Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1211 - Suleyman Ibnu Yesar anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), azadlisi Ebu Rafi'yi Ensar'dan bir baskasiyla birlikte (Meymune'ye) gonderdi. Onlar, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Meymune bintu'l-Haris (radiyallahu anha) ile evlendirdiler. (O vakit) Resulullah (aleyhissalatu vesselam) henuz Medine'de idi (ve umretu'1-kaza icin yola) cikmamisti."
Muvatta, Hacc 69, (1, 348).

1212 - Hz. Osman (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ihramli ne evlenir, ne evlendirir, ne de dunur gonderir."
Muslim, Nikah 41, (1409); Muvatta, Hacc 70, (1, 348, 349); Ebu Davud, Menasik 37, (1841); Tirmizi, Hacc 23, (840); Nesai, Hacc 91, (5,192).

1213 - Nafi anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) soyle hukmetmistir: "Ihramli evlenmez, evlendirmez, ne kendisi icin kiz ister, ne de baskasi icin."
Muvatta, Hacc 72, (1, 349).

1214 - Ebu Gatafan el-Murri'nin anlattigina gore, babasi Tarif, ihramli iken bir kadinla evlenmis ise de Hz. Omer (radiyallahu anh) bu nikahi reddetmistir.
Muvatta, Hacc 71, (1, 349).

1215 - Ebu Katade (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hudeybiye Sulhu yapildigi sene, bir gun Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan bir grupla birlikte, Mekke yolu uzerinde bir yerde oturuyordum. Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bizden ileride (konaklamis) idi. Ben haric herkes ihramliydi. Halk vahsi bir esek gordu, ben o sirada mesguldum, ayakkabimi tamir ediyordum. Gorduklerinden beni haberdar etmediler, onu kendiligimden gormus olmami istiyorlardi. Bir ara aralarinda bir gulusme oldu. Birden etrafima bakindim (ve bu esnada) hayvani gordum. Hemen (Cerade adindaki) atima gidip egerledim ve bindim. (Acelemden) kamciyi ve mizragi unutmustum. "Kamci ve mizragimi bana verin!" diye seslendim.
"Hayir, dediler, vallahi bu iste sana yardimci olmak istemeyiz." Ofkelendim. Inip onlari aldim. Tekrar binip, esege dogru hizla gittim, (yetisip) avladim. Beraberimde getirdim, olmustu. Arkadaslarim etinden yediler. Ancak sonradan ihramli iken yeyip yememe hususunda sekke dusup (yediklerine pisman oldular). Yuruduk, ben bir parca ayirdim. Resulullah'a kavusunca, bu meseleyi sorduk.
"Beraberinizde birseyler kaldi mi?" dedi. Ben: "Evet!" diyerek parcayi uzattim, ihramli oldugu halde, ondan yedi. Ve:
"Bu bir taamdir. Onunla Allah size ikramda bulunmustur!"dedi."
Buhari, Cezau s-Sayd 2, 3, 4, 5, Hibe 3, Cihad 46, 88, Megazi 35, Et ime 19, Zebaih 10, 11; Muslim, Hacc 56, (1196); Muvatta, Hacc 76, (1, 350); Tirmizi, Hacc 25, (847); Ebu Davud, Menasik 41, (1852); Nesai, Hacc 78, (5,182); Ibnu Mace, Menasik 93, (3093). Bunlarda gelen bir ziyade soyledir: "(Resulullah:) "O helaldir, yiyin (dedi)."
Bir diger rivayette: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara sunu soyledi: "Sizden biri (hayvani yakalamak uzere) saldirmasini emretmedi veya ona hayvani gostermedi mi?" Onlar: "Hayir!" diye cevap verince, (Resulullah:)
"Oyleyse yiyin!" buyurdu." Bir diger rivayette: "(Resulullah): Isaret ettiniz veya yardim ettiniz veya saldirmasini sagladiniz mi?" (diye sordu)."

1216 - Sa'b Ibnu Cessame (radiyallahu anh)'nin anlattigina gore, kendisi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, Ebva veya Vehdan'da (canli) bir yaban esegi hediye etmistir. Ancak Resulullah bunu kendisine iade etmis, Sa'b'in uzuldugunu yuzunden anlayinca: "Bunu sana iade edisimizin sebebi ihramli olusumuzdur" demistir.
Buhari, Cezau's-Sayd 6, Hibe 5,17; Muslim, Hacc 50, (1193), Muvatta, Hacc 83, (1, 353); Tirmizi, Hacc 26, (849); Nesai, Hacc 79, (5,183-185); Ibnu Mace, Menasik 92, (3090).

1217 - Nesai'nin kaydettigi diger bir rivayette Ibnu Abbas (radiyallahu anh) soyle anlatmistir: "Sa'b Ibnu Cessame (radiyallahu anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a, ihramli iken, Kudeyd'de ucundan kan damlayan bir vahsi esek budu hediye etti. Resulullah, bu hediyeyi Sa'b'a iade etti (kabul etmedi)."
Nesai, Hacc 79, (5,183-185).

1218 - Hz.Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Siz ihramli iken, bizzat avlamamis iseniz veya (sizin arzunuzla) sizin icin avlanmamis ise kara av hayvanlari(nin eti) size helaldir."
Ebu Davud, Menasik 41, (1851); Tirmizi, Hacc 25, (846); Nesai, Hacc 81, (5,187).

1219 - Abdurrahman Ibnu Osman anlatiyor: "Biz ihramli iken Talha ile beraberdik. Bize bir kus hediye edildi. Bu sirada Talha yatiyordu. Kus etinden bazilarimiz yedi, bazilarimiz cekinip yemedi. Talha uyaninca yiyenleri.te'yid etti ve: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte onu yedik" dedi."
Muslim, Hacc 65, (1197); Nesai, Hacc 78, (5,182).

1220 - Abdullah Ibnu Amir Ibni Rebia anlatiyor: "Hz. Osman (radiyallahu anh)'a Arc'ta iken bir av eti getirildi. Arkadaslarina:
"Yiyiniz!" dedi. Onlar: "Sen yemiyor musun?" diye sordular.
"Ben, dedi, sizin durumunuzda degilim, bu hayvan benim icin avlandi."
Muvatta, Hacc 84, (1, 354).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1221 - Urve merhum anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha)'ye: "Bir av hayvani benim icin avlanmamissa bu bana helal mi, haram mi?" diye sormustum, su cevabi verdi:
"Ey kizkardesimin oglu, o (ihram muddeti) on gundur. Icinde bir segrime (rahatsizlik, suphe) hissedersen birakiver (yeme)."
Muvatta, Hacc 85, (1, 354).

1222 - el-Behzi (radiyallahu anh) -ki ismi Zeyd Ibnu Ka'b'dir- anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye gitmek dusuncesiyle ihramli olarak (Medine'den) cikti. Ravha nam mevkiye varinca orada kesilmis bir vahsi esekle karsilastilar. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bundan bahsedildi:
"Birakin onu, dedi, sahibi hemen gelebilir!"
Derken hayvanin sahibi Behzi geldi ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam),i bularak:
"Ey Allah'in Resulu, bu esegi (size biraktim) dilediginiz gibi tasarruf edin!" dedi. Resulullah derhal Hz. Ebu Bekir'e emrederek, yol arkadaslari arasinda taksim etmesini" soyledi.
Sonra yola devam edip Isaye nam yere geldi. Burasi Ruveyse ile Arc arasinda bir yer idi. Sicak bir golgede kivrilip uyumakta olan bir ceylan vardi. -Ravi der ki- "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir sahsa, herkes gecinceye kadar orada bekleyip kimseye hayvani rahatsiz ettirmemesini emretti."
Muvatta, Hacc 79,1, (351); Nesai, Hacc 78, (5,182,183), Sayd 32, (7, 205).

1223 - Urve (rahimehullah) anlatiyor: "Zubeyr (radiyallahu anh) ihramli oldugu halde (yemek uzere yanina) guneste kurutulmus ceylan eti dizisini azik olarak aliyordu."
Muvatta, Hacc 77, (1, 350).

1224 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz, hacc veya umre icin Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le birlikte yola cikmistik. Yo1 esnasinda bir cekirge surusune rastladik. Kamci ve yaylarimizla vurmaya basladik. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Bunu yeyin, zira o deniz avindan (sayilir)" dedi."
Ebu Davud, Menasik 42, (1853); Tirmizi, Hacc 27, (850).

1225 - Ka'bu'l-Ahbar demistir ki: "Cekirge deniz avi(ndan sayilmis)dir."
Ebu Davud, Menasik 42, (1853); Muvatta, Hacc 82,(1,352).

1226 - Muvatta'da su ziyade var: Hz. Omer (radiyallahu anh) Ka'b'a sordu: "Nereden biliyorsun (ki cekirge deniz avidir)?" Ka'b su cevabi verdi:
"Ey mu'minlerin emiri, nefsimi yed-i kudretinde tutan Zat-i Zulcela1'e yemin ederim, bu (bir nevi) balik hapsirmasidir, her yil iki sefer hapsirir."
Muvatta, Hacc 82, (1, 352).

1227 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Esma Bintu Umeys, Muhammed Ibnu Ebi Bekir'in dogumu sebebiyle Secere nam nevkide nifas olmustu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Hz.Ebu Bekir (radi-yallahu anh)'i gorup, kadina yikanip ihrama girmesini emretmesini soyledi."
Muslim, Hacc 109, (1209); Ebu Davud, Menasik 35, (1834); Ibnu Mace, Menasik 12, (2911).

1228 - Esma Bintu Umeys (radiyallahu anha) Muhammed'i Beyda'da dogurdugunu soylemis, onceki hadisteki durumu aynen zikretmistir."
Muvatta, Hacc 1, (1, 322); Nesai, Hacc 26,(5,127.)
Muvatta'nin bir baska rivayetinde soyle denir: "(Esma..) Zulhuleyfe'de Muhammed'i dogurdu). Ebu Bekir (radiyallahu anh) ona yikanmasini sonra da ihrama girmesini emretti."
Nesai, bir baska rivayette su ziyadeyi ilave eder: "...sonra hacc icin ihrama girmesini, Ka'be'yi tavaf haric, herkesin yaptiklarini aynen yapmasini (emretti)."
Yine Nesai'nin bir baska rivayetinde (Esma) soyle demistir:
"Resulullah'a (birisini) gondererek: "Ne yapayim?" diye sordurdum. Bana: "Yikan, (kan gelen kisma) sargi bagla, sonra da ihrama gir" haberini gonderdi."

1229 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den yapilan bir rivayete gore, hacc veya umre icin ihrama giren hayizli kadin hakkinda, "Kadin dilerse umre veya hacci icin ihrama girer, ancak Beytullah'i tavaf edemez, Safa ile Merve arasindaki sa'yi de yapamaz. Bunlar disindaki butun menasike insanlarla birliktekatilir. Temizleninceye kadar mescide yakin olmaz."
Muvvata, Hacc 45.

1230 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Nifasli ve hayizli kadinlar mikata gelince guslederek ihrama girerler ve Beytullah'a olan tavaf haric butun menasiki ifa ederler."
Ebu Davud, Menasik 10, (1744); Tirmizi,Hacc 100, (945).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1231 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bes hayvan vardir, bunlarin oldurulmesi ihramliya gunah degildir: Karga, caylak,akrep, fare, kelb-i akur."
Buhari, Cezau's-Sayd 7; Muslim, Hacc 72, (1199); Muvatta, Hacc 88,(1, 356); Ebu Davud, Menasik40, (1846); Nesai, Hacc 82, 83, 84, 86, 87, 88, (5,187-190).
Bir rivayette soyle denmistir: "Bunlari, Harem'de ve ihramda iken oldurene gunah yoktur."
Ebu Davud ve Tirmizi'nin, Ebu Saidi'l-Hudri'den kaydettikleri bir rivayette: "Adi yirticilar" da denmistir. Bundan maksad insana saldirip yaralayandir.

1232 - Alkame Ibnu Ebi Alkame, annesinden rivayet etmistir ki: "Annesi, Hz. Aise (radiyallahu anha)'yi ihramli iken bedenini kasiyan kimse hakkinda soru sorulunca dinlemistir. Hz. Aise su cevabi verir: "Evet, kasinsin ve siddetle kasisin." Sonra Hz. Aise ilave eder: "Ellerimi baglasalar, (kasinmak icin ayaklarimdan baska bir imkanim olmasa) ayaklarimla kasinirim."
Muvatta, Hacc 93, (1, 358).

1233 - Esma Bintu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hacc yapmak uzere Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le birlikte ciktik. Arc nam mevkiye kadar geldik. Orada Resulullah (aleyhissalatu vesselam) konakladi, biz de konakladik. Hz. Aise (radiyallahu anha) Resullullah (aleyhissalatu vesselam)'in yanina oturdu. Ben de babam Ebu Bekir'in yanina oturdum. Resulullah'in binek devesi ile, Hz.Ebu Bekir'in binek develeri tekdi ve o da Ebu Bekir'e ait bir kole ile birlikte (yolda) idi. Ebu Bekir (radiyallahu anh) oturup, koleningelmesini beklemeye basladi. Kole geldi ama beraberinde deve yoktu. Hz.Ebu Bekir (radiyallahu anh): "- Deven nerde?" diye sordu. Kole:
"- Sabahleyin onu kaybettim!" dedi. Ebu Bekir (radiyallahu anh):
"- Tek bir deveyi kayip mi ettin!" deyip koleye vurmaya basladi.
Resulullah bu sirada guluyor ve soyle diyordu:
" Su ihramliya bakin neler de yapiyor!"(Ibnu Ebi Rizme der ki: Resulullah: "Su ihramliya bakin neler de yapiyor?" deyip guluyor, (baska bir Sey soylemiyordu)."
Ebu Davud, Menasik 30, (1818); Ibnu Mace, Menasik 21, (2933).

1234 - Rebia Ibnu Abdillah: "Hz. Omer (radiyallahu anh)'i ihramli iken (Mekke ile Medine arasindaki Sukya koyunde) devesinin kurtlarini alip topraga atarken gordum."
Muvatta, Hac 92, (1, 357).

1235 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), ihramlinin, devesinden pire veya guve gibi hasereleri temizlemesini mekruh addederdi."
Muvatta, Hacc 95, (1, 358).

TELBIYE HAKKINDADIR

1236 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) sunu soyledi: "Sizin Beyda'niz, hakkinda Resulullah'a iftira ettiginiz surasidir. Ama, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sadece mescidin -yani Zulhuleyfe mescidininyaninda ihrama girip telbiye getirdi."
Buhari, Hacc 20; Muslim, Hacc 23, (1186); Muvatta, Hacc 30, (1, 332); Tirmizi, Hacc 8,(818); Ebu Davud, Hacc 21, (1771); Nesai, Hacc 56, (5,162-164); Ibnu Mace, Menasik 14, (2916).
Bir rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Secere nam mevkide devesine bindigi zaman telbiye getirdi."
Nesai'nin diger bir rivayetinde denir ki: "Ibnu Omer'e: "Seni deven kaldirdigi zaman telbiye ceker gordum" diye sorulmustu. Su cevabi verdi: "Cunku Resulullah boyle yapmisti."

1237 - Hz.Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam) ogleyi kildi. Sonra devesine bindi. Beyda tepesine ciktigi zaman telbiye getirdi."
Ebu Davud, Menasik 21, (1774); Nesaf, Hacc 25, (5,127), 56, (5,162).
Nesai, bir diger rivayette su ziyadeyi kaydetti: "Ogleyi kildigi zaman hacc ve umre icin ihrama girdi."

1238 - Ebu Cubeyr anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a dedim ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in, vacib kildigi zaman, getirdigi telbiye hususunda Ashab'in ihtilafina dogrusu hayret ediyorum!" Bana su cevabi verdi. "Bu meseleyi ben herkesten iyi biliyorum. Aslinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tek bir hacc yapti. Butun ihtilaflar bununla ilgili.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacc maksadiyla (Medine'den) yola cikti. Zulhuleyfe Mescidi'ne gelip iki rekatlik ihram namazini kilinca, hacci fiilen oldugu yerde baslatti. Namazi bitirince de hacc icin telbiyede bulundu. Iste bu telbiyeyi bir kisim insanlar isitti. Bunu kendisind en ben de (isittim ve) hatirimda tuttum. Sonra hayvanina bindi. Devesi onu yerden kaldirinca tekrar telbiye getirdi. Bu ikinci telbiyeyi de isitenler oldu. (Her seferinde telbiyeleri) farkli kimselerin isitmesi, insanlarin daginik ve hareket halinde olmalarindandi. Boylece, devesi onu kaldirdigi zaman cektigi telbiyesini de yeni insanlar isitti. Iste bunlar: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), devesi kaldirdigi zaman telbiye getirdi"dediler.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yoluna devam etti. Beyda tepesine cikinca da telbiye getirdi. Bu telbiyeyi de isiten baskalari vardi. Bunlar: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beydaya cikinca telbiye getirdi" dediler. Allah'a kasem olsun! Resulullah namazgahinda hacci baslatti. Devesi kaldirdigi zaman telbiye getirdi, sonra Beyda tepesine cikinca orada da telbiye getirdi."
Said Ibnu Cubeyr sozune devamla dedi ki: "Ibnu Abbas'in sozunu esas alanlar (Zulhuleyfe 'deki) namazgahta iki rek 'atlik ihram namazini kilar kilmaz telbiye getirdi."
Ebu Davud, Menasik 21, (1770).

1239 - Nafi' diyor ki: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Harem bolgesinin en yakin yerine geldi mi telbiyeyi artik birakirdi. Sonra zu Tuva nam mevkide geceyi gecirir, orada sabah namazini kilar, sonra yikanirdi ve derdi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle yapmisti."
Buhari, Hacc 38, 39; Muslim, Hacc 226, (1259); Muvatta, Hacc 32, (1, 333).

1240 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mukim olanlar veya umre yapanlar, Hacer-i Esved'i istilam edinceye kadar telbiyeyi birakmazlar."
Ebu Davud, Menasik 29, (1817), Tirmizi, Hacc 79, (919).
Hadis, Tirmizi'de soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), umrede iken, Hacer-i Esved'e istilam yapinca telbiyeyi birakirdi."
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1241 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i telbiye cekerken -bir rivayette mulebbiyen degil, mulebbiden demistir- isittim soyle diyordu: "Lebbeyk Allahumme lebbeyk. Lebbeyk la serike leke lebbeyk. Inne'l-hamde ve'nni'mete leke ve'l-mulk,la serike leke." Bu kelimelere baska ilavede bulunmuyordu.
Buhari, Hacc 26, Libas 89; Muslim, Hacc 19 (1184); Muvatta, Hacc 28, (1, 331-332); Tirmizi, Hacc 13, (825); Ebu Davud, Menasik 27, (1812); Nesai, Hacc, 54, (5,159-160).

1242 - Bir rivayette su ziyade var: "Abdullah Ibnu Omer(radiyallahu anhuma) derdi ki: "(Babam) Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) bu kelimelerden ibaret olan Resulullah'in telbiyesi ile telbiyegetirir ve sunu soylerdi: "Lebbeyk Allahumme lebbeyk. Lebbeyk vesa'deyk ve'l-hayru fi yedeyk. Lebbeyk, ve'r-ragbau ileyk ve'lamel."
Nesai, Hacc 54, (5,161).

1243 - Ebu Davud'un diger bir rivayetinde Hz. Cabir (radiyallahu anh)'densu ziyade vardir: "Resulullah soyle telbiye getirirdi..." dedikten sonratipki Ibnu Omer'in hadisindeki gibi bir metin zikretti. Sonra Hz. Cabir'insunu ilave ettigini kaydetti: "Insanlar telbiyeye "...Zu'l-Mearic" ve benzeri kelimeler ilave ettiler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bunlariisitti ancak hicbir mudahelede bulunmadi."
Zu'l-Mearic, Allah'in isimlerinden biri olup "yukselme yerlerinin sahibi" "yuksek dereceler sahibi" manasina gelir.

1244 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh): "Resulullah (aleyhissalatuvesselam)'in telbiyesinde "Lebbeyk Ilahe'l-Hakk (Buyur! Hak olanIlah!)" tabiri de vardi" demistir.
Nesai, Hacc 54, (5,161-162).

1245 - Saib Ibnu Hallad el-Ensaari (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sunu soylediler: "Cibril (aleyhisselam) bana gelip, ashabima ve beraberimde olanlara telbiye -veya ihlal dedi- cekerken seslerini yukseltmelerini emretmemi emir buyurdu."
Muvatta, Hace 34, (1, 334); Ebu Davud, Menasik 27, (1814); Tirmizi, Hacc 15, (829); Nesai, Hacc 55, (5,162); Ibnu Mace, Menasik 16, (2922-2923).

1246 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Musrikler(haccederken su sekilde telbiyede bulunurlardi): "Lebbeyke la seri-ke leke: ' Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da: "Yazik size, yeter, yeter" buyururdu. Musrikler (telbiyelerinin devaminda): "Yalniz bir serik mustesna, o senin serikindir, sen ona da, onun malik oldugu seylere de maliksin" derlerdi. Onlar, bunu, Kabe'yi tavaf ederken soylerlerdi."
Muslim, Hacc 22, (1185).

IHRAMINI IFSAD EDENLER HAKKINDA

1247 - Imam Malik (rahimehumullah) anlatiyor: "Bana ulasti ki, Hz. Omer, Hz. Ali ve Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anhum ecmain)'ye haccetmek uzere ihrama girmis bulunan birisi hanimi ile cinsi temastabulunursa ne gerekir diye sual sorulmustu. Su cevabi verdiler: "Bunlar(basladiklari) hacci tamamlarlar. Sonra muteakip sene yeniden hacc yaparlar ve (ceza olarak da) kurban (hedy) keserler."
Hz. Ali (radiyallahu anh) sunu soylemistir: "Muteakip yil, bunlar hacc icin ihrama girince, hacci tamamlayincaya kadar birbirlerinden ayrilirlar."
Muvatta, Hac 151, (1,381-382).

1248 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a, Mina'da iken, ifazatavafindan once, hanimina cinsi temasta bulunan bir kimse hakkinda sorulmustu, bir bedene kesmesini emretti." Bir rivayette soyle demistir: "Ifazadan once ehline temas eden kimse(ceza olarak) yeni bir umre yapar ve bir de kurban (hedy) keser."
Muvatta,Hacc 159, (1, 384).

SAYD'IN CEZASI

1249 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh) sirtlan olduren icin bir koc, geyik olduren icin bir keci, tavsanolduren icin bir cebis (kucuk keci), Arap tavsani (denilen bir nevi tarla faresi) icin bir kuzuya hukmetti."
Muvatta, Hacc 235, (1, 416).

1250 - Yine Muvatta'da mursel (senetsiz) olarak Ebu'z-Zubeyr'den gelen rivayete gore, Hz. Omer, cekirge hakkinda: "Onu kim oldururse -iki hakemin hukmuyle- onun karsiligini oder" diye hukmetmistir. Soyle ki: Zeyd Ibnu Eslem'in rivayetine gore, bir adam gelerek Hz. Omer'e: "Ey mu'minlerin emiri, ben ihramli iken kamcimla birkac cekirge oldurdum,ne yapmam gerekir?)" diye sormus. Hz. Omer ona bir avuc kadar taamyedir (tasadduk et) cevabini vermistir."
Muvatta, Hacc 235, (1, 416).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1251 - Muvatta'nin bir baska rivayetinde soyle gelmistir: "Biradam Hz. Omer (radiyallahu anh)'e, ihramda iken oldurdugu cekirge hakkinda sordu. Hz. Omer, (yaninda bulunan) Ka'bu'l-Ahbar'a: "Gel beraber hukmedelim" dedi. Ka'b: "Bir dirhem tasadduk etmesi gerekir" diye hukmetti. Hz. Omer ona: "Sen dirhemleri buluyorsun. Surasi muhakkak ki hurma, cekirgeden daha hayirlidir" dedi.

1252 - Ibnu Sirin (rahimehullah) anlatiyor: "Bir adam Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek: "Ben ve arkadasim ihramli oldugumuz haldeAkabe'deki bir tepeye dogru atlarimizla yaris yaptik ve bu esnada bir ceylan oldurduk. Bu fiilimize hukmunuz nedir?" diye sordu. Hz. Omer (radiyallahu anh), yaninda bulunan birine: "Gel beraber hukmedelim"dedi.
(Ibnu Sirin) der ki: "Ikisi birlikte bir keciye hukmettiler. Bununuzerine adam dondu ve (yanindakilere): "Omer'e bakin, mu'minlerin emiri ama, bir ceylan hakkinda hukum veremiyor, yardimci olarak bir adam cagiriyor!" dedi. (Bu sozu isiten) Hz.Omer (radiyallahu anh), adami cagirtip:
"Sen Maide suresini okudun mu?" diye sordu. Adam:
"Hayir!" deyince: "Pekiyi (hukum vermede yardimini istedigim) bu adami taniyor musun?" dedi. Adam bu soruya da:
"Hayir!" deyince Hz. Omer: "Eger, Maide suresini okudugunu soyleseydin dayakla canini yakacaktim" dedi ve ilave etti:
"Cenab-i Hakk Kitab-i Mubin'inde: "Ey iman edenler... Icinizden adalet sahibi iki adam hukum (ve takdir) edecektir..." (Maide 95) buyurmustur. Ve su da Abdurrahman Ibnu Avftir."
Muvatta, Hacc 231,(1,414).

1253 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Kim, haccin nusukunden farzlari disinda bir sey unutur veya terkederse bir kan (dem) akitsin."
Muvatta, Hacc 240, (1, 419).

HACC-I IFRAD

1254 - Hz. Aise (radiyallahu anha)'den rivayete gore, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) hacc-i ifrad yapmistir."
Muslim, Hacc 122,(1211); Muvatta, Hacc 38, (1,335); Tirmizi, Hacc 10, (820); Ebu Davud, Menasik 23,(1777); Nesai, Hacc 48, (5,145).

1255 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) buyurmustur ki: "Babam Omer (radiyallahu anh) dedi ki): "Haccinizla umrenizin arasini ayirin. Zira boyle yapmak, sizden birinin haccinin daha mukemmel olmasini saglar. Umrenizin mukemmel olmasi da, onu hacc aylari disinda yapmaya baglidir."
Muvatta, Hacc 67, (1, 347).

1256 - Hz. Muaviye (radiyallahu anh)'den yapilan rivayete gore soyle buyurmustur: "EyResulullah'in ashabi! Biliyor musunuz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sunu sunu yapmayi yasakladi, kaplan derilerine oturmayi yasakladi?" Dinleyenler: "Evet (biliyoruz!)" dediler. Hz.Muaviye (radiyallahu anh) tekrar sordu: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in hacc ile umrenin arasini birlestirmenizi (hacc-i kiran yapmanizi) da yasakladigini biliyor musunuz?" Yanindakiler: "Hayir, bunu bilmiyoruz!" dediler. Hz. Muaviye (radiyallahu anh):
"Oyleyse bilin, bu da oburleriyle birlikte (yasaklar arasinda). Ne var ki, sizler unutmussunuz!" dedi.
Ebu Davud, Menasik 23, (1794).

1257 - Hz. Cabir ve Ebu Said el-Hudri (radiyallahu anhuma) soyle demislerdir: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte hacc icin avazimizin ciktigi kadar yuksek sesle telbiye getirerek (Mekke'ye) geldik."
Muslim, Hacc 212, (1248).

HACC-I KIRAN

1258 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)"i hacc ve umre her ikisi icin de (ihrama girip) telbiye cekerken isittim." Bekr Ibnu Abdillah el-Muzeni demis ki: "Ben bunu Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e soyledim. Bana: "Resulullah (aleyhissalatuvesselam) sadece hacc icin telbiye getirdi" diye cevap verdi.
Sonra tekrar Enes (radiyallahu anh)'le karsilastim ve Ibnu Omer'in sozunu kendisine aktardim. Bana (kizarak):
"Galiba bizi cocuk yerine koyuyorsunuz. Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i: "Umre ve hacc icin lebbeyk!" derken isittim"dedi."
Buhari, Taksiru s-Salat 5, Hacc 24, 25, 27,117,119, Cihad 104,126; Muslim, Hacc 185,(1232); Ebu Davud, Hacc 24, (1795); Tirmizi, Hacc 11, (821); Nesai, Hace 49, (5, 150);Ibnu Mace, Hacc 38, (2968, 2969).

1259 - Ebu Vail (radiyallahu anh) anlatiyor: "es-Subeyy Ibnu Ma'bed dedi ki: "Ben Hiristiyan bir bedevi idim. Sonradan Musluman oldum. Kabilemden Huzeym Ibnu Surmule adinda bir kimseye gelerek: "Hey adamim, ben cihad hususunda hirsliyim. Hacc ve umre yapmayi da uzerime vecibe buldum. Ben bu ikisini nasil birlestirebilirim?"diye sordum. Bana:
"Ikisini birlestir ve kolayina gelen bir kurban kes" dedi. Ben de ikisine birden (niyet edip) ihrama girdim. (Kufe'ye bir merhale mesafedeki) Uzeybe nam mevkiye geldigim zaman Selman Ibnu Rebia ve Zeyd Ibnu Suhan ile karsilastim. Ben hacc ve umre her ikisi icin ihramdaydim. Biri digerine benim hakkimda:
"Bu adam devesi kadar da bilgili degil" dedi. Bunu isitince tepeme dag yikildi zannettim. Dogru Omer Ibnu'1-Hattab (radiyallahu anh)'agittim. Ben, hac ve umre her ikisi icin de ihramimi devam ettirerek, hikayemi anlattim. Hz. Omer bana:
"Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) sunnetine irsad edilmissin" dedi."
Ebu Davud, Menasik 24, (1799); Nesai- Hacc 49, (5, 146, 147); Ibnu Mace,Menasik 38, (2970).

1260 - Cafer Ibnu Muhammed babasindan naklediyor: "Mikdad Ibnu'1-Esved, (Mekke yolu uzerindeki Sukya nam karyede) Hz. Ali (radiyallahu anh)'nin yanina girdi. Hz. Ali, bu sirada develerine un ve agac yapragi karisimi yemlerini veriyordu. Mikdad:
"Su Osman Ibnu Affan (radiyallahu anh) hacc ve umrenin arasini birlestirmeyi yasakliyor" dedi. Hz. Ali (radiyallahu anh), ellerinde un ve yaprak bulasigi oldugu halde disari cikti. -Kollarindaki un ve yaprak bulasigini hic unutmayacagim- dogru Hz. Osman'in yanina girdi.
"Sen, dedi haccla umrenin arasini birlestirmeyi yasakliyormussun, ogru mu?" Hz. Osman (radiyallahu anh) su cevabi verdi:
"Bu benim reyimdir!" Hz. Ali: "Umre ve hacc icin lebbeyk!" diyerek, ofkelenmis olarak cikti."
Muvatta, Hacc 40,(1, 336).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1261 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacc ve umreyi birlestirip, her ikisi icin de tek bir tavaf yapti."
Tirmizi, Hacc 102, (947); Nesai, Hacc 144, (5, 226); Ibnu Mace, Menasik 39, (2973).

1262 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Hac ile umreyi birlestiren kimseye tek bir tavaf yeterlidir. Ikisinin ihramindan birlikte cikar."
Buhari, Hacc 77,105, Muhsar 1,3, 4, Megazi 35; Muslim, Hacc 181, (1230); Tirmizi, Hacc 102, (947); Nesai, Hacc 144, (5, 225-226); Ibnu Mace, Menasik 39, (2975).

1263 - Tirmizi'de soyle gelmistir: "Kim hacc ve umre icin ihrama girerse, her ikisinin de ihramindan cikincaya kadar, tek tavaf, tek sa'y yeterlidir.
Tirmizi, Hacc 102, (948); Ibnu Mace, Menasik 39, (2975).

1264 - Nafi' alatiyor: "Haccac-i Zalim, Abdullah Ibnu Zubeyr (radiyallahu anh)'le savasmakuzere Mekke'ye indigi zaman, Abdullah Ibnu Abdillah ile Salim Ibnu Abdillah geldiler ve Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anhum)'le konustular: Kendisine:
"Bu yil hacci terketmen sana bir zarar vermez. Zira biz, halk arasinda savas cikip seninle Beytullah arasina girileceginden korkmaktayiz"dediler. Abdullah onlara:
"Benimle Beytullah arasina girilerek engel cikarilirsa, ben de Kureys'in Hz. Peygamber'le Beytullah arasina girdigi zaman Resulullah'in davrandigi sekilde davranirim. Sahid olun, su anda umreye niyet ettim!"dedi ve derhal kalkip Zulhuleyfe'ye gitti. Umreye niyet ederek ihram giydi, telbiye getirdi.
Sonra sunu soyledi: "Yolumu serbest birakirlarsa umremi tamamlarim. Beytullah'la aramda engel olurlarsa Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in yaptigi gibi yaparim." Ve su ayeti tilavet etti. (Mealen): 'Resulullah'ta sizler icin guzel ornek vardir" (Ahzab 21).
Sonra yoluna devam etti ve Beyda sirtina kadar geldi. Orada: "Bunlarin ikisinin hukmu de ayni. Eger benimle umrem arasina girip mani olurlarsa haccima da mani olmuslar demektir. Sizleri sahid kiliyorum, umre ile birlikte hacca da niyet ettim" dedi. Yoluna devam etti. Kadid'e geldigi zaman bir kurbanlik aldi. Sonra (Mekke'ye girip) hacc ve umre her ikisi icin tek bir tavafyapti."
Bir rivayette soyle denmistir: "Her ikisi icin de ihrama girdi ve boylece Mekke'ye geldi. Beytulah'i tavaf etti. Safa ve Merve arasinda sa'y etti, buna bir ilavede bulunmadi, ne kurban kesti, ne tras oldu, ne taksirde bulundu, ne de ihramla haram ettigi seylerden birini nefsine helal kildi. Kurban gunune kadar bu hal uzere devam etti. O gun kurban kesti, tras oldu. Ilk yaptigi tavafla hem haccin hem de umrenin tavafini yerine getirdigi kanaatinde idi.
Sonunda: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle yapmisti" dedi."
Buhari, Hacc 77,105, Muhsar 1, 3, 4, Megazi 35; Muslim, Hacc 180-183, (1230); Muvatta, Hacc 42, (1, 337); Nesai, Hacc 53, (5,158),144, (5, 226).

HACC-I TEMETTU VE HACCIN FESHI

1265 - Abdullah Ibnu Sakik anlatiyor: "Hz. Osman (radiyallahu anh) hacc sirasinda temettuda bulunmayi yasakliyor, Hz. Ali de bunu emrediyordu. Hz. Osman, Hz. Ali (radiyallahu anhuma)'ye bir kelam soyledi. Hz. Ali (radiyallahu anh): "Sen de biliyorsun ki biz, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte haccederken temettu hacci yaptik" dedi. Hz. Osman da: "Evet, ama biz korkuyorduk" dedi."
Muslim, Hacc 158,(1223); Nesai, Hacc 50, (5,152).
Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah(aleyhissalatu vesselam), Hz. Ebu Bekir, Hz. Omer ve Hz. Osman (radiyallahu anhum ecmain) hacc-i temettu yaptilar. Bunu ilk yasaklayan Hz. Muaviye (radiyallahu anh) oldu."
Tirmizi, Hacc 12, (822); Nesai, Hacc 50, (5,153,154).

1266 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh) demistir ki: "Biz Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile hacc-i temettu yaptigimiz zaman bu adam -ki Muaviye'yi kasteder- Urs'ta -ki Urs'la cahiliye devrndeki Mekke evlerini kasteder- kafirdi."
Muslim, Hacc 164, (1225); Muvatta, Hacc 60,(1, 344); Tirmizi, Hacc 12, (823); Nesai, Hacc 50, (5,152-153).

1267 - Ibnu Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Veda haccinda umre ile hacca kadar temettuda bulundu ve kurban kesti. Kurbanini Zulhuleyfe'den itibaren beraberinde goturdu. Menasikin icrasina (umre icin niyetli) baslayip, umre telbiyesi getirdi. Sonra hacc icin telbiye getirdi. Beraberindeki ashabi da umre ile hacca kadar temettuda (istifade) bulundu. Hacc kafilesi icerisinde kurbani olanlar da vardi, olmayanlar da.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye geldigi zaman halkahitaben: "Kimin kurbani varsa, haccini tamamlayincaya kadar ihramdan cikmasin, kimin kurbani yoksa tavaf ve sa'yini yapsin, sacini kisaltarak ihramdan ciksin. Sonra hacc icin tekrar ihrama girip kurbanini kessin, kim kurban bulamazsa hacc sirasinda uc gun, evine donunce de yedi gun olmak uzere (on gun) oruc tutsun" buyurdu."
Buhari, Hacc 104; Muslim, Hacc 174, (1227); Ebu Davud, Hacc 24, (1805); Nesai, Hacc 50, (5,151-152).

1268 - Ikrime anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a mut'atul-hacc'dan sorulmustu, su cevabi verdi: "Veda haccinda, Muhacirler, Ensariler ve Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevceleri hep ihrama girdiler, biz de girdik. Mekke'ye geldigimiz zaman Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Kurbanlik nisanliyanlar haric, herkes hacc icin giydigi ihrami umreye cevirsin" diye emretti. Biz de Beytullah'i tavaf etik. Safa ve Merve'de sa'y yaptik. (Ihramdan cikarak) kadinlarimiza geldik, elbiselerimizi giydik. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Sunu da soylemisti:
"Kim kurbanlik nisanlamissa, kurbanligi mahalline varincaya kadar ihramdan cikmasin!" Terviye aksaminda (yani Zilhicce'nin 8. gunu) bize hacc icin ihrama girmemizi emretti. (Harem bolgesinin disina cikarak ihramlarimizi giyerek hacca baslayip) menasiki tamamladigimiz zaman Mekke'ye geri gelip Beytullah'i, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Boylece haccimiz tamamlanmis, ayet-i kerimenin buyurdugu uzere (Mealen): "Hacci da umreyi de Allah icin tam yapin. Fakat (herhangi bir sebeple bunlardan) alikonursaniz, o.halde kolayiniza gelen kurban gonderin..." (Bakara 196) uzerimizde kurban borcu kalmisti."
Buhari, Hacc 37. (Buhari bunu bab basliginda ta'lik (senetsiz) olarak kaydetmistir.

1269 - Ebu Zer (radiyallahu anh) demistir ki: "Haccda mut'a sadece Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'in ashabina hastir."
Muslim Hacc 189, (1224); Ebu Davud, Menasik 25, (1808); Nesai, Hacc 77, (5, 179-180); Ibnu Mace, Hacc 42, (2984).

1270 - Ebu Davud'daki rivayette soyle denmektedir: "Ebu Zer (radiyallahu anh), hacca niyetle ihram giyip sonradan bunu umreye cevirenler hakkinda soyle diyordu: "Bu, sadece Hz. Peygamber'le haccedenlere has bir ruhsatti."
Ebu Davud, Menasik 25, (1807); Ibnu Mace, (Hacc 42, (2985).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1271 - Ebu Cemre anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'amut'à'dan sordum; bana onu yapmami emretti, haccda kesilen kurbandan sordum. "Bu hususta, dedi, deve veya sigir veya davar veya kana ortak olmak imkanlari var (bunlarin hepsi mesrudur)."
Ebu Cemre der ki: "Insanlar mut'ayi mekruh addediyorlardi. (Eve gelip) uyudum. Ruyamda birisini gordum (bana gelip):"Makbul umre, mebrur hacc!" diye mujdeledi. Hemen Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a gelip haber verdim. Bana: "Allahu ekber! Ebu'l-Kasim (aleyhissalatu vesselam)'in sunneti!"dedi."
Buhari, Hacc 102; Muslim, Hacc 204, (1242).

1272 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Kim haccaylarinda umre yapar, sonra Mekke'de hacc zamani gelinceye kadar ikamet ederse bu kimse, hacc da yaparsa mutemettidir. Bu durumda kolayina gelen bir kurban kesmesi vacib olur. Eger kurban bulamazsa, uc gunu hacc sirasinda, yedi gunu de dondugu zaman olmak uzere (on gun) oruc tutar. "
Imam Malik der ki: "Bu hukum, o kimsenin hacc zamanina kadarorada ikamet etmesi ve ayni sene icinde hacc yapmasi halinde caridir."
Muvatta, Hacc 62, (1, 344).
Muvatta'nin bir diger rivayetinde der ki: "Allah'a yemin olsun, haccdan once umre yapip (bu sebeple) kurban kesmem, haccdan sonra Zilhicce ayinda umre yapmamdan daha sevimlidir."

1273 - Abdurrahman Ibnu Harmele el-Eslemi anlatiyor: "Biradam gelip Said Ibnu'l-Museyyib'e: "Haccdan once umre yapayim mi?"diye sormustu. Soyle cevap verdi:
"Evet, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) haccetmezden once umreyapti."
Muvatta, Hacc 57, (1, 343).

1274 - Ibnu'l-Museyyeb anlatiyor: "Omer Ibnu Ebi Seleme, Hz. Omer (radiyallahu anh)'den, Sevval ayinda umre yapmak icin izin istedi.O da izin verdi. Ibnu Ebi Seleme umre yapip ailesine dondu, haccetmedi."
Muvatta, Hacc 58, (1, 343).

1275 - Hz. Aise (radiyallahu anha) soyle demistir: "Oruc, umre yapip hacca kadar temettuda bulunup da hacc icin ihrama girmesinden arefe gunune kadar kurban bulamayan kimse icindir. Eger orucu tutmazsa, Mina gunlerinde tutar" Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) de boyle hukmediyordu.
Muvatta, Hacc 255, (1, 426).

1276 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "(Veda haccinda),Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve ashabi (radiyallahu anhum), hacc icin ihrama girdikleri vakit, Resulullah ile Talha haric, hic kimsenin kurbanligi yoktu. O sirada Hz. Ali, beraberinde bir kurbanlik oldugu halde Yemen'den geldi. Ve derhal: "Ben de Resulullah'in niyet ettigi seye niyet ederek ihram giydim" deyip katildi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabina bu hacclarini umreye cevirmelerini, tavaf yapmalarini, (sa'y yapmalarini), beraberinde kurbanligi olanlar haric saclarini kisa keserek ihramdan cikmalarini emretti.
Bir kismi itiraz ederek: "Yani henuz cenabetken Mina'ya mi gidecegiz?" dediler. Bu soz Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ulasmisti: "Geride biraktigim islerimi tekrar bulsaydim kurban getirmezdim. Eger, beraberimde kurbanligim olmasaydi, ben de ihramdan cikardim" dedi.44)
Bu sirada Hz. Aise (radiyallahu anha) hayiz oldu. Beytullah'i tavaf haric, haccin butun menasikini yerine getirdi. Temizlenince de tavafi yapti. Dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Sizler hem umre hem de hacc yapmis olarak burdan ayrilacaksiniz, ben ise sadece haccla ayrilacagim!"
Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglan kardesi Abdurrahman Ibnu Ebi Bekr (radiyallahu anhuma)'e, Hz. Aise'yi (Harem bolgesinin disinda yer alan) Ten'im'e goturmesini emretti. (Hz. Aise adiyallahu anha) orada ihram giyerek) haccdan sonra umre yapti." 45)

1277 - Buhari'nin bir diger rivayetinde soyle gelmistir:"(Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Mekke'ye gelince ashabina:"Ihraminizdan cikin. Onceki niyetinizi mut'aya cevirin!" dedi. Ashab:
"Biz once "hac" diye ismen belirterek niyet etmisken, simdi nasil mut'aya cevirebiliriz?" diye itiraz ettiler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) :
"Ben size ne soyluyorsam onu yapin. Eger kurbanlik getirmemis olsaydim, size emretmis bulundugumu ben de yapardim. Ancak, kurbanim (Mina'daki kesim) mahalline ulasmadan ihramliya haram olan seylerdenhicbirisi bana helal olmaz!" dedi. Bunun uzerine Ashab-i Kiram Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in emrini yerine getirip ihramdan ciktilar."

1278 - Yine Buhari'nin bir baska rivayetinde su ziyade yer alir: "Biz Mekke'ye Zilhicce ayinin dordunde gelmistik. Muslim in bir rivayetinde su ibareye de yer verilmistir: "Bize ihramdan cikmamiz, hacc icin yaptigimiz niyyetin umreye cevrilmesi emredilmisti. Bu, bize cok imkansiz bir emir geldi ve hepimizin canini sikti. Memnuniyetsizligimiz Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a ulastirildi. Ona semavi bir sey (haber) mi ulasti, insanlardan mi bir sey ulasti bilemiyoruz, her ne ise, bize su hitabda bulundu:
"Ey nas, ihramdan cikin. Eger beraberimde kurbanligim olmasaydi,ben de sizin gibi yapardim!" (Resulullah'in bu kesin emri uzerine) ihramdan ciktik. Hatta hanimlarimizla munasebet-i cinsiyede bile bulunduk. Ihrama girmemis olan bir kimsenin yaptigi her seyi yaptik. Bu hal terviye gunune (Zilhicce'nin sekizinci gunu) kadar devam etti. O gun gelip, Mekke'yi arkada biraktigimiz vakit, hacca niyet ederek ihrama girdik."

1279 - Muslim'in diger bir rivayetinde soyle denir: "Biz, hacc-i ifrad icin ihram giyip Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte ilerledik. Hz. Aise (radiyallahu anha) de umre icin ihrama girdi. Seref'e gelince Hz. Aise hayiz oldu. (Mekke'ye) gelince Kabe'yi, Safa ve Merve'yi tavaf ettik. Sonra, beraberinde kurbanlik olmayanlarin ihramdan cikmalari emredildi.
"Neleri nefsimize helal edecegiz?" diye sorduk. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"(Ihramliya yasak olan) her,seyi!" dedi. Bunun uzerine kadinlarimizla da yattik, kokular surunduk, elbiselerimizi giydik. (Bunlarin hepsini yaparken) bizimle arefe (yani hacc ihrami giyme) gunu arasinda sadece ve sadece dort gece vardi.
Sonra terviye gunu (Zilhicce'nin 8'i) tekrar ihrama girdik. Bir ara Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yanina girmisti, onu agliyor buldu.
"Neyin var?" diye sordu.
"Hayiz oldum, herkes ihramdan cikti, ben cikamadim, tavafimi da yapamadim. Herkes artik (umresini tamamladi), hacc icin (Arafat'a)cikiyor!" diyerek yakindi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Bu hal, Cenab-i Hakk tarafindan Adem (aleyhisselam)'in kizlarina yazilmis bir kaderdir, (sana mahsus bir kusur degil). Sen de, (ihrama giren herkesin yaptigi gibi) yikani ve hacc icin ihrama gir' dedi. O da oyle yapti. (Mina, Arafat ve Muzdelife'deki) vakfelerin hepsine katildi. Hayizdan temizlenince de (ifaza) tavafini yapti. (Bunlar bittikten sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hz. Aise (radiyallahu anha)'ye:
"Artik hem haccini hem de umreni yapmis, her ikisinin de ihramindan cikmis oldun!" dedi. Hz. Aise (radiyallahu anha):
"Ancak benim icimden Beytullah'i tavaf etmeden hacc yaptigim hissi geciyor" dedi. Bunun uzerine (oglan kardesine seslenerek):
"Ey Abdurrahman (kizkardesin) Aise yi Ten'im'e gotur, orada umre icin ihrama girsin!" dedi. Bu vak'a Hasbe gecesi cereyan etmisti Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mulayim bir insandi. Hz. Aise (radiyallahu anha) birsey arzu etti mi onun arkasini takip eder (yerine getirirdi)."

1280 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle denir: "... Deve ve sigirda ortak olmamiz emredildi. Bizden her yedi kisi bir deveye istirak edecekti."
Yine Muslim'in bir baska rivayetinde: "Ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ne de Ashab (radiyallahu anhum), hic kimse, Safa ile Merve arasinda ilk tavafin disinda baska bir tavaf yapmadi" denmistir.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1281 - Ebu Davud ve Nesai'de su ziyade gelmistir: "Suraka Ibnu Malik (radiyallahu anh):
"Ey Allah'in Resulu, bu sene (hacc sirasinda) yaptigimiz temettu bu yila mi has, bundan sonra her haccda ebediyen yapilacak mi?" diye sormustu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Elbette, ebediyen yapilacaktir!"cevabini verdi" (48).
Buhari, Hacc 81,32, 34, 35, Umre 6, 15, Megazi 61, Temenni, 3, 27; Muslim, Hacc 1213-1216 arasindaki rivayetler); Ebu Davud, Menasik 23, (1785-1789 arasindaki rivayetler); Nesai, Hacc 77,(5,178-179).

1282 - Buhari, Muslim, Ebu Davud ve Nesai de kaydedilen bir rivayette Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "(Cahiliye Araplari) hacc aylarindaki umreyi yeryuzunde islenebilen gunahlarin en buyugu biliyorlardi. Keza Muharrem ayini da Safer diye isimlenirip: "Bere iyilesip eser kalmadigi ve Safer ayi ciktigi vakit umre yapmak isteyene umre helal olur" diyorlardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve Ashab-i Guzin (radiyallahu anhum)'i, hacc icin ihrama girmis olarak 4 Zilhicce sabahi (Mekke'ye) geldiler. (Gelir gelmez) Resulullah (aleyhissalatu vesselam), hacc niyetlerini umreye tahvil etmelerini emretti. Bu, Ashab nezdinde buyuk bir hadise oldu.
"- Ey Allah'in Resulu, neleri helal addedecegiz?" diye sordular."Butun (ihram haramlari) helal olacak!" diye cevap verdi."
Nesai'deki rivayette: Eser yerine veber (yun) denmistir. Mana: "Yun cogalinca" olur. Keza "Safer ayi cikinca" tabirinden sonra: "Veya soyle dedi: Safer ayi girince" tabiri ilave edilmistir.
(Buhari, Hacc 34, Menakibu'1-Ear 26; Muslim 198, (1240,1241); Ebu Davud, Hacc 80, (1987), Menaaik 23, (1792); Nesai, Hacc 77,108, (5,180,181, 201, 202.)

1283 - Muslim ve Tirmizi'de soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Umre, kiyamete kadar hacca dahil oldu:Yani, umre ameli, hacc-i kiran yapmak isteyenin hacc ameline dahil oldu."
Muslim, Hacc 203, (1241); Tirmizi, Hacc 89, (932).

1284 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Biz hacc aylarinda, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte, hacc icin ihrama girmis olarak, hacc gecelerinde yola cikip Seref nam yere indik. Orada Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Kimin beraberinde kurbanligi yoksa, haccini umre yapmak isteyen umreye cevirsin. Beraberinde kurbanligi olan bunu yapmasin" dedi. Hz. Aise sozunde devamla der ki: "Ashab'tan bazisi umreye niyet etti, bazisi da terketti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile, gucu yerinde olan bazisinin yaninda kurbanligi vardi.
(Bir ara) Resulullah yanima gelince beni aglar buldu.
"Niye agliyorsun?" diye sordu.
"Ben ashabina soylediklerini isittim ve umre yapmaktan engel olundum!" dedim. Bunun uzerine:
"Neyin var?" diye tekrar sordu.
"Namaz kilamiyorum (hayiz oldum)" dedim.
"Bu sana zarar vermez. Sen Hz. Adem (aleyhisselam)'in kizlarindan bir kadinsin. Allah oburlerine yazdigi kaderi sana da takdir etti, bu bir kusur sayilmaz. Sen haccina devam et. Cenab-i Hakk insaallah, umreyi de sana nasib edecek" dedi.

1285 - Bir diger rivayette Hz. Aise (radiyallahu anha) soyle der: "Hayiz halim Arefe gunune kadar devam etti, o gun temizlendim. Ben de sadece umreye niyet etmistim. Resulullah sacimi cozup taramami, umreyi birakip, hacc niyetiyle ihrama girmemi emretti. Emrini yerine getirdim ve haccimi eda ettim."

1286 - Hz. Aise bir baska rivayette soyle der: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte ciktik, kurban gunu Mina'ya geldik. Ben (orada) temizlendim. Sonra Mina'dan ciktim. Beytullah'a kostum. Sonra, Resulullah'la birlikte nefr-i ahir (tesrik gunlerinin ucuncusu, yani bayramin dorduncu gunu = onuc Zilhicce) gunu ciktik, Muhassab'a indik. Abdurrahman (radiyallahu anh)'i cagirdi ve:
"Kizkardesini Harem bolgesinden cikar (Ten'm'e kadar gotur. Orada) umre icin ihram giysin. Umreyi yapinca buraya gelin, sizi donunceye kadar burada bekliyorum!"dedi. Ben ayrilip (Ten'im'e gidip ihram giydim, umre yaptim) tavaftan bosalinca, seherde yanina geldim. Yola cikma emri verdi. Herkes goc yukleyip Medine'ye muteveccihen hareket etti."

1287 - Bir baska rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beytullah'a ugrayip sabah namazindan once tavaf etti, sonra Medine'ye hareket etti."

1288 - Bir baska rivayette soyle denmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte yola ciktik. Bazilarimiz umre niyetiyle ihrama girdi, bazilarimiz hem hacc hem de umre niyetiyle ihrama girdi, bazilarimiz da sadece hacc niyetiyle ihrama girdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) da sadece hacc icin ihrama girmisti. Umre icin ihrama girenler, (Vemreyi yapinca) ihramdan ciktilar. Hacc icin ihrama girenler veya hacc ve umre icin ihrama girenler, yevm-i nahr'e (kurbanin birinci gunune) kadar ihramdan ckmadilar.
( Buhari, Umre 6, 8, 9, Hayz 1, 7, Hacc 3,33, 81, Edahi 3, 10; Muslim, Hacc 111-135, (1211-1212); Muvatta, Hacc 223-224, (1,410-412); Ebu Davud, Menasik 23, (1778-1783); Nesai, Hacc 77, (5, 177-178), Tirmizi, Hacc ,91, (934).

1289 - Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Ey Abdurrahman! Kizkardesini devenin arkasina al, Ten im,den itibaren umre yaptir. Tepelikten inip oraya vardin mi ihrama girsin. Zira yapacagi, kabul gorecek bir umredir. "
Ebu Davud, Menasik 81, (1995).

1290 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Batha'da mola vermisken yanina ugradim. Bana:"Neye niyetle ihrama girdin?" diye sordu: Ben: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in niyeti ile niyetlendim" dedim. Ban:
"Kurbanligin var mi?" diye sordu. Ben: "Hayir!" dedim:
"Oyleyse, dedi Beytullah'i, Safa ve Merve'yi tavafet ve ihramdan cik!"
Resulullah'in bu soylediklerini yaptim. Ailemden bir kadina ugradim. Saclarimi tarayip, basimi yikayiverdi.
Ben Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh)'in halifeligi sirasinda, halka bu sekilde fetva veriyordum. O oldu, yerine Hz. Omer (radiyallahu anh) halife olu. Onun zamaninda, bir hacc mevsimiydi. Ben (hacc icin hazirliga) kalkmis oldugum sirada bir adam gelip:
"Fetvalarinda teennili ol. Emiru'1-mu'mininin hacc mevzuunda neler ihdas edecegini bilemezsin!" dedi. Ben de:
"Ey insanlar, ben, kime haccla ilgili bir fetva vermis idiysem, teennili olsun. Iste mu'minlerin emiri size geliyor. Onu imam edinin, ona uyun!" dedim. Hz. Omer (radiyallahu anh) gelince kendisine:
"Ey mu'minlerin emiri, kulagima gelen nedir"? Hacc menasikiylealakali yeni seyler mi ihdas ettiniz?" diye sordum. Bana:
"Eger Allah'in kitabiyla amel edeceksek, bak Allah'in kitabi ne diyor: "Hacci da, umreyi de Allah icin tam yapin..." (Bakara 196)emrediyor. Eger Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sunneti ile ameledeceksek. O: "Menasikinizi benden alin" diyor ve kurbanligi, yerine(Mina'ya) ulasincaya kadar ihramdan cikmiyor."
Buhari, Umre,11, Hacc 32,34125, Megazi 60, 77; Muslim, Hacc 154, (1221); Nesai, Hacc 5, (5,153).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1291 - Muslim ve Nesai'de gelen bir diger rivayette soyle denir: "Ebu Musa hacc-i temettuya fetva veriyordu. Hz. Omer (radiyallahu anh) ona: "Biliyorum ki Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve ashabi bunu yaptilar. Ancak ben, halkin Erak 51) denilen yerde kadinlarla cima ederek, sonra baslarindan su damlar bir halde hacc yapmaya gitmelerini uygun bulmadim" dedi."
Muslim, Hacc 157, (1222); Nesai, Hacc 50, (5,159).

1292 - Bera (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Hz. Ali'yi Yemen'e emir olarak gonderdigi zaman ben onun yaninda idim. Onunla beraber ben de (altin) kaplar elde ettim. Hz. Ali (radiyallahu anh), (Yemen'den) Resulullah'in yanina gelince, Hz.Fatima'nin, (boyali elbiseler giymis), evi de (hala kokmakta olan) bir tutsu ile tutsulemis oldugunu gordu. (Bu kiyafet ve bu tutsunun yasak oldugu hacc doneminde karsilastigi bu manzaraya Ali) kizdi. Hz. Fatima: Niye kiziyorsun? Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ashabina (ihramdan cikmalarini emir buyurdu, onlar da ihramdan ciktilar" dedi. (Bunun uzerine Hz. Ali, zevcesine: "Ben zaten Resulullah'in niyyeti ile ihrama girmistim" dedi ve) Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ugradi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Sen ne yaptin ?" diye sordu. Hz. Ali:
"Resulullah'in niyeti ile niyetlendim"deyince Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Ben kurbanlik getirdim ve hacc-i kirana niyet ettim"diye aciklamada bulundu ve Hz. Ali (radiyallahu anh)'ye su emri verdi:
"Altmis yedi -veya altmis alti- deve kes. Develerden otuz uc -veya otuz dort- tanesini kendin icin ayir ve develerden her birinden bir parca da (benim icin) ayir."
Ebu Davud, Menasik 24, (1797).

1293 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Zulhuleyfe'de geceledi. Sabah olunca (devesine) bindi. Devesi onu Beyda'da havaya kaldirinca, Allah'a hamdetti, tesbih etti, tekbir getirdi, tahlil getirdi. Sonra hacc ve umre icin (niyet edip) telbiye getirdi. Halk da her ikisi icin (niyet edip) telbiye getirdi. (Mekke'ye) gelince halka emretti, onlar da ihramdan ciktilar. Bu hal terviye gunune (Zilhicce'nin 8'i) kadar devam etti. Terviye gunu hacc icin ihrama girip telbiye getirdiler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacci ifa edince kendi eliyle ayakta oldugiu halde, yedi deve kesti."
Ebu Davud, Menasik 24,(1796); Nesai, Hacc 143, (5, 225).

1294 - Bilal Ibnu'1-Haris (radiyallahu anh)'in yaptigi bir rivayette su ibare mevcuttur: "Ey Allah'in Resulu, hacc (icin yapilan niyet)'i umreye cevirmek sadece bize mi hastir, yoksa bizden sonrakiler icin decaiz olacak midir?" diye sordum. Bana su cevabi verdi:
"Bu sadece size hastir. (Sizden sonraki Muslumanlara caiz degildir)."
Ebu Davud, Menasik 25, (1808); Nesai, Hacc 77, (5,179).
Nesai, Bilal Ibnu'l-Haris'ten sadece (sadedinde oldugumuz) feshu'l-hacc hadisini tahric etmistir. Feshu'l-hacc: Kisinin once hacca niyet etmesi, fakat sonradan bunu umreye cevirmesi, umre yapinca ihramdan cikmasi, tekrar hacc icin ihrama girmesidir.

1295 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) umre icin, ashabi da hacc icin ihrama girdi."
Ebu Davud, Menasik 24, (1804); Muslim,Hacc 196, (1239); Nesai, Hacc 77, (5,178).

1296 - Ikrime Ibnu Halid el-Mahzumi diyor ki: "Ibnu Omer (radiyallahu anh)'e haccdan once yapilan umre hakkinda (caiz mi, degil mi diye) sordum. Bana:
"Yapmakta bir beis yok. Bizzat Resulullah (aleyhissalatu vesselam)haccdan once umre yapmisti" cevabini verdi."
(Buhari, Umre 2.

1297 - Yine Buhari'nin, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan kaydettigi bir rivayette soyle denir:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), insanlara (haccin Islam'a uygun olan) adabini ogretmesi ve Resulullah adina tebligatta bulunmasi icin Hz. Ebu Bekir'i hacc emiri olarak gonderdi. Hac kafilesi Arafat'a Zulmecaz cihetinden vasil olunca Kabe'ye yaklasmadi, fakat Zulmecaz'a dogru yoneldi. Boyle yapisi, hacca umre ile niyet etmemis olmasindan ileri geliyordu."

1298 - Ibnu'l-Museyyeb anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan bir adam, Hz. Omer (radiyallahu anh)'e gelerek, huzurunda, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in olmus bulundugu hastaligi sirasinda, haccdan once yapilan umreyi yasaklarken Resulullah'i isittigine dair sehadette bulundu."
Ebu Davud, Menasik 23, (1793.).

TAVAF VE SA'Y'IN MAHIYETI

1299 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve ashabi (radiyallahu anhum) Mekke'ye, Yesrib hummasindan bitkin dusmus bir halde geldiler. Musrikler (sehirde menfi bir dedikodu yaparak): "Yarin buraya humma hastaligindan dermani kesilmis ve ondan cok izdirab cekmis bir kavim gelecek"dediler ve (Muslumanlar'in seyrine bakmak icin) Hicr'in arkasina oturdular. (Onlarin hainliginden vahyen haberdar olan) Resulullah (aleyhissalatu vesselam), celadetlerini musriklere gostermeleri icin, Muslumanlar'a tavafin ilk uc savtinda remel yapmalarini, iki kose arasinda da adi yuruyusle yurumelerini emretti.
Bu hali goren musrikler: "Bunlar mi hummanin bitkin dusurdugunu zannettiginiz insanlar, bunlar falan ve falandan daha saglammis " dediler.
Ibnu Abbas (radiyallahu anh) der ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i ashabina (radiyallahu anhum) butun savtlarda remel yapmalarini emretmekten alikoyan sey onlara duydugu merhametti."
(Buhari,Hacc 55, Megazi 43; Muslim, Hacc 240, (1266); Tirmizi, Hacc 39, (863); Ebu Davud,Menasik 51, (1886,1889); Nesai,Hacc 155, (5, 230).
Buhari, bu rivayette su ziyadeyi kaydeder: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sulh antlasmasi yaptigi sene (umre icin) gelince musriklere kuvvetlerini gostermeleri icin "hizli yuruyun!" diye emretti. Musrikler bu sirada Kuaykian dagi tarafina oturmus (seyrediyor)lardi."

1300 - Bir diger rivayette (IbnuAbbas) soyle demistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beytullah'in etrafinda, Safa ile Merve arasinda, musriklere kuvvetini gostermek icin sa'y etti."
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1301 - Ebu Davud'un bir diger rivayetinde soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) izdiba yapti, istilamda bulundu, tekbir getirdi, sonra uc tavafta remel yapti. Muslumanlar Rukn-i Yemani'ye varinca Kureys'in nazarindan gizleniyor, gizlenince de normal yuruyuse geciyor, sonra tekrar karsilarina cikinca bu sefer yeniden remele geciyorlardi. Onlari boyle remel (yaparken canli ve kivrak) goren Kureys: "Bunlar ceylanlar gibiymis" diyorlardi.
Ibnu Abbas: "Remel sunnettir" demistir.
Ebu Davud, Menasik 51, (1889).

1302 - Ebu't-Tufeyl (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) dedim ki:
"Kabe'nin etrafinda (tavaf yaparken) ilk uc savtinda remel, son dort savtinda da normal yurume yapmak sunnet midir, degil midir? Senin kavmin buna sunnet diyorlar?"
Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) bana su cevabi verdi:
"Hem dogru soylemisler, hem de kizb etmisler."
"Yani hem dogru soylemisler, hem de kizb etmisler demekle neyi kastediyorsun?" diye aciklama istedim.
Anlatti: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye (umretu'1-kaza icin) gelmisti. Musrikler: "Muhammed ve ashabi zayifliktan Kabe'yi tavaf edemez" dediler. Musrikler onu kiskaniyorlardi. Bunun uzerine Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) ashabina uc (savtta) remel yaparak, dort savtta da normal sekilde yurumelerini emretti."
Ben tekrar, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a: "Bana Safa ile Merve arasindaki tavafi binerek yapmanin sunnet olup olmadigini haber ver. Zira senin kavmin bunun sunnet oldugunu soyluyorlar!" dedim. Bana su cevabi verdi: "Hem dogru soylemisler, hem de kizb etmisler."
"Hem dogru soylemeleleri, hem de kizb etmeleri ne demektir?" diye ben tekrar sorunca acikladi:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye umre icin geldigi zaman (Mekkeli) ahali etrafini cokca sarmis: "Iste Muhammed! Iste Muhammed!" diye sikinti veriyorlardi. Hatta, genc kizlar bile evlerden cikmislardi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in huzurunda (yol acmak icin) halka vurulmazdi. Halk basina ususunce, bu sebeple o da hayvana bindi. Aslinda sa'yi yayan yapmak (binerek yapmaktan) efdaldir."
Muslim, Hacc 237, (1264); Ebu Davud, Menasik 51, (1885).
Ebu Davud'un rivayetinde Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) -Muslim'deki rivayete ziyade olarak- sunu soyler: "Hudeybiye muzakereleri sirasinda Kureysliler: "Muhammed'i ve arkadaslarini birakin, bocekler gibi olsunler" dediler. Muteakip sene umre yapmak sarti uzerine sulh antlasmasi yapilinca, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye geldi.Musrikler de Kuaykian tepesi yonunden geldiler. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz ashabina: "Beytullah'i uc savtta remel yaparak tavaf edin"dedi. Bu (butun ummete samil) bir sunnet degildir.
Safa ile Merve arasindaki sa'y ile ilgili olarak (Ebu Davud'da gelen aciklama, (yukarida kaydedilen) Muslim rivayetindekinin aynidir.)
Ancak Ebu Davud'da su ziyade dahi yer alir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), halk, sozlerini daha iyi isitsin, yerini daha iyi gorsun ve elleri ona ulasmasin diye bir deveye bindi."

1303 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, yedi savttan ucunu hizlica yaptigi ilk tavafta, Hacer-i Esved'e istilam buyururken gordum."
Buhari,Hacc 56; Muslim,Hacc 232, (1261); Muvatta, Hacc 108, (1,365); Ebu Davud, Menasik 51, (1891) 52, (1893); Nesai,Hacc 152, (5, 229),153, (5,230).
Bir rivayette soyle demistir: "Safa ile Merve arasinda sa'y ederken sel cukurunda kosuyordu."
Buhari ve Muslim'in bir rivayetinde soyle demistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Haceru'l-Esved'den Haceru'l-Esved'e uc tur remel yapti, dort tur da yurudu, sonra iki rekat namaz kildi, yani tavaftan sonra. Sonra da, hem haccda hem de umrede Safa ile Merve arasinda tavaf yapti."

1304 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye geldi. Dogru Mescid-i Haram'a girdi ve Haceru'l-Esved'i istilam buyurdu. Sonra sag kolu uzerinde ilerleyerek uc tur remel yapti, dort tur da yurudu. Sonra Makam-i Ibrahim'e geldi ve "Siz de Ibrahim'in makamindan bir namazgah edinin..." (Bakara 125) ayetini okudu. Ardindan makam, Beytullah'la kendi arasinda olacak sekilde iki rek'at namaz kildi. Bu namazi bitirince tekrar Haceru'l-Esved'e geldi ve istilamda bulundu.
Sonra Safa ve Merve'ye gitti. Zannedersem orada: "Suphe yok ki Safa ve Merve Allah'in seairindendir" (Bakara 158) ayetini okudu."
Muslim, Hacc 147, (1218), 235 (1263); Muvatta, Hacc 107, (4, 364); Tirmizi, Hacc 33, (856), 34, (857); Nesai, Hacc 149, (5, 228);Ibnu Mace, Menasik 29, (2951).

1305 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve ashabi (radiyallahu anhum) Ciirrane'den umre yaptilar. Bu umrede Beytullah'i remel yaparak tavaf ettiler. Bu tavafta ridalarinin bir ucunu sag koltuklarinin altina koymuslar, diger ucunu da sol omuzlarinin uzerine atarak (izdiba yapmislardi)."
Ebu Davud, Menasik 50, (1884), 50, (1891).

1306 - Urve (radiyallahu anh) anlatiyor: "Abdullah Ibnu'z-Zubeyr, umre maksadiyla Ten'im'de ihrama girdi. Sonra ben onu Beytullah'in etrafinda, uc savtta kosar gordum."
Muvatta, Hacc 34, (1, 365).

1307 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den Nafi'in anlattigina gore, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) Mekke'de ihrama girdigi zaman ne Beytullah'i tavaf eder, ne de Safa ve Merve arasinda sa'yde bulunurdu. Bunlari Mina donusu yapardi. Mekke'de ihrama girdigi zaman Beytullah'i tavafedecek olsa remel yapmazdi."
Muvatta, Hacc 34, (1, 365).

1308 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), ifaza tavafinin yedi savtinda da remelde bulunmamistir."
Ebu Davud, Menasik 83, (2001).

1309 - Eslem mevla Omer Ibnu'l-Hattab anlatiyor: "Omer Ibnu'l Hattab (radiyallahu anh)'i dinledim, diyordu ki: "Bugun Allah, Islam'i hakim ve guclu kilmis, kufru ve kafirleri de bertaraf etmis olduguna gore remel yapmanin ve omuzu acmanin (izdiba) ne geregi var. Ancak bununla beraber, bizler, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la birlikte yapmis oldugumuz seylerden hicbirini birakmayiz."
Ebu Davud, Menasik 51, (1887).

1310 - Ya'la Ibnu Umeyye (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir burde ile izdiba yapmis olarak tavaf etti."
(Ebu Davud, Menasik 50, (1983); Tirmizi, Hacc 36, (859).
Hadisin Ebu Davud'daki vechinde "yesil bir burde" denir. -Abdurrahman Ibnu Safvan (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, ashabi ile birlikte Kabe'den cikarken gordum. Beytullah'i, kapisindan Hatim'e kadar istilam ettiler ve Beytullah'in uzerine yanaklarini koydular. Bu sirada Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ortalarinda idi."
Ebu Davud, Menasik 55, (1898).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
ISTILAM

1311 - Abis Ibnu Rebia (rahimehullah) anlatiyor: "Ben Hz. Omer (radiyallahu anh)'i Haceru'l-Esved'i operken gordum. Onu hem optu, hem de: "Biliyorum ki sen bir tassin, ne bir faydan ne de zararin vardir. Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i seni oper gormeseydim, seni asla opmezdim" dedi."
Buhari, Hacc 50, 57, 60; Muslim Hacc, 248, 120; Muvatta, Hacc 36, (1367); Tirmizi, Hacc 37, (860); Ebu Davud, Menasik 47, (1873); Nesai, Hacc 147, (5, 227); Ibnu Mace, Menasik, 27, (2943).

1312 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) soyle demistir: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Kabe'den sadece iki ruknu operken gordum, bunlar da iki rukn-i Yemani'dir."
Buhari, Hacc 59; Muslim, Hacc 242, (1267); Ebu Davud, Menasik 48, (1874); Nesai, Hacc 156, (5, 231-232).

1313 - Bir rivayette, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in soyle dedigi belirtilmistir: "Ben, su iki Yemani rukne ve Haceru'l-Esved'e Resulullah'in istilam ettigini goreliden beri rahat halde de olsam, sikisik halde de olsam istilamda bulunmayi hic terketmedim."
Buhari, Hacc 60;Muslim, Hacc 245, (1268)(54).

1314 - Seyheynin (Buhari ve Muslimuma) bir diger rivayetinde Nafi der ki:"Ben Ibnu Omer (radiyallahu anh)'i (tavaf yaparken gordum. Haceu'l-Esved'i) eliyle istilam ediyor, sonra da elini opuyurdu."
Buhari, Hacc 60; Muslim, Hacc 246, (1268).

1315 - Ebu Davud ve Nesai'deki bir rivayet soyledir: "(Ibnu Omer) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), (tavafin) her savtinda rukn-i Yemani ve Haceru'l-Esved'i istilam etmeyi terketmezdi."
Ebu Davud, Menasik 48, (1876); Nesai, Hacc 156, (5, 231).

1316 - Buhari ve Nesai'de gelen bir diger rivayet soyle: "Bir adam Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e Haceru'l-Esved'i istilam etme hususunda sormustu. Su cevabi aldi:
"Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, onu hem istilam eder hem de oper gordum..."
Adam tekrar sordu: "Pekala, sikisacak olsam, bana galebe calacak olsalar, (ne yapayimIbnu Omer (radiyallahu anhuma) kizgin bir eda ile: "Sorusu Yemen'de batasica, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, onu hem istilam eder, hem oper gordum."
Buhari, Hacc 60; Nesai, Hacc 155, (5, 231).

1317 - Amr Ibnu Suayb babasi tarikiyle bildiriyor: "Abdullah'la -ki babasidir- tavafta bulundum. Kabe'nin arka kismina gelince:"istiazede (siginmada) bulunmuyor musun?" dedim.
"Atesten Allah'a siginirim!" dedi ve yurudu. Haceru'l-Esved'e kadar gelip istilamda bulundu. Rukn ile kapi arasinda (Multez m'de) durarak gogsunu, yuzunu, kollarini ve avuclarini soyle yamadi -onlari iyice acarak gosterdi- ve sonra:
"Iste Resulullah'i aynen boyle yaparken gordum!" dedi.
Ebu Davud,Menasik 55, (1899).

1318 - Ebu't-Tufeyl anlatiyor: "Ben Hz. Ibnu Abbas ve Hz. Muaviye (radiyallahu anhuma) ile birlikte idim. Muaviye (radiyallahu anh) hazretleri her rukne ugradikca istilamda bulunuyordu. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) kendisine:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sadece Haceru'l-Esved veruknu'l-Yemani'den baska yeri istilam etmezdi" dedi. Hz. Muaviye su cevabi verdi:
"Beytullah'tan hicbir sey ihmal edilmez."
Ibnu z-Zubeyr butun rukunlere (koselere) istilamda bulunurdu."
Buhari, Hacc 59; Muslim, Hacc 247, (1269); Tirmizi, Hacc 35, (858).

1319 - Hanzala (Ibnu Ebi Sufyan Ibni Abdirrahman) (rahimehumullah) anlatiyor: "Tavus merhumu (tavafyaparken) gordum. Rukne gelince (Haceru'l-Esved) uzerinde izdiham bulursa sikisiklik yapmaz, gecergiderdi; bos ve musait bulursa uc sefer operdi. Sonra sunu soyledi:
"Ben Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'i aynen boyle yaparken gordum." Ibnu Abbas da:
"Hz. Omer (radiyallahu anh)'i aynen boyle yaparken gordum" dedi.
Hz. Omer (radiyallahu anh) de: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i boyle yaparken gordum". dedi."
Nesai, Hacc 148, (5, 227).

1320 - Urve Ibnu'z-Zubeyr (rahimehullah) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ibnu Avf (radiyallahu anh)'a:"Ey Ebu Muhammed! Ruknu'l-Esved'i nasil istilam ettin?"diye sordu.
"Istilam ettim ve biraktim!" deyince, Resulullah (aleyhissalatu vesselam);
"Dogru yapmissin" dedi."
Muvatta, Hacc 113; (1, 366).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1321 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Kendisine Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin: "Hicr'in bir kismi Beytullah'tan degildir"dedigi haber verilince sunu soyledi:"Allah'a kasem olsun, sayet Aise bunu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan isitmis ise, kanaatim o ki, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su iki ruknun istilamini, bunlar Beyt'in temelleri uzerinde olmadiklari icin terketmis olmalidir. Keza halk da bu sebeple tavafi Hicr'in gerisinden yapmaktadir."
Ebu Davud, Menasik 48, (1875).

1322 - Ubeyd Ibnu Umeyr anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) iki rukne geldigi zaman (opmek icin) bunlar uzerine abanir, sikisiklik yapardi. Kendisine: "Ey Ebu Abdirrahman, dedim, sen Resulullah'in diger ashabinin hicbirinde gormedigim sekilde bu rukunlere abanip sikisiklik yapiyorsun (sebebi nedir)?"
Bana su cevabi verdi: "Ben boyle yapiyorsam, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan sunu isittigim icindir: "Bu iki ruknu meshetmek gunahlara kefarettir." Keza Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'tan sunu da isittim: "Kim su Beytullah'i bir hafta boyu tavaf eder ve sayarsa bir kole azad etmek gibidir." Keza sunu da soyledigini isittim: "Kisi tavaf icin bir ayagini koyup digerini kaldirdikca her adimi sebebiyle Allah onun bir hatasini siler ve bir sevap yazar."
Tirmizi, Hacc 111, (959); Nesai, Hacc 134, (5, 221).

1323 - Abdullah Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) demistir ki: "Multezem, rukn ile kapi arasidir."
Muvatta, Hacc 81, (1, 424).

1324 - Abdurrahman Ibnu Avf (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adamin soyle soyledigini isittim: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh)'a: "Ey Ebu Hafs, sende fazla kuvvet var. (Haceru'l-Esved'i opecegim diye) zayifa eziyet vermeyesin. Ruknu bos gorursen yanasarak istilam et, degilse tekbir getirip gec" dedi. Sonra adam sunu soyledi: "Hz. Omer (radiyallahu anh)'in bir adama sunu soyledigini isittim: "Insanlara fazla kuvvetinle eziyetverme."
Rezin'in ilavesidir. Bu rivayeti S'afii hazretleri Musned'inde (2, 43)kaydetmistir. Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde, hadisi bizzat Hz. Omer rivayet eder (1, 23).

1325 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) her yedide iki rek'at namaz kilardi."
Buhari, Hacc 69; Muallak (senetsiz) o1arak kaydetmistir.)

1326 - Urve (rahimehullah) anlatiyor: "Ibnu'z-Zubeyr yedilerin arasini birlestirir ve yuruyusu hizlandirirdi ve Hz. Aise (radiyallahuanha)'nin de boyle yaptigini soylerdi. Ancak en sonda her yedi icin iki rek'at (tavaf) namazi kilardi."
Rezin'in ilavesidir.

1327 - Bir diger rivayette: "Ibnu Zubeyr'in "Fecirden sonra tavaf ta bulundugu, iki rek'at namaz kildigi, tavaf edince hizli yurudugu" belirtilir."
Rezin ilavesidir.

1328 - Hz. Aise'ye hizmet eden bir kadinin rivayetine gore: "Hz. Aise (radiyallahu anha) kendisiyle birlikte kesintisiz, yedili dort tavaf yapmis, her bir yedinin ardindan kilinmasi gereken iki rek'atlik tavaf namazlarini en sonda ard arda kilmistir. Hz. Aise (radiyallahu anha) ilaveten demistir ki: "Her bir savtin sonunda rukn-u istilam mustehabdir."
Rezin ilavesidir.

1329 - Abdurrahrman Ibnu Abdi'l-Kari anlatiyor: "Omer Ibnu'I-Hattab (radiyallahu anh) ile, sabah namazindan sonra tavaf ettik. Hz. Omer tavafi tamamlayinca gunese bakti ve (dogdugunu) goremedi. Devesine binip Zu-Tava nam mevkiye kadar geldi. Orada devesini durdurarak iki rek'at (tavaf sunnetini) kildi."
Muvatta, Hacc 38, (1, 369).

1330 - Ismail Ibnu Umeyye (merhum) anlatiyor: "Zuhri'ye, "Ata: "Farz namaz, iki rek'atlik tavaf namazinin yerini de tutar" diyor, (ne dersiniz)?" dedim. Su cevabi verdi: "Sunnete uymak daha iyidir. Resulullah (aleyhissalatu vesselam ) yedi savtlik bir tavaf yapti. Mutlaka onun icin iki rek'atlik bir tavaf namazi kilmistir."
Buhari,Hacc 69.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1331 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), iki rek'atlik tavaf namazinda iki Ihlas suresini yani: Kul ya eyyuhe'l-kafirun ve Kul huvallahu ehad surelerini okudu."
Tirmizi, Hacc 43, (869).

1332 - Kesir Ibnu Cemhan anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'i, sa'y mahallinde (mes'a) yururken gorup kendisine: "Kosma mahallinde yuruyor musun?" dedim. Bana:
"Kossaydim, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i kosuyor gormusum demektir. Yuruduysem Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i yurur gordum demektir. Simdi ben yasli bir insanim."
Tirmizi, Hacc 39, (864); Ebu Davud, Menasik 56, 1904); Nesai, Hacc 174, (5,241-242); Ibnu Mace Hacc 43, (2988).

1333 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselàm Safa'dan indigi zaman normal yururdu. Ayaklari vadinin tabanina degince de kosardi. Kosmasi vadi tabaninin bitimine kadar devam ederdi."
Muvatta, Hacc 42, (1, 374); Nesai, Hacc 178, (5, 243).

1334 - Yine Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Mescid-i Haram'dan cikip Safa'ya yonelirken: "Allah'in basladigi ile baslayalim" deyip (sa'ye) Safa' dan basladigni gordum."
Muvatta, Hacc 42, (5, 374); Tirmizi, Hacc 38, (862); Nesai, Hacc, 163 (5l235), 168 (5l237). Bu manada Muslim'de de gelmistir: Hacc 147, (1218). Keza Ebu Davud'da Menasik 57, (1905); ibnu Mace, Menasik 84, (3074).
Rezin, Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'den naklen su ilavede bulundu: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Safa'ya cikinca oradan Beytullah'a bakti, ellerini kaldirip diledigi sekilde Allah'i zikretmeye koyuldu."

1335 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Safa ile Merve arasinda, vadinin dibinde kosmak sunnet degildir. Burada cahiliye ehli kosar ve soyle derdi: Batha'yi (vadinin dibini) biz ancak kosarak geceriz."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 26.

1336 - Safiyye Bintu Seybe anlatiyor: "Bir kadin dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselain)'i, Safa ve Merve tepeleri arasindaki vadinin dibinde "Vadi ancak kosularak katedilir" diyerek yururken gordum."
Neai, Hacc 177, (5, 242); Ibnu Mace, Menasik 43, (2987).

1337 - Zuhri (merhum) anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e sordular:
"Sen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Safa ile Merve arasinda remel yaparken (hizli kosarken) gordun mu?"
"Evet, dedi. Insanlardan bir cemaatle birlikteydi. Hep birlikte kosuyorlardi. Ben onlari onun kosusuyla kosuyor goruyordum."
Nesai, Hacc,175, (5, 242).

TAVAF VE SA'YIN AHKAMI

1338 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Beytullah etrafindaki tavaf, namaz gibidir. Ancak bunda konusabilirsiniz. Oyle ise, kim tavafsirasinda konusursa sadece hayir konussun."
Tirmizi, Hacc 112, (960); Nesai, Hacc 136, (5, 222).

1339 - Nesai'nin bir baska rivayetinde soyle buyurulmustur: "Tavaf sirasinda az kelam edin. Zira sizler namazdasiniz."

1340 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Veda haccinda bir deve uzerinde tavaf yapti. Rukn'e bir bastonla istilam buyurdu."
Bir rivayette: "Rukn'e her gelisinde, ona elindeki bir seyle isaret buyurdu" denmistir.
Buhari, Hacc 58, 61, 62, 74, Salat 24, Muslim, Hacc 253, (1272);Ebu Davud, Menasik 49, (1877); Nesai, Hacc 15, (5, 233);Tirniizi, Hacc 40, (865); Ibnu Mace, Menasik 28, (2948).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1341 - Ebu Davud'da gelen bir diger rivayette: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Mekke'ye geldigi vakit hasta idi. Bu sebeple binegi uzerinde tavaf etti. Tavaf sirasinda Ruknun karsisina her geliste onu bastonu ile selamladi. Tavafini bitirince, devesini ihdi ve iki rek'at namaz kildi." denir.
Ebu Davud, Menasik 49, (1881).

1342 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) halk kendinden uzaklastirilir endisesiyle deve uzerinde tavaf etti ve Rukn'u istilam buyurdu."
Muslim, Hacc 256, (1274); Nesai, Hacc 140, (5, 224).

1343 - Muslim ve Ebu Davud'un Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'tan kaydettikleri bir diger rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam).Rukn'e beraberinde bulunan bir bastonla istilamda bulunuyor ve bastonu opuyordu."

1344 - Ummu Seleme (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a hasta oldugumu soyledim. Bana: " Oyleyse, insanlarin gerisinden, bir hayvan uzerinde tavafet" dedi. Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beytullah'in yan tarafinda namaz kilarken tavaf ettim. O namazda "Ve't-Tur ve Kitabi'n-Mestur" suresini okuyordu."
Buhari, Hacc 74, 64, 71, Salat 78; Muslim, Hacc 258, (1276); Muvatta, Hacc 40, (1, 371); Ebu Davud, Menasik 49, (1882); Nesai, Hac 138, (5, 223); Ibnu Mace, Menasik 34, (2961).

1345 - Vebre Ibnu Abdirrahman anlatiyor: "Bir adam, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e:
"Vakfe yerine gelmezden once Beytullah'i tavaf etmem uygun olur mu?" diye sordu. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) cevaben:
"Evet!" deyince, adam:
"Ama Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Vakfe yapmadan Beytulah'i tavaf etme" dedi!" der. Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) de:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hacc yapti. O zaman, vakfe yapmadan Beytullah'i tavaf etti. Ve dahi, sayet sozunde sadik isen, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sozuyle amel mi daha dogrudur, Ibnu Abbas'in kavliyle amel mi?" der."
Muslim, Hacc,187, (1233); Nesaz, Hacc 141, (5,224).

1346 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Veda haccinda) Mekke'ye geldi, tavafini yapti, Safa ve Merve arasinda sa'yetti. (Geldigi zaman yaptigi bu ilk) tavaftan sonra, Arafat'tan donunceye kadar Kabe'ye yaklasmadi."
Buhari, Hacc 70, 23,127.

1347 - Cubeyr Ibnu Mut'im (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ey Abdumenafogullari, sizden kim halki idarede bir sorumluluk deruhte ederse, Beytullah'i gunduz veya gece herhangi bir saatte ziyaret edip namaz kilani sakin menetmesin."
Tirmizi, Hacc 42, (868); Ebu Davud, Menasik 53, (1894); Nesai, Hacc137, (5, 223); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 149, (1254).

1348 - Ebuz-Zubeyr el Mekki anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in ikindi namazindan sonra yedi kere tavaf edip hucresine cekildigini gordum. Artik orada ne yaptigini (tavaf namazi kilip kilmadigini) bilmiyorum."
Ebu'z-Zubeyr devamla dedi ki: "Ben Beytullah'in sabah namazindan sonra, gunes doguncaya kadar, ikindi namazindan sonra da gunes batincaya kadar bosaldigini, kimsenin tavaf etmedigini gordum."
Muvatta, Hacc 117, (1, 369).

ZIYARET TAVAFI

1349 - Ibnu Abbas ve Hz. Aise (radiyallahu anhum) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), yevm-i nahrde (Kurban'in birinci gunu) tavafi geceye te'hir etti."
Bir baska rivayette: "....Ziyaret tavafini" denmistir. "...Beyt-i Atik'i tavaf etsinler" (Hacc 29) ayetiyle emredilen tavaf bu tavaftir.
Ebu Davud, Menasik 83, (2000); Tirmizi, Hacc 80, (920); Ibniz Mace, Menasik 77, (3059). Bu hadisi Buhari, ta'lik olarak kaydetmistir (Hacc 129).

1350 - Nafi, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'den naklen diyor ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yevm-i nahirde ifaza (ziyaret) tavafini yapti, sonra donup ogleyi Mina'da kildi."
Buhari, Hacc 129, Muslim,Hacc 335, (1308); Ebu Davud, Menasik 83, (1998.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
VEDA TAVAFI

1351 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Halk (haccin bitmesiyle) her tarafa dagiliyordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Sakin kimse, son vardigi yer Beytullah olmadikca bir yere gitmesin" buyurdu."
Muslim, Hacc 379, (1327); Ebu Davud, Menasik 84, (2002); Ibnu Mace, Menasik 82, (3070).

1352 - Muvatta'da geldigine gore, Hz. Omer (radiyallahu anh) soyle buyurmustur: "Hacc menasikinin en sonuncusu Beytullah'i tavaftir."
Muvatta'da kaydedilir ki, Hz. Omer (radiyallahu anh) veda tavafi yapmadan ayrilan birisini Merru'z-Zahran denen yerden veda tavafi yapmak uzere geri cevirdi."
Muvatta, Hacc 1, 369).

1353 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Kadin hayizli oldugu takdirde (veda tavafi yapmadan) yola cikmasina ruhsat verildi" demistir.
Buhari, Hayz 27, Hacc 144; Muslim, Hacc 380, (1328).

1354 - Bir rivayette soyle gelmistir: "Halka, son varacaklari yerin Beytullah olmasi emir buyuruldu. Ancak hayizli kadina ruhsat verildi."
Mualim, Hacc 380, (1328).

1355 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevcelerinden Safiyye Bintu Huyey (radiyallahu anha) hayiz oldu. Durum Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a haber verilmisti.
"O bizi burada hapis mi edecek!" dedi. Kendisine, Safiyye'nin tavaf-i ifazayi yapmis oldugu soylenince:
"Oyleyse hayir, (beklemenize gerek yok, yola cikiniz)" aciklamsinda bulundu."
Buhari, Hacc 129,145, Hayz 27, Megazi 77; Muslim, Hacc, 382, (1211); Muvatta, Hacc 225-228, (1, 412-413); Nesai, Hayz 23, (1, 194); Tirmizi, Hacc 99, (943); Ebu Davud, Menasik 85, (2003); Nesai, Hayz 23 (1,194); Ibnu Mace, Menasik 83, (3072). Bu metin Seyheyn (Buhari ve Muslim) metnidir.)

1356 - Amre merhum anlatiyor: "Hz. Aise (radiyallahu anha) beraberinde kadinlar oldugu halde haccetse, kadinlarin hayiz oluvermelerinden korkardi: Bu sebeple yevm-i nahirde (kurbanin birinci giunu) hemen onlara oncelik tanir ve derhal ifaza tavaflarini yaptirirdi. Ifaza tavaflarini yaptilar mi, artik onlari (temizlensinler de veda tavafi da yapsinlar diye) beklemez, kadinlar hayizli iken hemen (Medine'ye donmek uzere) yola cikardi."
Muvatta, Hacc 227, (1, 413).

ERKEKLERIN KADINLARLARLA KARISIK TAVAFLARI

1357 - Ibnu Cureyc anlatiyor: "Ata, bana Ibnu Hisam'in kadinlari erkeklerle karisik olarak tavaftan yasakladigi zaman dedi ki: "O bunu nasil yasaklar, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in zevceleri bile erkeklerle birlikte haccettiler!" Ben Ata'ya sordum:
"Onlarin beraber hacclari ortunme emrinden once miydi, sonra miydi?"
"(Evet, kasem olsun) buna, ben ortunme emrinden sonra sahid oldum!" diye cevap verdi. Ben tekrar sordum:
"Pekala erkeklere nasil karisirlardi?" Su cevabi verdi:
"Erkeklere karismazlardi, Hz. Aise (radiyallahu anha) erkeklerden ayri olarak tavaf ederdi, onlara karismazdi." Hatta bir kadin kendisine: "Ey mu'minlerin annesi, yuru (Haceru'l-Esved'e elimizi degerek) istilam edelim!" demisti de Hz. Aise ona:
"Sen diledigin sekilde git" deyip kendisi gitmekten imtina etmisti.Onlar geceleyin kim olduklari bilinmez halde cikarlar, (erkeklerle beraber tavaf yaparlardi. )
Beytullah'a girmek istedikleri zaman da, erkeklerin tamamen cikarilmis olmalarina kadar durup beklerler, sonra girerlerdi.
(Ata devamla): "Ben (Mekke kadisi) Ubeyd Ibnu Umeyr'le birlikte,Muzdelife'deki Sebir daginda mucavir (yani ikamet eder) olan Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin yanina giderdim" dedi. Ben hemen sordum:
"Pekala Hz. Aise'nin ortusu ne idi`?"
"Keceden yapilmis kucuk bir Turk cadirinin icindeydi. Cadirin bir perdesi vardi. Aise (radiyallahu anha) ile bizim aramizda bu perdeden baska bir sey yoktu. Ben Hz. Aise'nin uzerinde gul renginde bir zibin gordum."
Buhari, Hacc 64.)

HICR'IN GERISINDE TAVAF

1358 - Ebu's-Sefer Said Ibnu Muhammed anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'i isittim, diyordu ki: "Ey insanlar, size soyleyecegimi benden dinleyin, (bilahare) soyleyeceklerinizi de bana dinletin." "Ibnu Abbas soyle dedi, Ibnu Abbas boyle dedi" diye kafadan atmayin. Beytullah'i kim tavaf edecekse Hicr'in gerisinden tavaf etsin. Oraya"Hatim" demeyin. Zira cahiliye devrinde kisi yemin edip kamcisini veya ayakkabisinin tekini yahut yayini atardi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 26.

SAFA VE MARVE ARASINDA SA'Y

1359 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ne Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ne de Ashab-i Kiram (radiyallahu anhum)'i Safa ile Merve arasinda birden fazla tavafda bulunmadi, bu da ilk defa yaptiklari tavaf idi."
Ebu Davud, Menasik 54, (1895); Nesai, Hacc 182, (5, 244); Muslim, Hacc 140, (1215) Ibnu Mace, Menasik (2972).

1360 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam), Kabe'yi basina yular veya baska bir sey takilmis halde tavaf eden bir adam gormustu. Hemen yulari koparip atti."
Buhari, Hacc, 65, 66, Eyman ve'n-Nuzur 31; Ebu Davud, Eyman ve 'n-Nuzur 23,(3302); Nesai, Hacc 186, (5, 221-222), Eyman ve'n-Nuzur 30, (7,18).
Bir baska rivayette soyle denmistir ". . .burnuna gecirilmis bir halka ile birisini yeden bir adam gormustu, derhal halkayi kopardi ve adama: "elinden tutarak yed!" diye emretti.
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1361 - Ibnu Ebi Muleyke anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh), Beytullah'i tavaf eden cuzzamli bir kadin gormustu, hemen:
"Ey Allah Teala'nin cariyesi, insanlara eza verme, sen evinde otursan kendin icin daha hayirli olurdu!" dedi. Kadin (soz tutup) evinde oturdu. Hz. Omer (radiyallahu anh)'in vefatindan sonra bir adam kadina ugrayarak:
"Seni haccdan yasaklayan kimse artik vefat etti, cik evinden!" dedi.Kadin adama soyle cevap verdi:
"Allah'a yemin olsun, ben ona sagken itaat edip, olunce isyan edecek kimse degilim."
Muvatta, Hacc 250, (1, 424).

1362 - Abdullah Ibnu's-Saib in anlattigina gore, (yaslanip gozlerini kaybettigi vakit) Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'a (tavaf sirasinda) refakat edip, Haceru'1-Esved'i takip eden (Haceru'1-Esved ile) kapi arasindaki kisimda (multezem) durdurmus bu sirada Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) kendisine: "Bana soylendigine gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) iste burada namaz kilarmis" demistir. Abdullah Ibnu Saib de "evet" demis, bunun uzerine Ibnu Abbas, kalkip orada namaz kilmistir."
Ebu Davud, Menasik 55; Nesai, Hacc 133, (5, 221).

1363 - Imam Malik'e ulastigina gore, Sa'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh), murahik (yani zaman bakimindan daralmis, vakfeyi kacirma endisesine dusmus) olarak Mekke'ye gelince, Beytullah'la Safa ve Merve'yi tavaftan once, Arafat'a cikar, Arafat'tan dondukten sonra tavafini ifa ederdi."
Muvatta, Hacc 125, (1,371).

1364 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Beytullah'i tavaf etmek, Safa ve Merve arasinda sa'yetmek ve seytan taslamak Allah'i zikretmek icin emredilmistir."
Ebu Davud, Menasik 51, (1888); Tirmizi, Hacc 64, (902).

TAVAF VE SA'YDE DUA

1365 - Abdullah Ibnu Saib anlatiyor: "Safa ile Merve arasindaki tavaf sirasinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dua ettigini isittim:
"Rabbimiz bize dunyada hayir ver, ahirette de hayir ver ve bizi ates azabindan koru."
Ebu Davud, Menasik 52, (1892).

1366 - Nafi' (rahimehullah)'nin anlattigina gore, Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'i Safa tepesi uzerinde soyle dua ederken isitmistir:
"Ey Allah'im, Kitab-i Mubin'inde: "Bana dua edin size icabet edeyim!" (Gafir 60) diyorsun, sen sozunden donmezsin. Ben simdi senden istiyorum: Bana hidayet verip Islam'i nasib ettin, onu geri alma. Son nefesimi Musluman olarak vermemi nasib et" (Amin).
Muvatta,Hacc 128, (1,372-373).
Ya Rabb, ayni duayi biz de yapiyoruz, kabul et!
Rezin sunu ilave etmistir: "(Ibnu Omer), uc kere tekbir getirir ve soyle derdi: "Allah'tan baska ilah yoktur, O tekdir, O'nun ortagi yoktur, mulk O'nundur, butun hamdler O'na aittir, O her seye kadirdir." Bunu da yedi kere tekrarlardi.
Merve'de de, her savtta ayni seyleri tekrar ederdi.
Rezin'in bu ilavesi de Muvatta'nin ayni babindadir (127. hadis)

1367 - Rezin'in bir rivayetinde soyle denir: "Bu yirmi bir tekbir, yedi tehlil eder. Bunlar arasinda da dua eder, Allah'tan ister, sonra (tepeden inmeye baslar), vadinin tabanina (simdilerde Yesil Sutunlara) varinca kosmaya baslar, buradan cikincaya kadar kosar, Merve yamacina varinca normal yurumeye devam eder. Tepeye, zirveye cikar, orada durup, Safa'da yaptiklarini aynen tekrar ederdi.
Bunu yedi kere tekrarlar ve boylece sa'yini tamamlamis olurdu."

1368 - Hz.Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Safa tepesinde durdugu zaman uc kere tekbir getirip sonra: Allah'tan baska ilah yoktur. O tekdir, O'nun ortagi yoktur, mulk O'nundur, hamd O'na aittir, O herseye kadirdir" derdi. Ve bunu uc sefer tekrar eder, dua okurdu. Ayni seyi Merve tepesinde de yapardi."
Muvatta, Hacc 127, (1, 372); Muslim, Hacc 147, (1218); Ebu Davud, Menasik 57, (1908); Ibnu Mace, Menasik 84, (3074).

1369 - Ibnu Sihab anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'in tavaf sirasinda telbiye getirmemesi, bunun mesru olmamasindandir. Bu sebeple oglu Salim de tavafta telbiyeyi mekruh addetmistir. Ibnu Uyeyne der ki: "Kendisine ihtida edilip uyulanlardan Ata Ibnu's-Saib haric hic kimsenin Beytullah'in etrafinda telbiye getirdigini gormedim." Safii hazretleri ve Ahmed Ibnu Hanbel sessizce telbiye getirmeyi caiz bulmuslardir. Ancak Rebia tavaf edince telbiye getirirdi."
Hanefilere gore, telbiye, Zilhicce'nin 10'uncu gunu (yani bayramin birinci gunu) seytana ilk tasin atilmasina kadar devam eder, o zaman birakilir.

BEYTULLAH'A GIRIS

1370 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) mesrur bir halde yanimdan cikmisti, sonra uzuntulu olarak geri dondu. Dedi ki:
"Kabe'ye girdim. Ancak pisman oldum, yaptigim bu isi geri getirebilseydim, girmezdim. Ummetime mesakkat vermis olmaktan korkuyorum: '
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1371 - Tirmizi'de soyle denir: "...Yapmamis olmayi temenni ettim. Zira, kendimden sonra ummetimi yormus olmaktan korkuyorum."
Ebu Davud, Menasik 95, (2029); Tirniizi, Hacc 45, (873); Ibnu Mace, Menasik 79,(3063).

1372 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), beraberinde Usame Ibnu Zeyd, Bilal, Osman Ibnu Talha (radiyallahu anhuma) oldugnu halde hep beraber girip kapiyi kapadilar. Actiklari zaman iceri ilk giren ben oldum. Bilal'le karsilastim ve hemen Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Kabe'nin icerisinde namaz kilip kilmadigini sordum.
"Evet" dedi, "iki Yemani direk arasinda." Kac rek'at kildigini sormayi unuttum."

1373 - Bir rivayette geldigine gore (Ibnu Omer) soyle demistir:"Ciktigi zaman Bilal (radiyallahu anh)'e sordum:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) icerde ne yapti?" Cevaben:
"Iki diregi sagina, birini de soluna aldi, uc diregi de arkasina aldi. -O zaman Beytullah'ta alti direk vardi- sonra namaz kildi."

1374 - Bir rivayette soyle gelmistir: "Beytullah'a girdigi zaman soluna gelen iki direk arasinda iki rek'at namaz kildi. Sonra cikti ve Kabe'nin onunde iki rek'at namaz kildi."

1375 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih senesi, devesi Kasva'nin uzerinde oldugii halde ilerledi, terkisinde de Usame (radiyallahu anh) vardi."

1376 - Bir diger rivayette soyle denmistir:
"...Usame'ye ait bir devenin uzerinde (gelip) Kabe'nin avlusunda deveyi ihdi. Sonra, Osman Ibnu Talha (radiyallahu anh)'yi cagirdi ve:
"Kabe'nin anahtarini bana ver!" dedi. Osman annesine kostu. Ancak kadin vermekten imtina etti. Osman (radiyallahu anh):
"Allah'a kasem olsun ya derhal verirsin veya su kilincim belimden hemen cikacaktir!"diye kukredi. Bunun uzerine kadin anahtari Osman'a hemen verdi, o da Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a getirip teslim etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kabe'yi acti..." Devamini onceki rivayetteki gibi zikretti.

1377 - Yine Muslim'de kaydedilen bir rivayette, Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) sunu soyler: "Sizler Kabe'yi tavafla emrolundunuz, icine girmekle degil." Ve der ki: "Usame (radiyallahu anh) bana, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in, Beytullah'a girdigi zaman her tarafinda dua ettigini, disari cikincaya kadar namaz kilmadigini, cikinca Beytullah'in onunde (kapisina yakin yerde) iki rek'at kilip: "Bu (Beyt), kibledir" dedignni haber verdi."

1378 - Buhari'nin bir diger rivayetinde soyle denmistir. "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kabe'ye girdi. Iceride alti direk vardi. Her bir diregin yaninda bir miktar durdu, dua etti, ama namaz kilmadi."

1379 - Nesai'de soyle denmistir: "Kabe'ye girdi ve her tarafinda tesbihde bulundu. Namaz kilmadan cikti. Makam'in gerisinde iki rek'at namaz kildi."

1380 - Nesai'nin bir diger rivayeti soyle: "Resulullah (aleyhissalàtu vesselam)) Kabe'ye girdi, ilerledi. Kapiya yakin bulunan iki sutunun arasina gelince oturdu. Allah'a hamd ve senada bulundu. Sonra kalkip Kabe'nin arka cihetinden karsisina gelen kisma kadar yurudu. Alnini ve yanagini surdu. Allah'a hamd'u senada bulundu, dua ve istigfar etti. Sonra Kabe'nin her bir kosesine gitti ve her birini tekbir, tehlil, tesbih ve Allah Teala'ya sena, dua ve istigfarla karsiladi.Sonra cikip, Beytullah'in on yuzunde iki rek'at namaz kildi. Namazdan cikinca: "Bu (Beyt), kibledir" dedi."
Buhari, Hacc 51, 52, 54, Megazi 77, 48, Salat 30,81, 96, Teheccut 25, Cihad 127; Muslim, Hacc 388-397 (1329-1332); Muvatta, Hacc 193, (1, 398);Ebu Davud, Menasik 93, (2023); Nesai, Mesacid 5, (2, 33-34), Hacc 126,127,131,139 (5,216-221), Kible 6, (5, 217).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1381 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (Mekke'ye) geldigi vakit icerisinde put oldugu icin, Beytullah'a girmekten imtina etti (kacindi). Onlarin cikarilmalarini emretti. Hepsi de cikarildi. Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail (aleyhimasselam)'in ellerinde fal oklari bulunan heykelleri de cikarildi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (bunu gorunce): "Allah canlarini alsin! Allah'a kasem olsun, onlar da bilirler ki, Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail (aleyhimasselam) bu oklarla kismet aramadilar."
Buhari, Hacc 54 Enbiya 8, Megazi 48;Ebu Davud, Hacc, 93, (2027).

1382 - Eslemiyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Hz. Osman (radiyallahu anh)'a dedim ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) seni cagirdigi zaman sana ne soyledi."Bana su cevabi verdi:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Sana iki boynuzu ortmeni soylemeyi unuttum. Zira Beytullah'da namaz kilan kimseyi mesgul edecek herhangi bir seyin bulunmasi dogru degildir" dedi. "
Ebu Davud, Menasik 95, (2030).

1383 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Ben Kabe'ye girip icinde namaz kilmayi cok arzu ediyordum. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ellerimden tutup beni Hicr'a soktu ve: "Beytullah'a girmek istiyorsan burada namaz kil. Zira burasi ondan bir parcadir. Senin kavmin Kabe'yi (tamir maksadiyla) yeniden insa ederken, insaati kisa tutup onu Beytullah'tan haric biraktilar"dedi."
Tirnizi, Hacc 48, (876); Ebu Davud,Menasik 94, (2028); Nesai, Hacc 129, (5, 219), Muvatta, Hacc 105, (1, 364). (Muvatta'nin rivayeti mana yonuyle mutabakat saglar).

1384 - Nesai'de gelen bir diger rivayet soyle: "(Hz. Aise der ki):"Ey Allah'in Resulu, dedim, Beytullah'a girmeyeyim mi?"
Bana su cevabi verdi: "- Hicr'a gir, cunku o da Beytullah'tan bir parcadir."
Nesai, Hacc 129.

1385 - Nafi 'anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma), Kabe'ye girdi mi, girince yuzu istikametinde yurur, kapiyi arkasinda tutar, karsi duvarla arasinda uc zira'lik mesafe kalincaya kadar duz yurur, (orada durup) namaz kilar, boyle davranmakla, Hz. Bilal (radiyallahu anh)'in, "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) burada kildi" diye haber verdigi yerde namaz kilmayi kastederdi. Ancak (Ibnu Omer) sunu da soyledi:
"- Kisinin, Beytullah'in icerisinde, diledigi noktada namaz kilmasinda bir beis yoktur!"
Buhari, Hacc 52, 51, Salat 30, 81, 96.

VAKFELER VE HUKUMLERI

1386 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Kureys ve onun dinine mensub olanlar, (cahiliye devrinde) Muzdelife'de vakfe yapiyorlardi ve kendilerine hums denilirdi. Diger Araplar ise Arafat'da vakfe yapiyorlardi. Islam dini gelince, Cenab-i Hakk, Peygamberine (aleyhissalatu vesselam), Arafat'a gidip orada vakfe yapmalarini, sonra da oradan topluca ayrilmalarini emretti. Su ayet bu hususu beyan eder: "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin..."(Bakara 199).
Buhari, Tefsir, Bakara 35, Hacc 91; Muslim, Hacc 152, (1219); Tirmizi, Hacc 53,(884); Ebu Davud, Menasik 58, (1910); Nesai, Hacc 202 (5, 255).

1387 - Bir diger rivayette Hz. Aise (radiyallahu anha) der ki:"Hums: Allahu Teala hazretlerinin, haklarinda: "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin" (Bakara 199) ayetini indirdigi kimselerdir."
Hz. Aise (radiyallahu anha) devamla su aciklamayi yapti: "Insanlar Arafat'ta (vakfe yaparak oradan) bosanirlardi. Hums olanlar ise, Muzdelife'de (vakfe yaparak oradan) bosanirlar ve: "Biz ancak Harem'den akin ederiz" derlerdi. Ancak, "Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden siz de akin edin" (Bakara 199) mealindeki ayet nazil olunca, onlar da, (vakfe icin) Arafat'a ciktilar."

1388 - Rezin de bir rivayet ilave etmistir: "Kureys ve onun dininde olanlar -ki bunlar Hums denen zumredir- Muzdelife'de vakfe yapiyorlar ve: "Biz, Allahu Teala'nin katiniyiz yani Beytullah'in komsulariyiz, biz O'nun Harem'inden disari cikmayiz" derlerdi. Ebu Seyare, Arabi, (semeresiz) bir Arap eseginin uzerinde Arafat'tan indirdi."

1389 - Cubeyr Ibnu Mut'im (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir devemi kaybetmistim. Arefe gunu aramaya ciktim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Arafat'da herkesle vakfe yaparken gordum. (Hayretimden):
"-Vallahi bu hums'tan biri, burda ne isi var?" dedim. Kureysliler, hums'tan addedilirdi."
Buhari, Hacc 91; Muslim, Hacc 153, (1220); Nesai, Hacc 202,(5, 255).

1390 - Amr Ibnu Abdillah Ibni Safuanin Yezid Ibnu Seyban el-Ezdi (radiyallahu anh)'den naklettigine gore soyle anlatmistir: "Biz, vakfe mahallinde (Arafat'ta), Amr'in imamdan uzak tuttugu bir yerde vakfe yaparken, Ibnu Mirba' el-Ensar yanimiza gelerek:
"Ben Allah Resulu (aleyhissalatu vesselam)'nun size gonderdigi elciyim. Efendimiz hazretleri sizlere su emri gonderdiler:
"Mesairleriniz uzere olun. Zira sizler, babaniz ibrahim'in mirasi uzeresiniz."
Tirmizi, Hacc 53, (883); Ebu Davud, Menasik 63, (1919); Nesai,Hacc 202, (5, 255); Ibnu Mace, Menasik 55, (3011).
 

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
1391 - Nubeyt Ibnu Serit el-Escai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i arafe gunu, kizil bir devenin uzerinde hutbe verirken gordum."
Ebu Davud, Menasik 62, (1916); Nesai, Hacc 199(5, 253).

1392 - el-Adda Ibnu Halid Ibni Hevze el-Amiri (radiyallahu ,anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i, arafe gunu, bir devenin uzerinde uzengilere (basarak) dogrulmus, halka hutbe verirken gordum."
Ebu Davud, Menasik 62, (1917).

1393 - Zeyd Ibnu Eslem, Beni Damureli bir adamdan, o da babasi veya amcasindan sunu nakletmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i Arafat'ta bir minber uzerinde gordum."
Ebu Davud, Menasik 62,(1915).

1394 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) arefe gunu sabahi, sabah namazini kilinca Mina'dan hareket ederek Arafat'a geldi, Nemire'ye indi. Burasi, Arafat'a gelen umeranin indikleri yerdir. Ogle namazi vakti olunca Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sicakta Nemire'den yurudu. Ogle ile ikindiyi birlestirdi, sonra halka hitab etti. Sonra yuruyup Arafat'taki vakfe yerinde durdu."
Ebu Davud, Menasik 60, (1913).

1395 - Nafi' anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) ogleyi, ikindiyi, aksami, yatsiyi ve sabahi Mina'da kilar, sonra gunes dogunca Arafat'a hareket ederdi."
Muvatta, Hacc 195,11, 400.

1396 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah, terviye gunu, Mina'da bize ogleyi, ikindiyi, aksami, yatsiyi ve ertesi gunu (Zilhicce'nin dokuzu) sabahi kildirir, sonra Arafat'a hareket ederdi."
Tirmizi, Hacc 50, 879).

1397 - Ebu Davud'da yine Ibnu Abbas: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), terviye gunu ogleyi, arefe gunu de sabahi Mina'da kildirdi" demistir.
Ebu Davud, Hacc 59, (1911).

1398 - Urve Ibnu Mudarris et-Tai (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a Muzdelife'de namazi kildigi zaman geldim.
"Ey Allah'in Resulu, dedim, ben Tayy daglarindan geliyorum. Hayvanim da kendim de yorgunum ve bitkin dustuk. Allah'a kasem olsun, ey Allah'in Resulu, gelirken gectigim her dagin basinda mutlaka durdum. Benim icin hacc imkani var mi?"
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su cevabi verdi:
"Bizimle birlikte su namazi burada kilip, bizimle kalan, bundan once de Arafat'da geceleyin veya gunduzleyin kalmis olan, artik haccini tamamlamis, haramlardan kurtulmus olur."
Tirmizi, Hacc 57, (891); Ebu Davud,Menasik 69, (1950); Nesai, Hacc 211, (5, 263); Ibnu Mace, Menasik 57, (3016).

1399 - Abdurrahman Ibnu Ya'mur ed-Dili (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Arafat'da iken, munadisine (dellalina) soyle nida edip duyurmasini emretti: "Hacc Arafat'tir, kim Cem (Muzdelife) gecesi fecrin dogmasindan once (vakfeye) yetisirse, hacci idrak etmis demektir. Eyyam-i Mina uc gundur. Kim ilk iki gunde acele davranirsa, herhangi bir gunah terettup etmedigi gibi, te'hir edene de bir gunah terettup etmez."
Tirmizi, Hacc 57, (889); Ebu Davud, Menasik 69, (1949);Nesai, Hacc 211, (5, 264); Ibnu Mace, Menasik 37, (3015).

1400 - Hz.Ali (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Kuzah'ta vakfe yapti ve: "Burasi Kuzah'tir, vakfe mahallidir, Cem'in (Muzdelife'nin) tamami vakfe mahallidir. Ben burada kurbani kestim. Mina'nin her yani kesim yeridir. Kurbanlarinizi evlerinizde kesin" buyurdu."
Ebu Davud, Menasik 65, (1935).
 
Üst