Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Aşk, hali kemale erdiren, sevdası hiçliğe götüren ferdir…
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px and 60KB.
Sessizce Boşalıyor gözyaşlarım
Sır oluyor halime yar olan firkatin, Hasretinle dağlanır bağrım
Feryadım niyedir ey vicdanım, Nasip olmayan için niye böyle perişanım
Artık duyulmaz oldu figanım, Boynumu büktürdü takatsizleşen umutlarım
Ruhum Nurdan ardır, anlarım
Kalıbımla değil, kalbimle Kelam etmek zorundayım, muhtacım
Yoksa yeşermeyecektir göçüp giden umutlarım, Sabrın içinde tarumarım
Kâh halime yanarım, Kâh aklımla davalıyım, Aczi yet içinde neden avarayım
Nefsimi Neden suçlayamam
Ah u zarıyla bir yol alamam, Ne derlere sığınıp yakaramam İdrakimi niçin ihmale alamam, Hesabın hangi anında umutla buluşamam İradem için hayıflanamam, Yetkiyi veren için sessiz kalarak hiç unutamam
Aklım Ve vicdanımla canım
Yaratan hak, en makbul bir şekilde Yaratmış nasıl utanırım
Uzaklaşmak için bahaneler ararım, Kendi yararıma olmayanlara sığınırım· Bu kadar akılsız mıyım, ? Heveslerim için kurban mı olmalıyım, sualle yanarım
Aşk, Halin demidir inanırım
Kalbin en müstesna şiarıdır Yadsıyamam, ari kalamam
Ruhumdan ilzam olan hakikatleri Yok, sayamam, Araf için umut taşıyamam
Vecdimin mecalsizliği, nefsimin kabir hali, İrade-i zafiyetlerimi yok sayamam
İlimsiz Sırat olmaz kanarım
Fikirsiz insan bulunmaz diye de Her canı dikkate alırım
Zan ve asabiyetlerden çok bıkkınım, Hesabını göremeyenlerden sakınırım
Muhabbet için bahane aramam arlanırım, Kalbimin sahibine nasıl anlatırım
Sana kimse Hasım değil bilesin
Hısım olan o canları ziyaret Etmeyi de ihmal etmeyesin
Farz olanlarda kalasın, sünnete Teslim olmayı da sakın nafile sanmayasın
Rahmetin sebebinde uyanasın, Ruhun ve kalbinle dikkate alınan yaşayansın
İraden, Aklınla hemhal olmalı İçinde ne kadar zafiyet varsa Tez zamandan kalbinden arınmalı
Ruhun özgür bulunmalı, nefsin esirin olmalı, Vicdanın icraatınla coşmalı
An ve içinde sırlaşan can aşkın didarında esfelesafilin adına hiç anılmamalı
Anlamak, Şuur adına vakıf olmaktır
Akıl muhakeme etmen için sana Bahşedilen en zaruri maslahattır İdrak, ruhunun yetisiyle anlamlaşan firaktır, Kalbin lisanı niye aşk-ı sanattır
Yaşamak, tekabül eden vaktin sadrında Mukallit kalmak ne büyük kabahattir
Nefesin Teslimiyetinde ne ardır
Ölüm neden bu kadar korkutan Bir afattır, haşyet-i farktır, lahzadır
Hasret sevgi selinde, muhabbet ikliminde, Gönül dilinde anlamlaşan farktır Şefkatsiz yürek neden paslanmaya Yüz tutmuştur, pınar olmaktan çıkmıştır
Hakikat Ruhunun cenahındadır
Kendi haliyle barışık olmayan, Nefsin nizamına dikkat etmeyen zandır
Kabahatli olan bizzat bühtandır, Mukallit olan candır, bir nazar-ı gamdır
Fırsatları değerlendiremeyen zavallıdır, Aczi yet içinde saklanan fukaradır
İnsan, Aklı ve irfanıyla âlidir
Nefesin aşk nimeti de bu hakikatle Bariz bir şekilde her vakit önümüzdedir İradi olmak, zafiyetlerden kurtulmak Meşkin farkı, aklın ve irfanın edebidir
Niyet zahir olmadıkça, kalpten geçenler Umutlaşmadıkça aşk niye fakirliktir
Kabahat İşlemek ne demektir
Hak ve hukuku gasp ederek etrafı Talan etmek, insanı esip geçmek midir İnsanın sabrını zorlayan, acabalar içinde Ruhunu bizar bırakan gerekçemidir
Neden eziyet etmek adına hak talep edilmektedir Ve haklar çiğnenmektedir
İnsan Düşünen ve fark eden zadedir
Ruhundan ve aidiyetinden habersiz Kalan kimlerdir, ne kadar biçarelerdir
Her fırsatta kan akıtmayı, ortalığı karıştırmayı Gaye edinen birer sefillerdir
Tefrikayı marifet sayan, istikrarı baltalayan, Hak hukuk tanımayan kimlerdir
“Yazan adam” için ne kadar zarif ve bulunmaz bir mükâfat…
Orjinal boyutu icin tiklayin 900x686px and 46KB.
Değerli şaire **Havin_** hanım bir yorumunda diyor ki; Hangi dili Kelâm eylemiş de adına şiir demiş Şair, deyi yüzünü kızartmamışlar ya bugün hakikatimizin..
Memnun ettiler bizi. Aklın ermediğine gaf olmasın deyi ürkmek midir, ? Yoksa baliğ olmamış aklın âcizliğine şâhitlik etmemiz için acı bir nezâket midir?.
Muamma. Dedim ya kimi hâller -ki noksanlığımız da dâhildir buna- Hoş olmasa da ne olduğumuzu hatırlattığından ötürü takdirimiz vazifedir.
“Çalışmalarınızı Uzaktan da olsa takip ediyorum Ve kendi adıma demeliyim ki örnek değer niteliğinde hepsi ayrı ayrı.
Gerek Kaleminize yâr eylediğiniz temalar Gerek takdire şayan üslûbunuz ve seçkin kelimelerinizle Ender kalemlerden olduğunuzu söylemek istiyorum.
Şiir deyi Akıllara durgunluk veren hâdiselere Tanık oldukça yarın okunacak şair ve yazar kabilesinden yana Pek ümitli olamasak da bir elin parmak sayısının varlığınca okunacaklardan haberdarız. Yetinmeyi de bilmek gerekiyor mutlaka.
Çalışmanızı İncelediğimde yer yer okumalarım Çifte katlanınca önemini daha iyi idrak ettiğime inandım;
Öyle post modern ite Bir yerden sonra ruh’un da dilin de postunu yüzebiliyor. Ve ne mutlu ki edebiyatın da şiirin de derin manasını bilen ehil, cömert davranabiliyor hâlâ.
Çalışmanızı Ve bu çalışmanız nezdinde emek verdiğiniz Tüm çalışmalarınız için kaleminize minnetimi ifade etmek istiyorum. Muhakkak ki kusursuz hiçbir şey yoktur -insan da kezâ- lâkin ne demiş
Yüce Mevlâ’m :·· Akletmez misiniz?”
Düşünmeye teşvik etmek bir yerde keseler dolusu varlıktan evlâdır.
Azim ve de emeğiniz daim olsun. Selâm ve dua ile esenlik diliyorum.
“Böylesi Sarih kanaat ve teveccüh karşısında ne söyleyim, Rabbimin mükâfatı diye hamdı sema eğleyip, teşekkür edeyim…”
Diyor ki Sabiha Doğan: Çevresi geçinen gazeteci Can Dündar'ın ODTÜ ormanları sınırında 1,5 milyon dolarlık villası varmış. Villasını satılığa çıkaran Dündar’ın bir gazeteci olarak buna nasıl sahip olduğunu kendi adıma merak ediyorum!
Mustafa Cilasun Demek merak ediyorsunuz? Aynı meslek erbabısınız, kendisine sormayı deneseniz? Yılların seçkin yazar-şair ve program yapımcısı, aynı zihniyet de olmaya biliriz Fakat nezaketi ve zarifliğini görmezden gelemeyiz. Villa yaptıranları mı şimdi merak edelim yani! Onlarca hayati meseleler karşımızdayken.
Sabiha Doğan ODTU için çevreci takılan kendisiydi unutmayalım. Yılların vekillerinin böyle bir villası olsa sorgulamıyor muyuz? Nezaketli olmak yapılan yanlışları gizlenmiş mi eder!
Mustafa Cilasun Her normal insan aslında çevrecidir. Çünkü çevreye hor bakan servet simsarlığı yapanlardır. Alalanmış maksatlarını çevrecilik adına kullananlardır. Hak, hukuk vardır, gayri kanuni bir durum varsa ilgili makamların sorunudur. Neden onca gayri meşruluk varken Can Dündar'ın villasını merak ettiniz hala anlayabilmiş değilim. Nezaket kalbi hassasiyettir. İnsanın sosyal demokrat olması kalbi hassasiyeti yok anlamına gelmez.
Sabiha Doğan O halde siyasilerin mal varlığını, vekil maaşlarını tartışmayalım. Gazeteciler, bakanlardan bile çok kazanıyorlar olsa gerek...
Mustafa Cilasun Tartışmak veya fikir teatisi yapmak, Hakkı tespit etmek ve yanlıştan kaçınmanın gerekçelerini ifade edebilme zaruretidir. Haklı ve gerekçeli ise birçok konu tartışılabilir. Fakat tartışmaktan ziyade faydalı oluna bilirlik dikkate alınmalıdır. Elbette kazananlar vardır, zaten kendileri ifade etmiyorlar mı?
Sabiha Doğan Kim sosyalistlerin kalbi hassasiyetleri olmadığını soyluyor anlayamadım. Can Dündar’ın villasının bugün basının gündemindeki konulardan biri olduğunu bilmiyor olmalısınız! Ayrıca daha önemli konular varken bunu niye konuşuyorsunuz, “diyen birinin” Sadece şiir vs paylaşıyor olması bir çelişki değil midir? Son olarak ısrarla nezaket vurgusu yapan birinin eleştirilerinde bunu gözetmemesi çok üzücü:/
Mustafa Cilasun Sizin için böyle bir ithamda bulunduğumu zannetmiyorum. Çok garip demek ki takip etmeye layık görüyorsunuz, Peki, bahsi geçen konuların içeriğini de okuyorsunuzdur muhakkak. Sizin bu satırları yazarken takındığınız ruh haliniz tuhafıma gitti doğrusu. Peki, nasıl diliyorsanız öyle takılın, kal ettiğim sözleri dikkate almayın... Bazen değişik konuları paylaşmak ilginç gelebilir. Takdir hakkınızı bekliyorumJ (Sayın bayanın ifadelerinin “kelime hatası” birçoğunu tashih ettiğimi söylemeliyim)
Her lahza Geçip gidiyor seslenmeden
Sinemde bir iz bırakıyor lal olmuş halinden, Mütebessim çehresinden İdrakim bu ahval üzere hayli fakirken, Bilmem ki ne gelir hala şikâyet etmekten
Bir ömür nedamet bu sinemdeyken, sürurun O izleri yüreğimden sessizce kaybolmuşken
Kime Ne söylerim, kuytu köşemdeyim
Gelenin halinden, Geçip gidenin melalinden ne anlarım, Kanadı kırılmış azadeyim
Hazanın rengiyim, hüznün müdavimiyim, Toprağın yâd ettiği yalnız kalan bir nefesim
Nerdeyim, hangi hal üzereyim, kıt aklımla Sanki sarhoş olmuş zavallı bir can-ı avareyim
Sığınırım Efkârıma ve derdi gamıma
Aman vermeyen her bir sızıya, Yüreğimin dinmeyen sancısıyla, Sukut ettiren ahu zarımla
Umut besledim yıllarca, Hülyalar derledim yalnızlığımla, Yâdına eriştiğim yârin nazıyla
Baş başa kaldım anılarla, Okumaya çekindiğim mektuplarıyla, Hasret kaldığım o kelamına
Artık bir çare Olmadığına kani geldim Şikâyetleşmek ve nedamet içinde nefeslenmekten Badirelerin sahraya anbean eriştim
Hangi devanın adresinde nefeslendim ve gönlümün Şehre dilmesine fırsat verdim, inledim
Yıllarca kime ne söyledim, en yakınlarımdan gizledim O sessizliğin yalnız müdavimiydim
Yıllara ne istiyorsunuz Benden diye sessizce sual eğledim
Figan eden halimi aşikâr eyledim, bahtıma Çaresiz kanaat ederek susmayı öğrendim
Kuytu köşelere meylettim, Kanadı kırılmış bir kuş misaliydim, Gözyaşlarımla yürüdüm
Lafazanlığı hiç sevmezdim, Ne derlerin furyasında kefilsizdim, Dramatik bir hal üzereydim
Dinlediğim Şarkılar içimi açıyordu
Sanki yıllara sari suskunluğumu şehreden Birer tanıktı, içinde saklanılan bir zamandı
Kiminin derdi, kiminin emeli, Kiminin tükenmeyen hevesi vardı, Bir an içinde ki harmandı
Giden ahıyla gitti, Kalan umudun prangalarında tutulu kaldı, Kalp neden hiç anlaşılmadı
Ömür sahifesini yazmakla tüketen kalemim, neyleyim…
Orjinal boyutu icin tiklayin 800x530px and 107KB.
Bülbül Sesinin ülfetiyle feryat diyor
Mahzun kuşlar kanatlarını çırparak Umuda yöneliyor
Nasip bahtı felah için çiyli serdediyor, İçim gidiyor, gönlüm ağlıyor
Göçüp giden şu virane gönlüm Sessizliğe gömülüyor, Uzletin aşkıyla nefesleniyor
Ne vakit Bir musalla taşını görsem
Çıktığım ve ram olduğum efkârın Hüznü süruruyla ağlasam
Yüreğimin yangınlığını hiçbir gönle Aktarmadan çığlığımı yudumlasam
Hiç uyumadan seherin ahengini Ruhuma taşısam Ve aşkın vecdiyle hasrete kansam
Nereye Yaslansam sinem bir avare
Sevda dilim için sanki edebi bir bahane, Aşktan nasipsiz ve azade
Başlıyor yine serabın ülfetine yakışan Ve yağarak anlamlaşan her kadre
Ruhum bigâne, halim divan, Zihnim merdane, Nefesin hicranı duyulmuyor ah paye
Bin hüzün Çökse de bu fakir gönlüme
Haykırdığım melalim çaresiz Çekiliyor acı sessizliğine
Hani takat ve şevk nerede, sürur Kalbimden arî derinliğinde ve kederiyle
Ruhumdan sadır olan ve sinemi daraltan Yalnızlığımla abat olarak göçer giderim
Sine-i Sürurumdan kopan yaprakları
Ruhumun baki olan Hicran damlalarını terennüm ederim
Bir yudum suya hasret nefes gibi Kuytu derinliğe meylederim, çile benim
Ne kaldıysa ve bıraktığım çaresiz nefesimle, Hali fakirliğimde uçuk bir sazendeyim
Kime hangi Cüretle nazar edebilirim
Kalbi çöküntüleri ayan olan Ve fevkalade biçare sefilim
Kalmayan gücüm, fersizleşen ve boşluğu anan İki gözüm ve edepten arî dilim
Bu viraneliğimde aşkın namütenahi dirliğini Ve birliğini nasıl deruhte ederek giderim
Ben hali Fakirliğimde ikamet edenim
Adamlığın adımlarında metanetini Koruyanlara gıpta ederim
Ah bigâneleşen hüzünlü nefesim, Ömür sahifesini tüketen hicrani defterim
Sessizliğime çekilerek, Aziz nefesler için niyaz ederim, Selamı önceleyip sürur dilerim
Halin malikine olan sevdası vardır, kalp için asıldır…
Orjinal boyutu icin tiklayin 700x466px and 91KB.
Aşkın Ne olduğunu anlamalıyız
Kalbi ve ruhi nazarla temaşa etmekle, Bir yakınlık kurmalıyız
Duyguları celbeden saikın kim olduğunu Bulmalıyız ve merak ile sorgulamalıyız
Korkuya kapılmadan ve acaba kaçar mı demeden, Sebebin hikmetine kavuşmalıyız
Nasip Kalkmışsa hiç durmaz
Umut kabul olmuşsa ki evet, Kuşkuyu halinde barındırmaz
Ne derler kaygısı ve zannı hiçbir şeye Deva olmaz, sahibin kim olduğu unutulmaz
Kul olmak, ehliyet sahibi bulunmak adına Akıl ve idrakinle alakası da yadsınamaz
Körlük, Gözün görmemesi değildir
Rahmet ve mağfiretin ihmal edilmesine Sebep ve illiyettir
Kalbin nazar gah olduğu gerçeği, Halin malikine olan firkati aidiyetin gerekçesidir
Sen sadece iradi olmak bakımından, Tercihlerin akıl ruhsatından hesap vereceksin
Ne kadar İhsanın içindeysen
Ruhunun ve bedeninin şehre muhtaç olan Lisanını ikmal edersen
Nefsinin nizamı nispetinde Hür ve muvahhidisin, Vahdet adına vecdi içindesin
Maşukun sıratından gidersin, Emir ve nehiyleri Kalbinin derinliklerinde hissedersin
Ter’in nefsi olanı Marazdır, latif olan ardır
Edebiyle mümeyyiz olan ise Gönül sultanıdır, sabır tacıdır
Nar maslahattır, tercihin eşiğinde ki hesaptır, Ruhun ve kalbin için bir aşktır
Cennet ve cemalin sevdası Lisan-i olmayacak kadar, Gönlün vuslat adına senasıdır
Furkan’ı Anlamadan yaşanmaz
Aşk, sevdanın firkatleşmediği ve çileyle Ziyadeleşmediği an yakınlaşmaz
Hizmet, muhabbetin gereğidir, İnayet etmek vecdinin geçit verdiği ardır, korkutmaz
Kendini bildiğin ve çözdüğün anlamda Emin ve itibarlısın, yoksa nefes alan cansın
Dinlediğim Bir kasiden alıp götürdü
Rahmetli Bekir Sıtkı Sezginin Manevi iklimi ne kadar bereketli ve latifti
Hal ehli bir musikişinas ve zarif bir vecdin Sahibiydi, gayretleri pek muhteremdi
Kur’an tilaveti ve kasideyi serdediş sezgisi Ne kadar içliydi, o sevginin nişanesiydi
Yaptığı besteler, Kişiliğinde ki güzellikler
Sukut ettiren ve sanat adına dile getirilen Keşmekeşlikler ruhunu yaralardı
Sanat, bahşeden, Gönül lisanıyla muhabbeti zerk eden Hakka ve Furkan’a olmalıydı
Kimi zaman yalnızdı, Derin bir sessizliğin içindeydi, Her lahzasında fikir muradıydı
Sine yanmazsa, Umut kanatlanmaz
Aşk, buğulamazsa letafeti Muhabbet olarak vaktine ulaşmaz
Bana benden daha yakın olan hakka, Vaktini işar eylediği zamana ram olamaz
Çile azmettirir, himmet suhuletiyle gönülde Bereketlenir, sevda maşuka demektir
Kalbin Solukları inşiraha adaktır
Aşk, narı muhabbetle bedelleştiren, Ruhun yangınlığına serinlik veren sadakadır İhlâs ve izan, idrak ve akıl niyetin hülasasında Açılacak kapıların bir sahrasıdır
Emeline esir olan, İtminan olmuş bir kalbe uzak kalan, Ah u zarıyla ağlayan avdır
Serkeşlik Bilabedel olan bühtandır
Velev ki ibreti ihmal ettin, aklını Biran yitirdin, iradenden firar ettin, hesaptır
Mukayyet olmak, Nedensizlik içinde boğulmamak ihsandır, Kulun vicdani kararıdır
Lafazan olmak, Afakî manada zaman harcamak, Kalbin için en ne derin bir cefadır
Nasıl Diliyorsan peki, öyle ağla
Yalnız her halin ve serdedilen saklı Melalin bir bedeli vardır sakın unutma
Sana senden ziyadesiyle yakın olan ve fakat Tarafından çok anlaşılmayanı unutma
Bir bedel çıkacaktır karşına, işte o vakit Keş kelerle yakınıp vaktini de hiç harcama
Bir hicran var içimde, gözyaşı durmaz bilmem ki niye…
Bazen İçinden çıkamıyorum
Her ne kadar düşünsem, Derinliğin hicranıyla nefeslensem
An be an hissiyatımı celbeden ne varsa Merakıyla hüzün içinde nazar etsem
İçime gam düşüyor, Sessizlik ne kadar cazip geliyor, Söyleyemediklerim dilleniyor
Çaresiz Boyun büküyorum
Nede bu hal içindeyim diye Sual etmeden de duramıyorum
Sakince akan gözyaşlarımı siliyorum, İçimi çekerek, etrafımı süzerek ilerliyorum
Gördüğüm mezar taşına dikkat kesiliyorum, Yazılanı okuyunca nasıl içleniyorum
Demek ki Yalnız değilmişim
Benzer hissiyatların yazılan Sayfalarını aralıyorum, ah ediyorum
Sabır için direniyorum, Kanaat için ey hak diyorum, Bir gün güleceğimi umuyorum
Hasretin sadrında, Sukutumun avazı çıktıkça, Çığlık çığlığa kendimden geçiyorum
Neden Umuduma ram olamadım
Yıllara sâri hicranı Sinemden atamadım, Bir ömür yalvarıp durdum
Yoksa yakarmanın Manasını mı unuttum, Galebe çalan duygulara mı boğuldum
Neden bu kadar erken yoruldum, Nefesin müddetine doğru ağlayarak, bir yol aldım
Nedensiz Cezbe gelmek olur mu
Sinemi yakan narın dağladığı lahzalar Bir an olsun unutulur mu
Solgun düşler, asık çehreler, Bezgin nefesler, Uyutmayan o sancılı geceler durur mu
Ölüm, aşkın ve sevginin toprağında, Maşukun vicdanında artık bu gönlümü alır mı
Adsız ve Mekânsız olmalıyım
Ruhumun sahibiyle, kalbimin Banisiyle edep içinde buluşmalıyım
Ne kadar hicranım varsa, içinde boğulduğum Hüzün bırakmasa da varmalıyım
Yeniden uyanmalı, can suyumu aşkının Hikmetinde bulmalıyım ve umutlanmalıyım
Biliyorum ki Çok anlaşılmıyor
Eskimişkelimeler izanınızı zorluyor, Bazen de of dedirtiyor
Lakin şehretmeye müdrik haliniz Dikkatimi çekiyor, bu bakımdan zikrediliyor
Meftun olan bir kalbin, mecnunun haline müdrik Bir ruhun işaretleri kal ettiriyor
Şevkten Nasipsiz kul kalmaz
Umut asla nefsin payesi bulunamaz, Aşkın vecdi unutulmaz
Akidesi berrak olan bir canın hukuku ar olamaz, Azimsiz nefes aşka bahis alamaz İradesi için var olanın, aklıyla yol alıp, Şerden kaçınanın kalbinde ki korku kalmaz
Nardan Korkma nefsin içindir
Edebin halinden uzaklaşma Kalbinin ve ruhunun rengidir
Kuşku ve gam niyedir, şüphe İmanın aşka sadır olması için Tahkik etmeni beklemektedir
Nefesin müddetlidir, kuvvet ve kudretin Sahibin olan Rabbin’indir, ne dilemektedir
Ruhun Niçin yaratılan farktı
Aklın ve kalbin için ne müthiş fermandır, İraden için ardı
Nazarın vicdanın olmalıydı, En latif kapıları açan gülün lafzı okunmalıydı İhsan ve ihlas neden muteber olan sınavdı, Kul olan adına hakikatti, anlaşılmalıydı
Sen şahsına Münhasır varlık mısın
Kimseye muhtaç olmayacak kadar Kudretin sahibi misin
Vakit için ne söylersin, hangi lahzanın Akıbetinde ki nefesin, sual eder misin
Aidiyetin ve hilkatin hangi badiresindesin, Neden avuntuların için gayret edersin
Hiç lal olan Mevta gördün mü
Ten adına taaccüp edip titredin mi, Uzuvların halinde eridin mi Sessizliğin kadrinde tefekkür ettin mi Yalnızlığın yokuşlarında hüzünlendin mi
Ömür yumağının sayfalarında hiç serinledin mi Hesabın vaktinde şöyle titredin m
Her lahza Ruhuna sesleniyor
Kalbinin inşiraha erişmesi için cezbe diyor, Söyle neyi bekliyor
Rahmet ve mağfiret neden haline nazar ediyor, Müddet nefesin için bekletiliyor
Niçin yaratan Rabbin Bizzat muhatap kabul ediyor, Aklın için fırsatlar halk ediyor
Ne kadar İsterdim bilsen
Derdine vakıf olmayı, Devasıyla da o halinde sürur katmayı İçinde ki gamdan uzaklaştırmayı, Hissiyatın için fırsatların kapısını aralamayı
Hayırlı olanları yakınlaştırmayı ve Hayırsız olanları şehretmeyi kalbine başarmayı
Akşamın sessizliğinde, hasretin vicdanı var içimde…
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 843x403 ve 27KB ) Buraya Tıklayın
Ne zaman Suskun kalsam İçime dert olanların Hicranını bir bir aralasam
Ne kadar haksızlık varsa hiç susmasam, Gönül lisanımla feda olsam
Korkunun zerresini menfaatim için asla taşımasam, Ruhumun sahibi için ağlasam
Hayat Deli doludur
Kimi hor görürsen Bahtında yaşaman ar olur
Konuşmak için kim konuşur, Emri bil mağ ruf, Nehyi anil münker için an durulur
Aşk nasıl gerekçesiz olur, gönül kuraksa Rahmet mi okunur, insan ki aşka bahis olur
Düşünmek Kalbin ferasetidir
Edebiyle nefeslenmek Ruhun içinde ki idrakindir
Sevda sabrın ve feda olmanın halidir, İlimden yoksun kalp nasıl filizlenir
Akıl merakın için gerekçedir, azmin Fütuhatın rengidir, inşirah kalbinin dileğidir
Karanlıktan Korkma, zandan kork
Cahil olursan, nefsin için koşarsan, Umudu anlamazsan, solup kalırsın
Esir olmak için ruhunu bırakırsan, Onur ve haysiyeti akidende bulamazsan
Nedenlerden uzak kalırsan, nedensiz yaşamayı Gaye sayarsan, sefil bir can olur, kurursun
Aşk, İlham eken serdir
Nefesin müddetine tabi olan ferdir, Aklın için kefendir, ruhun için mukadderdir
Vecdin için rehberdir, ecrin için feyzindir, İmanın için ne müthiş edeptir
Rengin ne olursa olsun, Aklın istersen bereketli bulunsun, İhlâs halinde kalbin asla lal olmasın
İraden Akıbetin içindir
Ne kadar tedarikli isen, Hesabın vecdinde nefeslenirsen
Tevekkül etmek adına elzem olandan Vazgeçmeden gerekçesiyle yürürsen
Sabrı ve kanaati acizlik bilmezsen, Umutların için lahzada aşka ram olan bedelsen
Hüzün İçini burkar
Sessizlik her yanından bakar, Lal olan melalin aşkla yanar, sabır yağan kar
Kar her vakit içine tevazuu ile yağar, Suskun kalan umutların bahar için ağlar
Eriyip tükenme, Yeis içinde nefeslenip kalbini heder etme, Nasibi ise kanaatle bekle
Elbette Keder olacaktır
Lakin kaderin olmaması için Vecdin azimle yol alacaktır
Hüsran olmak nefsin adına gam yaşanacaktır, Ruhun ve kalbin umutla coşacaktır
Unutma, gözyaşlarını saklamadan ağla, Gönlünün sevdası için hiçbir vakit yakınma
Diliyorum ki Çok geç olmasın
Kalbinin asudeliği ruhunla Anlamlaşarak aksın
Aşk için sorgulanmasın, Mananın hakikatinde elbette anlamsın
Lakin gönlün yalnızlık yaşamasın, Hasretin hazanında yorgunluğa kanmasın
Ne korkunç Gecelerin elindesin
Hissiyatın prangalarındaki Sancıların kederisin
Dikilen gözlerin umudunda, Tavan arasında, yastığın taş olunca
Niçin yaratıldığını, aynalardan aksayan Burukluğunu ve umudun huzurunu
Bir gün Anlarsın hayal ufkunu
Çare adına ötelediğin Yutkunduğun bağnazlığını
Sabrın baharını, zihnin hazanını, Kelamın kanaatle anlamlaşanı
Sevginin nasıl hasredildiğini, Gözlerin perdelerinden boşlan katrelerin sesini
Her ne kadar İçim elvermese de
Kalbimde demlediğim Elemin sergisini açacağım İbret adına ne varsa ruhuma anlatacağım, Nefsimin tuğyanını
Benliğimde ihsanla, dilimde ikramla, Zihnimde anlamlaşan varlığımda haksın
Yar adına Neyi zikretsem varsın
Aşk yoksunuyum, Sevmenin şerefindedir umudum
Zamanın yolcusuyum, Hamiyetin vurgunuyum hasreti yaşarım
Salanın sesinde ürpertilere kanarım Ne yastığımla ve ne de yatağımda kalırım
Sende bir gün Meramımı anlarsın İçimin burukluğunu Hissederek mısralarda yaşarsın
Uzanan ellerim, fakirliğimde kalbim, Fersizleşen gözlerim anar
Lanet adına her ne varsa derinliğinde Suskunluğunu yaşar ve hikmetiyle bakar
Seyir Kalbimde perdeleri açıyor
Temaşa ettiğim hazan vaktin Felahından bahsediyor İşte o zaman sinemdeki hicran Anlamıyla tuval üzerine yansıyor
Hüzzam eserler hissiyatımda renkleniyor Ve ruhum hilkatinden ibret sunuyor
An ve senin Kalbinle anlamlaşan
Aşkın hakikatindeki ikramı Anlayarak ecirle yaşayan
Korkma artık, vaat edilen ikramdan Azade olma, sevdanı korla
Vurgun zamana kalma, hissiyatın Dalgalarında boğulma kalbinle aşkı unutma
Giden Derdin tezgâhında acemi
Arz edilen sanat adına her Ne sergileniyorsa vehim mi
Ölçüler değişti, Kuvvetin dengesi sekilerleşti, Hakikat ötelendi
Mert ve haliyle namert Varlık zehabında belirsizleşti, Masumluk aşkla yüzleşti
Sen ancak Kalbimle bir demsin
Tevdi edilen nefesin eşiğinde Zadesin ve böyle hürsün
Ancak sevgiyle bir bütünsün Ve feragatinle ihsanda sürursun
Ati adına ülfetsin, Naiflik babında fevkalade mertsin Ve edebin dilinde sevgisin
Ne Yol biter, ne umut yeter Sinemde dirlik olmayınca Söyle hüzün mü diner Yüreğim vurdukça, bu dil sustukça, Gözler kanatlanmış umutta Ne söylerim, vaktini beklerim, efkârımı Terennüm ederek yokuşlarda adımlarım
Yalnızım, Bak yine yalnızım Etrafımı kuşatan nefeslerin Varlığından uzakta sızım Çaldığım sazım, dile geliyor hicranım, Issız köşelerde ne bizarım Ne beste bilirim ve ne de Nefesten sudur olan acıyı güftelerim, Ben çileyle yarenim
Her Solukta maksat kokar Hasret yüreğimde zuhur etmeseydi, Niye sancılar akar Yar ülfetin bağrında açar, Ar kalbim için ne iffetli kar, aşk kokar Sine titremeyince, harlaşıp kükremeyince, Sel olup ummana yönelmeyince naz kar
Ne Annemden kalan anılar Ve ne de babamdan Bağlayan ve mahzunlaşan farklar Hatta dost ve tanıdıklar, Onlardan arta kalan, hicrana boğanlar Nazar ettiğim resimden halime yansıyanlar, Yüreğimi sızlatan o hüzünlü soluklar
Ne vakit Bir şeye niyetlensem Önüm ve arkamdan sudur Olacakları düşünsem sabır Çünkü ne kahrın itibarı var ve ne de Vah çekmenin bir yararı kar Tefekkürün elzemliğinde inkişaf har, Akıl etmek kul için ne büyük yar, esas kalp ar
İlmi Siyaset hal ikliminde aktır Arifin sezgisi olmazsa Bahaneler politik sebeptir, hiçtir Her zafiyetin türlü bahaneleri, Kalp bakımından silinmeyecek izdir Ruh şahittir, nefes müddeti vakittir, Beşer kalmak tercih işidir, kalbi inşirah yücedir
Aşk; kalbin En naif bir hasretidir İnsan, niyetine tabiidir, Vuslat niye iradidir, onu kul bilir Lafazanlık rüsvadır, Kadere asilik bühtandır, Hınç öte için hasımdır İlim idrak ile akıl iradeyle, İzan rahlede sine-i melalinde Ve vicdan bakir sahifesinde