Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Basık bir atmosferin içindeyim Ruhumu sıkan, gönlümü daraltan bir şeyler var Nedir o, hangi saiktır bilmemekteyim ve fakat bitkin düşünmekteyim Başım ağrıyor, içim kararıyor, içimden suskun ve sakin bir mekan dilemekteyim
Adeta sıfatların esaretindeyim Ne düşündüğümün,neler hissettiğimin hiçbir önemi yok farkındayım Mütemadiyen susmaktayım, gam ve kederin dert olmadığını anlayacak kadarım Bu bizar lığı üzerimden nasıl atarım, hangi lisanı konuşsam daha iyi anlaşırım, sormaktayım
Ne değişmeceli aşktan anlarım Ve ne de aşkın ilham zerk eden hassasiyetinde varım Yalnızlığın her ikliminde ne kadar üşüyor varlığım, hangi sevdaya ramım İçim ürperten,ruhumu yücelten, sabrımı bereketlendiren, kanaatimi ihya edene aşığım
Hangi bütünlüğe temaşa etsem Kendi ruhundan,ruhumu yaratanı hamt etmeyi denesem Gazap ve rahmetin gerekçelerini hükmeden ve aşikâr eyleyen hakikatle irkilsem İçim açılıyor,ruhum ferahlıyor, gönlüm fevkalade suhulete ulaşıyor, hep böyle kalmak için,kiminle meşk etsem
Ne milleti ve ne de toplumu suçlamamalıyım Bu insanlara hükmeden her kimlerse, iradelerini hiçe sayan zanlıları Asla unutmamalıyım,istila ve işgal edilen gönülleri nasıl aklayıp, anlaşmalıyım Her türlü sinsiliği ve desiseyi alalayıp, insanların taleplerini artırıp, bağnazlığa boğanları söyle ne yapmalıyım
Küresel güçler tamah etmekten vazgeçmezler Her ülke ve topluluklarda kendi aktörlerini ikame etmeyi yeğlerler Emir ve talimatlarını sömürüyü artıracak şekilde dikta ederler, onur ve şerefi bilmezler Ruhundan vazgeçmiş,nefsinin esaretini seçmiş, emmarenin vehmettiği sıfatı makam sanmış gafiller hiç arlanmazmış
Hangi lahzanın gadrinde kalmışsam Ruhumun hicran damlalarını sessizce yudumlamayı arzulamışsam Kendi halimde yâdımla baş başa kalarak umudun yolculuğuna figanımla çıkmışsam Hıçkırığa kanıp yalnızlığın didarından tutunmak için yüreğimin kanaatine sığındım
Hangi yolu denesem kar etmiyordu Bir türlü içim içime sığmak bilmiyordu, merakım alıp bir yerlere götürüyordu Ne nefesim yetişiyor ve ne de figanım halimin perişanlığına çarey-i aşkı sunuyordu Gün batıyor, seherler çağırıyor, lahzalar ibretin senasıyla elan farkı farkettiriyordu
Kimi nefes susuyor, kimi nefes gülüyordu Bilmem ki anlamak için neden tefekkür etmeyi istemiyorlar ve kaçınıyorlardı Neden ibret almayı, bir ders çıkartmayı arzulamıyorlardı, alay etmek için bakıyordu Nazar etmenin, nazar gâh olan kalbin, şehre dilmesinden feragat etmeyi istiyorlardı
Ruhumu yoruyor artık nedense bu sualler Vahdete ihtiyaç duymayan topluluklar, şuradan habersiz olan soluklar ve anlar Nereye gitsem, hangi meclisi ziyaret etsem içim daralıyor, nakaratlar devam ediyor Tekdüzelik ruhumu eziyor, içinde bulunduğum gizli esareti resmediyor ve üzüyor
Kuşun kanadını kırmak ne kadar feci Annenin yavrusunu katletmek hangi duygu için itibar elde etmek için yeterli ve kâfi Katilin ve caninin, terör estiren insan suretinde ki her nefesin fütursuzla şan o eşkâli Satılmışlığın sinelerde mahkûm eden hicranı, hakkı hak bilmeyenin dramla şan ahını
Nasıl anlamalıyım, tefrikayı unutmalıyım Siyasallaşmış her satırı, içinden çıkılamayan bin bir hüsranı ve yalan vatları Kalbimin hangi sahrasında saklayacağım, derinliğin kepazeliğini silip atacağım Sahip çıktığımız ve efradımız saydığımız apoletlilerin densizliklerini unutacağız
Arz kan ağlıyor, mazlumlar bakıyor Sırası gelen öne çıkıp atmosfer parkı sakinleri için canhıraş mücadele ediyor Küresel güçler neyi takip ediyor, milletler topluluğu güya çözüm için uğraşıyor Kim kimi kandırıyor, içim kan ağlıyor, desiseler niye bir bir ortaya çıkıyor
Kimi şikayet edeyim, gönlün hicranını dindireyim!!
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 155KB.
Ruhumun aline niye yabancıyım Kalbimin figanıyla yol bulan bir davacıyım,sabırda yanan hancıyım Umutlar bahtımı bulmalı, kanaat vecdimle anlaşmalı, içimde yabancılık olmamalı Korkulardan arınmalı,hasret yüreğimi dağlamamalı,firkatiyle halsiz bırakmamalı
Lahzanın halinde mahzunum Nefesin müddetine nasıl yabancı kalırım, ahirimle buluşmalıyım Bilmeden ve tahkik etmeden gönlümü kimseya aralamamalıyım, samimi olmalıyım Hiçbir insanın vebaline hamallık yapmamalıyım, kendi yükümle yolu bulmalıyım
An hiç durmaz aşka kanar Bekleyen niyaz ancak niyetin ecriyle bahtı aralar,kalbe bakar Ruhundan haberdar olduğun kadar yakınlaşır ey yar, korkular bilinçsiz zandır Ruhuna ve kalbine yabancı olan intizar ile muntazamdır, rahmeti anlayamayandır
Her sürenin anahtarı vardır Nüzül sebepleri merak edilmedikçe anasıl hakkıyla anlaşılacaktır Mücmel ayetler neden meraktadır, rahmetin bizzat muhatabı niye açıklamıştır Kitab-ı celik vuslatın için yegane cenahtır, efendimize yakın olduğun kadar aşktır
Hiç güvenme o nefesine Kahkaha attıran nefsine, ihsandan yoksun tavrına, fanisin unutma En yakınlarına kalbin lisanıyla bir baksana, evvelinden neler hatırlatıyorlar sana Bir nutfeden meydana gelen kendin olunca, neden akıl ve izanı bırakırsın sorsana
Ne kadar aşk anılsa Ruhun ve kalbin didarında hakikatle buluşmayınca hep boşuna Nefsini ihya eden her ne varsa, birgün iradeni kuşatır unutma, ihlastan uzaklaşma Her neyin sahibiysen emanetçi olduğunu yok sayma, an kapını çalacaktır bakınma
Aile bireyleri şevktir İhsan edilen ülfettir, ne büyük zenginliktir, sakın ha şımartma Varlığı öğrettiğin kadar, yokluk içinde de yaşayanları hiçbir zaman unutturma Yoksul nefesleri, muhtaç haneleri ziyaret et kaçınma, ecir sana yazılandır şaşırma
Annen vefa adına ardır Baban sabıra kanan ve öznen olan insandır, sakın yakınma Karındaşlarınla hiçbir vakit rekabete girme, sevgi ve muhabbetini esirgeme Sılah-i rahim mutlak emirdir ve efendimizin fevkalade önem verdiği vecdir yaşa
Bir gün kapın çalınınca Sakın pürteşaş halinde bulunma, ecel edebiyle gelir unutma Hazır olduğun kadar korkunu yenersin yakinen anla, bilmedikçe kaçarsın anla Lakin artık çare yok, ruhun vakti gelmiştir, bedenini terketmeye amadedir korkma
Kalbin’in diliyle konuşuyordun, ben ise bakıyordum!
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 145KB.
Anlıyamıyordum, bazen acaba diyordum Kimi zaman tedirginliğimi saklayamıyordum, fakat aşikar eylemiyordum Kimi vakit gizlice bakıyordum, tepkin nasıl olacak diye merak içinde bekliyordum Hasrettiğimiz vecdimizin kesişmediğini biliyordum niye farklı letaiflerden besleniyordum
Aynı lisanı konuşuyorduk ama, fakat’ı vardı An ve vucut bulan zaman suallerimiz için bir çözüm olmadı,yıllardır gözyaşı aktı Sabır demek ki hakkıyle anlaşılamayan fırsattı, kanaat etmek ruhum için nasıl vuslattı Kırgın bir kalp, bitap olmuş bir ruh yeniden canlanırmıydı,umut ziyadesiyleniye hicrandı
Bir ömür söyleyemedim, sabır içindirendim Kim ne söylerse eyv
demeyi gaye edindim, muhakkak ki bir hikmeti vardır dedim Nisa kimliğinde gizlenen suhuleti yıllarca bekledim, o kaygılarından arınmanı diledim Elbet biz de gülebileceğiz birgün diye her sancı ve elemi halimde demledim, şikayetlenmedim
Ahdimin takipçisiydim, taviz vermedim Fakat gerekçesiz yargılanmayı hiç beklemezdim,zanların hasmı olan bir zadeydim İtilaftan maksat nedir diye sual eylemiştim,sen ise nedense o sessizliğine bürünmüştün Şer-i delillerin hülasasında hakkı tespit ve batılı reddetmek değil mi diye tekrar etmiştim
Fakat sen, hiç seslenmeden çekilmiştin Kuytu köşende sanki bir elemin içindeydin,adeta sahipsiz biriydin, ne kadar üzerdin Kendimi yıllarca mahkum ettim, neden meram-ı halini anlayamıyorum diye söylenirdim Çünki sen benin emanetimdin kimseye derdimi ayan edemezdim sabır içinde nefeslenirdim
O an kendi kendime bir söz vermiştim Kendisi gülene kadar asla gülmeyeceğim diye kanaate eriştim,yaşamak adına üzgündüm Bahtım böyleymiş mi demeliydim, neden gerekçeleri için gayret etmemeliydim,direndim Üzülmeni nedense istemedim, mahkum eden gözlerinden,bir ömür muhabbet beklemiştim
Hissiyatın sağanağında boynun bükülmüşse Hasret sineni hicran deminde dağlayan kederse yinede üzülme Henüz zaman geçmiş değil, ömür sayfaları bitmiş değil, gönül sönmüş değil Halimde kalmışsa bir heyecan, ram olacaktır ona sevdalı can, aşk şevkine inan
Ey süzülen hüzün halimde fevksin Ne kadar nida etsem de, sükûtumla bütünsün Neden içimde feyizsin, tefekkürümde ülfetsin, muvazenemdesin Aşk suhuletinde iffetsin, edebin senasında serinsin, bahtın bahsinde badesin Terennüm ettiğim yudumlar, gözlerden boşalan yaşlar henüz geçmediğini söyler
Nasıl bir sevdadır bu ey Yarabbi Her deminde sen varsın, ilkbahar misali nazsın Aşk ferahlığında davamsın, ruhun adımlarında var olan aşksın Umman için serapsın, umudun kavlinde farksın, sen biçare gönlün sağanısın Kim dönerse, kalbin derinliğinden eğlediğim mukabelemle hüzünle anılan ramsın
Ruhum göçebeliğinde mahzun Kalbim aşkın letafetiyle şimdilerde hazza doygun Attığım adımlar ve sarf ettiğim soluklar mefkûrem için solgun Aklım kifayet etmiyor, iradem zafiyet içinde çöküyor, idrak kalbime aşk diyor Lakin gözlerim fersiz dizlerim takatsiz sözlerim edep için kifayetsiz vakit istiyor
Ah ederek halini her anışımda Bir âşık misali her yanışımda gözyaşlarım dinmiyor Yıllar unutturamadı, edebin kalbime sürur kattı, hasretim kat be kat arttı Hali kuşatan sevdan neleri hatırlattı, aşk kalbin sağanağında ölümle arkadaştı Issız sokaklar ufkumda seninle arkadaştı, sakin köşeler düşüncelerime seni anlattı
Ömrün kalanında bahar şevktir Vaktin müddetinde umutlar sürur ilkiyle letafettir Bahtım senin sessizliğinde fevkalade gariptir, aşk kutsiyeti kalbime şereftir Kime ne anlatsam elbette ki sancı çekilecektir, lakin aşkı ancak yaşayan bilecektir Ömür bitse de, kalbim inlese de, şayet aşk ruhuma refakat etmeyince kabrim fakirdir
Yıllara borçluluğum aşk acısıdır Hasretin sılasına yolculuğum hep kalbimde sancıdır Nihayetinde ne bir kış ve ne de bir naaş kalacaktır, insan aşkla bir başkadır Kim darda koyuyorsa, kulun halini anlamadan nara atıyorsa, aşka muhtaçtır Aşk, kulluk letafetinde fevkalade farktır ve tensellik bakımından hayli bir uzaktır
Bir öfkeye mi yenildik Nasıl bir zan içinde yıllarımızı tükettik Kimseyi dinlemek istemedik, önyargılarla hışımla yürüdük Her vakit bahane ürettik, ruhumuzu kasten niçin hapsettik, kalp dilini öğrenmedik
Anneme bakardım, garipti Babam ha keza sanki dünden kalmış bir hazindi Etrafımda temaşa ettiğim konu komşu kendi dertlerinde kimsesizdi Ne kalp ve ne de ruhadına bir kelam duymak ve hatta hassassiyeti nasılda yetimdi
İnsan olabilme yetisi azdı Adeta geçim derdi en önemli şiardı, neticesi azaptı Ne din ve ne dedevlet hakkıyla anlaşılmış bir anlam olmaktan uzaktı Duygusallık ve mecburiyet hissi ve “nederler” korkusu en önemli oldu ve kanaatti
Sevi ve sevda bir masaldı Hakkıyla anlamak ve anlaşılmak umudundan uzaktı Ruhundan vazgeçen,bedenin ihtiyacı için hakkı ve hukuku talan edenler vardı İnsan edebi ve erdemiyok sayınca, canavarlaşmak en makul çabaydı, elbette zaaftı
Güç ve kuvvetin yegane sahibi Hak ve hukukun enzarif naibi insan iken, nerede kaldı hassasiyeti Çünkü insan “iki kezdoğar” derken arifler, bu hikmetin altını bizzat çizmek içindi Kalbi ve ruhi manada kemale ermeyen, nefs-i emmareden sarfı nazar etmeyen can çirkindi
İnsan, Kitab-ı Celilin kendisi olmalı Her halinde edep ve hayanın en latif tezahürü bulunmalı Kalbinin Nazargah olduğunu ibadet ve ihsanıyla bir derviş gibi yaşamalı Arif ve ilim ehlinin derslerini ihmal etmemeli, yaşarken ölmenin erdemine gönlünü adamalı
İhsan ve ikram kalbin inşirahından nükseden şavktır!
Vealeyküm selam aziz kardeşim;
Orjinal boyutu icin tiklayin 800x600px and 63KB.
Lütfen
yaşlılığıma veriniz ve zaten halinden belliydi deyiniz
Taktir hakkınızı
kullanarak zaman hasredip bir vakitler hasbihal etmişiz, memnuniyetimi izhar eyliyorum eyv
..
Ve fakat yüzümün
kızarmasına vesile olan lütfunuz ve ikramınız için inş
bu niyet ile nefesimizi teslim eyleriz diyorum..
Evet, bir şair ve yazar
olamadığım için, gönlüne düşeni yazan "adam" olarak anılmayı diliyorumRabbimden...
Kıymet atfediyor ve okuyorsunuz
sığ düşünce ve tahayyülden yoksun çalışmalarımı, bu bakımdan halime şevk ihsan ediyorsunuz...
Kalan nefesim sınırlıdır,
geçirmiş olduğum ameliyattan sonra daha yakinen hissediyorum, bu bakımdan sizlerle ve gönül dostlarımla olmayı yeğliyorum, fırsat buldukça..
Bir kamu sektöründe
çalışan olduğum için ancak akşamları ve 2/3saat zaman süresinde yazıyor, ilgili sitelere ekliyor ve ayrılıyorum...
Dolayısıyla okuma
lütfunda bulunan ve yorumlar yaparak katkısunan birçok kardeşlerime dönemiyorum ve vefasızlık olarak addediyorum...
Hal-ifakirliğime onur bahşettiniz,
Rabbim sinenizde vaktini bekleyen umutlarınızı bahtınızla buluştursun niyazıyla muhabbet ve afiyetdileklerimi ifade ediyorum efendim..
Mustafa CİLASUN
Not: Bu birkardeşime cevap niteliğinde olduğu için, diğer kardeşlerime de bir anlamdacevap ve bilgi vermiş oluyorum…M.CİLASUN
SelamünaleykümMustafa Abi,
Yaklaşık 5 Yıl önce başka bir sitede sizinle şiirleriniz üzerine hasbihaletmiştik. Size sevgi ve takdirlerimi sunmuştum. Şiirleriniz tamamı bir harika, bildiğim piyasadaki tanınmış şairler sizinelinize su bile dökemez. Sizin şiirinizde kelimeler beyninizden, yada kurgulanmışyazılar yada şiir yazmak için yazmadığınız aşikar belli, Sizin cümlelerinizyüreğinizden dökülüyor.
Sizin şiirleriniz mükemmel olmasına rağmen eşlik yada yorum yapmayışımıznkusuruna bakma, Dinlendiğinde insanı kendinden geçirecek derece de güzel müziklerde var, sizinşiirleriniz gibi, ben biraz uzak durmaya çalışıyorum gerektiğinde gerektiğikadar, fazlasının zarar olduğunu düşünüyorum. Sizin o güzel şiirleriniz insanın ruhunun etkisi altına alıyor insan acıverebiliyor. Müzik dinleyenin efkarlanması gibi, Dünya hayatının da olmasınıistediğimiz şeylerin olmadığı zaman, neden olmadı isyan, ah felek ah kader gibiolumsuz sözler ( sizleri tenzih ediyorum sözlerim genel manada) söyleniyor. Ben şahsen etkisi altına giriyorum. yüreğim acıyor, müzik dinlediğimde aynıoluyor. sizin eklediğin şiirlerinize cevapsız kalmak istemem.
Teşekürlerimi sunuyorum abi Rabbim sizden razı olsun
Hal-i derunundan akan ahu zarını
Feryadı figan olan narı hicranını yudumladıkça yanarım
Öyle bir sessizliğe ve yüreğimi dağlayan enginliğe ne kadar açılsam
Suskun melaline, içli naifliğine, sinemi daraltan efkârına durmadan sessiz ağlarım
Hiç mi bahar açmayacak halinde
Âlemi kuşatan şevkin eşsiz garipliğine, hasret koyan eline
Ruhumun mahzun seyrinde, müddeti bekleyen hüzünlü bir kalp ile
Hissiyatın sükûnetine, idrakin kuşatan letafetine ram olup ötelere aşk ile gideyim
Derdi gamına bir deva olamadım
Aldığım her nefeste kalbinin sayfalarında elemle adımladım
Hali fakirliğime baktım, acizliğime ağladım, umudumla hala ferahlamadım
Yanan bu virane gönlümle hicranın sokaklarında yalnızlığımla avareliği yaşadım
Bak göçüp gidiyor vakti anlam
Ah dinmiyor işte yüreğimi burkan o anlamlı merak-ı heyecan
An durmadan hakkı an, neyleyim bahtımın garipliğine sessizce öyle yan
Artık nefeste kalan ve beklenen o muazzam hesabi zaman, aşina eğliyor her akşam
Ne zaman ufuklarım kararırsa
Umudum ruhuma bir esin olarak kalbimde aşkla mısralaşmazsa
Sine-i efkârım hiç durmasa, dilim halimden kederle uzaklaşsa ve yanmadıkça
Aşkın abadına inanma, meşkûk zaman için korkma, ateşin derdiyle kalbini burkma
Hani niyetin azizliğinde ihlâs var ya
Hakikat tüm kâinatı kuşatan esrarı baharsa, uykuya hiç dalma
Tefekkürün şevkiyle manayı aşkın hikmetini sayıkla ve hazla yudumla
Bekleyen her umudun, bahtın için filizlenmeyen tohumun hicranıyla ne olur yol alma
Ağla, gönül pınarından hiç korkma
Seni kuşatacak bir gün o anlamı saklanan mavera yolcuğunda
Aşkı feyzin her durağında, emeller sarmaşık olunca, çıkıyor semaya hak yoluna
Şayet toprak ilk başlangıç, suyun ruhuma ilham eğlediği muazzam sükût bir aşksa
emellerinde bizar kalayım, hakikati ancak tefekkür mü sanıp aldanayım Ne vakit aşkın şehrinemudrik nefeslerin vecdinde bulayım, gönlümü hasrederek hıçkırayım
Yıllar bir bir geçiyor,
nefes akleden için neler söylüyor Hangi divanenin umutlarısevdanın fecrinde secdeyle müsavileşiyor, gözyaşları ne diyor
Kalbim burukluğun
meylinde neden inliyor, şimdi hüzün sinemde bereketlenip filizleniyor Hangi kuşa baksam, dağlarınyamaçlarında susuz kalan canlıyı hicranla ansam acı veriyor
Bahtın telakkisinde ki
teslimiyet akıl ve idrakın iledir Gerekçesiz ne kadar hebaedilen nefes varsa beyhudelik lahzasında vaktini bekleyen ferdir
Umut kalbin
en ulvi vecdidir, inayet ve ihsan mukallitlik içinde gizlenmiş bir aşktadeğildir Evla olan ilimle ihdasedilen azimet içindeki gayrettir, niyetin halisliği nefsin içinsuhulettir
Muhtaç olan hangi
nefesi görsen sahipsiz değildir Kalbinin inşirahı içinbizzat içinde gizlediğin faziletin telakkisinde ki umudun ecridir
Nefsanilik ruhunla
ilintili değildir her türlü melanet bizzat aklının tercihinde ki badirendir Düşünmeden, fikretmeyihak edecek ilme erişmeden gönlü hasretmek asla bir sevdadeğildir
Aş tuzzsuz olursa,
letafet ramı neye gerekçelidir Bela ve musibet hangigönlü bekleyen vaktin ihdasında ki fedrettir, kalbin niyeahenksizdir
Neden zulm ile abat olan
ve bekleyen hesabı bildiği halde adavetiçinde ki esareti istemektedir Hak ve hakikat yalınaklın fark ettiği bir nişan mıdır, öğrenmeden nefeslenmek ne fakirliktir
Click this bar to view the original image of 720x540px and 51KB.
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 51KB.
Ne kadar Sarih bir dili vardı
Tüm uzuvlarımı bir bir etkileyerek kendi melalini hüzünle yaşattı
Sessiz ve derinden hissettiğim tınılar vardı, ötenin senasından bahsediyorlardı
Ruhum hiç yabancılık yaşamadı, kalbim yaşadığı şaşkınlığı üzerinden hiç atamadı
Her lahzasında feyiz sardı Sualler sukut ettiren bir nazardı, kalbim inşiraha nasıl adaydı
Neden bu hal yıllar sonra halimin fakirliğinde yaşanan en latif duygulardı
Sanki umutlar kanatlanmış, vecdim anbean artmış, hiçbir esaretimde kalmamıştı
Bir başka alemin içindeydim
Dile gelen terennümler için ne kadar sefildim, neden bilgisizdim
Müddetin ramında olan bir nefestim, nasıl bir hesabı fark edemeden tükendim
Nedamet zamanıydı, hıçkırıklarım durmuyor, medet etmek kifayet etmiyor dedim
İçimde sakladığım nehiyler
Kalbime reva gördüğüm lekeler, o an gün yüzüne çıkıyordu
Ne kadar çırpınsam ve mahcup olsam da halim buna kifayet etmeye erişemiyordu
Zaman zaman sual ettim, acaba rüyada mıyım dedim ve neden kendimden geçtim
Ahir zamandan bahsederler
İçinde yaşadığı vakti, neden hakkıyla akledip bilemezler
Alıp götüren zamana, hesap edilemeyen feryada, ah ettiren hicrana ne söylerler
Vah etmekle, keş keler güruhuna girmekle ve böyle teselli olmayı da ihmal etmezler
Her nefesin aziz olduğunu
Hidayetin elbette ki bir vakti olduğun, mağfiret edildiğini göremezler
Can çıkmadan, tövbe kapısı kapanmadan nihayete kal edilmez, ilkesini bilmezler
Ulu orta konuşmayı, hukuk adına yıllardır yaptıkları katliamı, neden düşünmezler
Var olmanın sessiz çığlıkları, boyun büktüren acıları!
Bir ömürdü geçen suskun zaman Kalbin lisanıyla anlaşan, ruhun hasretiyle yanıp tutşan geçen an Yorgun düşmüştü vicdan,sabırdı umudu soğutan, kanaatti vecdin içine sokan Vasıl olmak için yıllarca kıvranan, sancılar içinde yalnızlığına figan edip ağlayan
İrşat ediyordu,nefesi aralıyordu İnsan olmanın, zafiyetleriyle müşterekliği bulunmanın feryadıydı Söylemiyordu, susuyordu, her vaktin demi için halin sahifesini sabırla açıyordu Aşk,üç harf, bir hece düşündükçe içinden çıkamıyordu,ilhamına ömrünü veriyordu
Düşmeli gönle,yıkarak zanları İçinde yıllarca boğulduğu korkuları, afaki şecaatları,burkan acıları Var olmanın sessiz çığlıkları, boyun büktüren güne hasret umutları ve gamları Bir bir sual edip araştırmalı ve vaktin şahitliğini,tahkik etmeden kuşanmamalıydı
Bir kerimenin saflığında ki arda Suskunlaştığı nazarda,sabrın içinde ki sancılarında, kanaat tacında Uyku halinde ki melalinde,umut ederken sevda şadında,gözyaşları nar olunca Anlamalıydı insanlar,itip kalkan canlar, hor ve hakir gören zavallılığı soluyanlar
Aş, kimi vakit taş, kimi vakit azdır İnsan, kul olmak için yakardıkça,hakikati için çırpındıkça itibarlıdır Yaratan Rabbine yakın oldukça, emir ve nehiylerini hakkıyla anladıkça sadıktır Akıl ve idrakiyle farktır azim ve ecriyle zamandır imtihanı adına da büyük adaktır
Kız evladı ne kadar zarif ve naifse Edebin içinde şekillenen bir mürvetse,kefeni giymeye hazır olan arifeyse Ehliyetin sahibi ve bu nispette de özgürlüğün naibidir, akıl ve izanda fark edecektir Sosyal sebepler ötelenmeden, hor ve hakir olarak addetmeden, hal nizama ihtiyaçlıdır
Baba ve anne hadli melüliyetlidir Akıl ve ehliyet sahibi olduktan sonra, tercihi sebebiyle dışlanmamalıdır Her nefes için hesap mutlaktır, huhukunu bilmeyene eza eden ne kadar melundür İnsan,ihsan ve fedakarlığıyla,akıl ve hakikat lehine aldığı kararla ancak furkandır
Kelamın bir ahengi vardır Kalbin tellerini titretecek kadar deruni ve iştiyaklıdır Berzah 'tan kal eden feryattır, ruhuma temaşa eyleyen inşirahtır Aklımı ve izanımı celbeden figandır, yaratılış hilkatine hasret tiren ne müthiş firkattir
Ey Yarat’an, muhatap alan En yakımında bulunan ve beni bana bırakmayan Rahmet sıfatıyla varlığımı kuşatan, hiç bir lahzada kalpten uzaklaşmayan Seni nasıl daha ziyade anlarım, el açar yakarırım, riyadan sakınır, ihlasla yıkanır ağlarım
Biliyorum, hakkıyla azmetmiyorum Nedense hala bahanelere sığınmaktan sıkılmıyorum Ve fakat bu hal üzere bulunmaktan bunalıyorum, seni anınca hayıflanıyorum Zafiyetlerim ve hata yapmakta ısrar eden izanım ruhumu daraltıyor, kalbimi karartıyor
Ne vakit Efendim aklıma gelse Asla layık olmadığım hakikat yüzüme bir şamar gibi inse Her zaman öldüğüm ve ruhumun çırpınışları halimi harap ederek inletse Bir nebze olsun kalbim için çare değil, iradem için tercihler akli ve irfani olmadığı bilinse
İnsan olmak, kemaliyetle haktır Her doğuşun bir ibret ve hakikate duçar eden sahnesi vardır Aşk mecazi olmaktan uzaktır, nefs adına zaaftır, kalbi inşiraha ram ettiren ilhamdır Sevdasıyla yanmak haktır, hak ve hakikatin sahibine adanmak ubudiyet nezninde ihsandır
Arif ve derviş tevazunun aynasıdır Her türlü gösteriş ve nümayüşten ari olan farktır Ne kutbu cihan olmak için yanandır ve ne de kul köle yapmak için ağlayandır Rabbine kul olmak sevdasında olan bir sabırdır, keramete bel bağlamayan firkati ihsandır
Aşk; kalbi ve aklı kemale eriştiren nasibi şiardır!
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 85KB.
Sırlar, esrarın cüzlerindendir Hakikate mepni olmazsa nefsin lahza fırsatıdır Kul, akleden, iştişareye önem veren, hassasiyetle düşünen muhataptır Beşer, henüz bu mertebeye erişmeyen candır, emmare içinde bulunan hazin zaaftır
Aklın dereceleri niye vardır Kalbin telleri her zaman berzaha ram olan meyandır Ruh yüceldikçe, kalp inkişafa eriştikçe,ihsan hali bürümüşse ne aladır Ölmeden ölebilmenin, sevdasıyla farka gidilmenin, inayette yarış edilmenin edasıdır
Kul, Hakk’ın rızası için yaşamalı Her amelinde nedenler bulunmalı,taklit üzere olmaktan kaçınmalı Tahkikin ehemmiyetine inanarak yol almalı, anlamadan ve bilmeden kanmamalı Bahane nefsin hevasıdır, gerekçesiz yaşamak ne tuhaftır, insan hakikatine yabancı olmamalı, anlamalı
Evrensel bir dinin müntesibi olmak Şek ve şüpheyi itidal üzere ayırmak, endişe içinde bulunmak Merak ve kalbi hassasiyeti muvazene içinde korumak ve azimetle yol almak Aklına ve kalbine olan özgüvenini, hareket ve kuvvetein sahibine ait olduğunu unutmamak zarurettir
Her kim olursa olsun, asla unutmasın Kalbi umutların bir vakti vardır, bahtın kalem mizanıdır Sabır kat a hor görülmeyecek değerdedir, kanaat kalbi inşirahın ikmalidir Nasip olmayan, gönlümüzde ukde bırakan, ah u zar etmek için sine yakan her neyse rahmet değildir
Rabbibiz bizlere eza etmek için yaratmadı Akıl ve iradeyi her zaman Kitab’ıCelil’inde ve Efendim’izle hatırlattı Her ne hikmetse sosyolojik olarak bir fedret devri yaşandı, insan yaşamak adına adandı Kıta’larda ruhu ve aklı esireden, iradeyi hiçe sayan, modern köleliği alalayan bir dönem başladı
Sebep olduğum halin Telafisi için her ne yaptımsa durulmadım
İhmalkârlığın ne kadar bizar bıraktığını geçte olsa, Derinden hissederek anlamıştım
Sinemin Tarumarlığına hiç aldırmadım, Çünkü sebebi hakikatin bağrında bizzat vardım
Çaresiz fevkalade Bir hicran içinde sancılarla baş Başa kaldım ve hüzünle ağladım
Kuytu mekânları Zihnimde yoklayarak, Bir nebze stresten sıyrılmak istedim
Her ağacın dallarından Süzülen yaprakları kokladım, Neden böyle bir garabet yaşamıştım
İçimde ki dürtüyle Şimdi baş başa kalmıştım, Vicdanım için ıstırabı acıyla yudumladım
Kim vardı içimde, Neden ben odaklı bir halin Sofrasında sabahladım diye hayıflandım
Hani fikretmek ve bu minval Üzere hali serdetmek kul için kamalattı
Ne olmuştu da yanılgılar bir bir kalbimi Harap etmek için sıralanmış ve yanıltmıştı
Artık nedamet içinde nefeslenmek, Ne kadar bir izzeti nefesti, edep kim içindi
Şimdi dirlik izanımı terk etti, ülfet bağrımı Dağlayıp hıçkırıklar eşliğinde ağlatmıştı
Anladım ki sonbaharın Bizi daldırdığı rüya geçici bir hevesmiş
Renklerin sesi ne kadar duyulsa da, şevksiz Bir ahu serzenişmiş, yürekten azade değilmiş
Hissettiğin kadar, Fikretliğin aşikâr olmayınca
Duygusallık salıncağı sabahlara denk Sallasın hali melalini ne çıkacak düşün edebi ruha
Ellerin bom boş kalınca, yalnızlık Vurgunu kalbine haşyetiyle şöyle bir dokununca
Gözler ne kadar ağlasa, söz yüreğin tınısında Hakikatle buluşmayınca, çırpınarak uyukla
Ne gördüğün düşlerin İnhisarından serdedilen anlamı, Halin için bir geçit asla sanma
Aklın yolu birdir, muhtaç olduğu tek şey ilimdir, Hakikattir, selimlik tefekkürle elde edilir