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid Sahibi, *ey Mübdi’, ey Muid,* ey herşeyi dilediği gibi yapan* Fa’alün lima Yürid!* Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine, bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin kudretin hürmetine ve herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum.

Senden başka ilah yoktur,* ey Muğis*, bize imdad et. *Ve bütün ömrüm boyunca işlediğim bütün günahları ve lisanımın hatalarını rahmetinle bağışla, ey Erhamü’r-Rahimin.


Âmin!...*
***************
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
Ey Rabbim! Senin ezelî ilminde bir iş benim dinim ve hayatım hakkında ve işimin akıbeti hakkında hayırlı ise onu bana takdir et ve müyesser kıl. Sonra onun bereketini ver."
"Ey Rabbim! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve menîmin şerrinden sana sığınırım."amin amin amin ecmain inş........ "Sana hamd ederiz ey Rabbimiz! ni'metinden müstağnî değiliz. Her dâim senin in'âm ve itâmına; yani bize ni'met verip yedirmene muhtacız. Bu taâm da veda' taâmımız olmayıp daha çok hayırlı ömürler ihsan ile, nankörlük edilmeyen, dâima şükür edilen ni'met ver ey Rabbimiz."​
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Ya Rabb! Senin îzzet ve kudretine sığınırım ki, senden başka hiç bir ilâh yoktur. Ve sen ölmezsin. Cin ve insanlar ise ölürler."
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Ey Hayy u Kayyum olan Rabbim! Rahmetine tevessül ediyorum ve benim her hâlimi ıslâh etmeni istiyorum. Göz açıp yumuncaya kadar da olsa beni kendime (nefsime) bırakma." "Hamd olsun sana ya Rabb! Sen bütün semâları, arzı ve onlardakileri ayakda tutansın. Hamd sana mahsûsdur ey Rabbim! Sen semâlarda, arzda ve onlarda ne varsa hepsinin nûrusun."
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Ey Rabbim! Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan, sana sığınırım."
 

YİĞİDO

Üye
Kademeli
"Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf u ihsanınla merhâmet eyle." "Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf u ihsanınla merhâmet eyle." "Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf u ihsanınla merhâmet eyle." "Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf u ihsanınla merhâmet eyle."amin amin amin amin ecmain inş..........
 
Üst